Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk, Nobel'in hayatını değiştirdiğini, değiştiremeyeceği tek şey çalışma tarzı olduğunu söyledi. Pamuk, İtalyan gazetelerinden La Repubblica'nın haftalık eki Il Venerdi'ye verdiği özel demeçle, kapak konusu oldu. Il Venerdi dergisi, bugün piyasaya sürülen sayısının kapağını, "Nobel Sonrasında Hayat" başlığı altında Pamuk'a ayırdı. Nobel Ödülünün yaşamına etkileriyle ilgili bir soru üzerine Pamuk, "Nobel Ödülü hayatımı değiştirmedi desem yalan olur. Elbette değiştirdi. Değiştiremeyeceği tek şey, benim çalışma tarzım. Yazmaya olan tutkum ve heyecanımda hiçbir değişiklik yok" dedi. Pamuk, Nobel sonrasında da çalışmalarını sürdürmekte olduğuna işaret ederek, "Ödül beni mutlu etti, bundan şikayetçi değilim. Kendimi, edebiyat yaşamımın ortasında addediyorum. Okurlarım rahat olsunlar. Kafamda daha bir sürü proje, yazılacak pek çok kitap var" diye konuştu. Nobel Ödülünü almasının ardından yazma tarzında bir değiklik olmasa da, dış dünyayla ilişkilerinde ister istemez değişiklik olduğuna değinen yazar, şunları kaydetti: "Nobel Ödülü beni değiştirmez, değiştirmemeli diyordum. Ama yanılıyormuşum. Nobel, benim yazma tarzımı değiştirmedi, ama insanları ve okurları algılama biçimimi değiştirdi. Yayıncılar ve çevirmenler benim metinlerimi bekliyorlar, binlerce mail yazıyorum. Her yerden yağmakta olan davetleri geri çevirmek zorunda kalıyorum. 'Üzgünüm ama gelemeyeceğim. Aksi taktirde çalışmalarım da aksayacak' demek durumunda kalıyorum. Çok baskı var. Nobel sonrasında yazmak, büyük bir sorumluluk. Zira özellikle bu süreçte, yazacağım her kelimenin, büyük önem arz edebileceğinin, onu okuyacak kişilere göre farklı algılanabileceğinin bilincindeyim." Orhan Pamuk, ödül aldıktan sonra bir kenara çekilmeyi asla düşünmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendimi normal bir yazar olarak hissediyorum. Yine eskisi gibi kalmak istiyorum: Önümde kağıtlar, çay ve kahveyle, masaya tek başıma oturup roman yazmaya devam etmek. Nobel gibi bir ödül dahi, alışkanlıklarımı değiştiremez. Ödülü erken almakla şanslı olduğumu düşünüyorum. Ödül benim hırsımı da kamçıladı. Emekli olup bir kenara çekilmeyi asla düşünmüyorum." Il Venerdi dergisinde yayımlanan beş sayfalık söyleşide, Pamuk'un piyasaya çıkan en son romanı "Masumiyet Müzesi" de önemli bir yer tutuyor. Pamuk, "iddialı bir çalışma" olarak nitelediği "Masumiyet Müzesi" adlı romanında, "Aşk gerçekten nedir? Aşık olduğumuzda içimizde neler oluyor? Kendini bir kıza kaptıran, ama reddedilen bir erkeğin kafasından neler geçiyor?" sorularına yanıt aradığını belirtti. Eserleri gelecek kuşaklara aktarma arzusunun ifadesi olan müzecilik ve koleksiyonculuğun da bir tür aşk olduğunu kaydeden Pamuk, "Son yıllarda tüm dünyada onlarca müze gezdim. Bu, zaten hep yaptığım bir şeydi. Müze düşüncesi öteden beri ilgimi çekmekteydi. Bunu kitaplaştırmak artık kaçınılmazlaşmıştı" diye konuştu. Il Venerdi dergisindeki söyleşide, Pamuk'un "Masumiyet Müzesi" adlı son romanının resmi tanıtımının Ekim ayında Frankfurt Kitap Fuarında yapılacağı kaydedildi.
İlgili haberler:'Masumiyet Müzesi' kitapçılardaPamuk: Özgür aşk için özgür düşünce şartBekaretin dinle alakası yok Orhan Pamuk’a iki eleştiri‘Devlet beni hapse atmasın, başka şey istemem’Masumiyet Müzesi'ne özel muamele