Palmira'nın yaraları sarılacak

Palmira'nın yaraları sarılacak

Suriye çölündeki inci olarak anılan bir antik kent… Palmira.. Terör örgütü IŞİD'in yayınladığı dehşet verici videolar nedeniyle tüm dünyanın tanıdığı bu antik kentin kalıntıları, dünya kültür mirası olarak kabul ediliyor. IŞİD on ay önce antik kenti ele geçirip, geçmişe ve tarihe ait bu mirası parçaladığı görüntüleri yayınladığında, büyük bir şok etkisi yaratmıştı. Ve hafta sonunda Palmira yeniden Suriye ordusu tarafından geri alındı. Peki, geriye ne kaldı?

İnsanlardan arınmış sokaklar, yıkılmış binalar, enkaz halde duran inşaatlar… Suriye televizyonu, Palmira'dan geriye kalan görüntüleri yayınlıyor. Şam'ın kuzeydoğusundaki antik kent on aydır IŞİD örgütünün esareti altındaydı. Artık geri alındı. Suriye televizyonu Palmira Ulusal Müzesi'nden görüntülere yer verdi. Görüntülerde, aralarında Kraliçe Athena'ya da ait heykelin olduğu, yıkılmış heykelleri gösterildi.

'Suriye ordusunun başarısı'

IŞİD militanları antik kentteki eşsiz kültür eserlerini parçaladı ve birçok antik eseri karaborsada sattı. Terör örgütü militanları Palmira'daki iki önemli tapınağı havaya uçurdu ve İslamiyet öncesi dönemden kalan bir kemeri yıktı. Palmira Eski Esereler Sorumlusu Halid el Esad'ı ise Mayıs ayında kenti ele geçirdikten birkaç gün sonra öldürdüler. Tüm bunlardan dolayı Palmira'nın geri alınması, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad için hükümet birliklerinin teröre karşı kazandıkları bir başarı olarak kabul ediliyor. Esad, Fransız bir heyete, tarihi kentin geri alınmasının muazzam bir güç ve Suriye ordusunun stratejisinin başarılı olduğuna dair önemli bir gösterge olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO da kültür mirası sayılan kentin kurtarılmasını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Suriye Eski Eserler Müdürü Memun Abdülkerim de Palmira'nın yeniden inşasına başlanacağını duyurdu. abdülkerim, güvenlik sağlandıktan sonra UNESCO'nun bölgeye uzmanlar gönderiliceğini belirterek, Palmira'yı seven tüm uzmanları da bölgeye davet ettiklerini ifade etti.

Berlin Ön Asya Müzesi Direktörü Markus Hilgert ise daha temkinli ve sabırlı olunması gerektiği görüşünde. Zira öncelikle antik kentteki tüm hasarın tespit edilerek, belgelenmesi gerektiğini belirtiyor. Ve ancak o zaman yeniden inşanın başlayabileceğine dikkat çekiyor.