T24 Haber Merkezi
Pandemi sürecinde evden çalışan kadın gazetecilerin yüzde 53,2'si çalışma saatlerinin değiştiğini, yüzde 51,3'ü de bu değişiklikten olumsuz etkilendiklerini belirtti.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu'nun yaptığı anket kapsamında evden çalışan 80 gazeteci kadınla görüşüldü.
Haber takibi amacıyla alana çıkan gazeteci kadınların ne gibi sorunlar yaşadığına dair 10 gazeteci ile de derinlemesine görüşmeler yapıldı.
Anket sonuçları şöyle:
Evden çalışan gazeteci kadınların verdiği yanıtlar, esnek çalışmanın “zaman kullanım özgürlüğü” savını yanlışlıyor.
Araştırmaya katılan kadın gazetecilerin yüzde 53,2’si çalışma saatlerinin değiştiğini, yüzde 51,3’üise bu değişiklikten olumsuz etkilendiklerini belirtti.
Yaklaşık yüzde 75’i pandemiyle beraber evden çalışmaya başlayan kadınların verdiği cevaplar, günlük yaşamla iç içe geçen ev içi kadın emeğine artık ücretli kadın emeğinin de eklenmiş olduğunu gösterdi.
Bu çerçevede en önemli sorun çalışma saatlerinin belirsizleşmesidir. Pek çok katılımcı mesai kavramının ortadan kalkmasıyla beraber iş süresinin uzadığını ve iş yoğunluğunun arttığını dile getirdi.
İzin günü kavramının ortadan kalktığını vurgulayan olduğu gibi kimi kadın gazeteciler ise evden çalışma gerekçe gösterilerek yıllık izin hakkının verilmeyeceğini belirtti.
Gazeteci kadınların verdikleri yanıtlar ise ev içinde görece daha eşitlikçi bir işbölümüne işaretetmektedir. Buna göre yalnız yaşamayan kadınlara yöneltilen “Evde işbölümü yapıldı mı” sorusuna kadınların sadece yüzde 13,2 si “Hayır” cevabı verdi.
Kadınların yüzde 57,4’ü “Evet işbölümü yapıldı” derken yüzde 29,4’ü ise “Kısmen yapıldı” yanıtını verdi.
Araştırmada "çalışma yaşamı içinde yer alan, eğitim düzeyi yüksek ve çoğunluğu Sendika üyesi kadınlardan oluşması kuşkusuz bu oranlarda belirleyici olmuştur" denildi.
Ancak verilen cevaplar, yapılan işbölümünün tümüyle toplumsal cinsiyet açığını kapatıcı yönde olmadığını da göstermektedir:
‘’İzin gününde ev temizliğine katılıyor. Onun dışında bakkala gitmek onda...Diğer her şey bende. Yemek, günlük temizlik. Günde 3 kez sofra kuruluyor.’’‘’Bir çocuk annesiyim benim işim olduğunda haber yazmak, onlinegörüşmeler yapmak gibi onlar da eşim çocuğa bakıyor ya da benim ondanyapmasını isteğim işleri yapıyor. Ama bence tüm erkekler gibi aklına gelip deşu işi de ben yapayım demiyor. Benim ona söylediğim işleri yapıyor.’’‘’Birkaç önceki soruda da yazdığım gibi bebeğimiz olduğu için kısmen de olsaevde iş bölümü yaptık. Ama yine de evde iş yükünün yüzde 80'i bende ne yazıkki.’’
‘’Eskiden bazı konularda daha eşit bir paylaşımımız varken, ben evden çalıştığım için onları ben yapar oldum. Bazı diğer konularda ise yük üzerime binmesin diye daha net sınırlar çizdim, sorumluluğu üzerimden attım.’’
Araştırmaya katılan kadın gazetecilerin yüzde 41, 6’sı evden çalışmak için uygun donanıma sahip olduğunu söyledi. Bununla beraber donanımın yetersizliği hâlinde çalıştıkları kurumun katkısı çoğunlukla işteki bilgisayarın ve büro sandalyesinin eve taşınmasına izin vermekle sınırlı kaldığı dile getirildi.
Çok az sayıda kurumun faturaların ödenmesine destek olduğu belirtildi. Öte yandan sorun sadece bilgisayar ya da internet eksiği ile sınırlı olmayıp (internet yetersizliği dolayısıyla ailesini bırakıp yazlığa taşınmak zorunda kalan bir katılımcı bulunmaktadır) kimi katılımcı evlerinin fiziki koşullarının bir iş alanı oluşturmaya uygun olmadığını belirtildi.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 52. 6’sı evde çalışmaya bağlı olarak sağlık sorunları yaşadıklarını ifade etti.
Uzun süre hareketsiz kalmaya ve uygun fiziki koşulların yetersizliğine bağlı olarak katılımcıların önemli bir bölümü bel, boyun ve sırt ağrılarından şikâyet etti. Bununla birlikte işyüküne bağlı olarak artan stres bir diğer ortak sorundur.
Sahadaki kadın gazetecilerin önemli bir bölümü çalıştıkları kurumların kendilerine maske ve dezenfektan sağladığını belirtti. Yine çoğunluğu kurumların kalabalık alanlardaki haberlere gidip gitmemeyi muhabirin inisiyatifine bıraktığını söyledi.