Pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle Siirt’in 60 yıllık gazetesi yayına ara verdi
Pandemi süreci ve ekonomik krizin etkisi ile yerel gazeteler, kapanmamak için mücadele ediyor. Bunlardan biri olan Siirt Mücadele Gazetesi 60’ıncı yılına girerken salgına ve ekonomik gelişmelere direnemeyerek yayıncılığa son vermese de ara vermek zorunda kaldı.
Siirt’te ilk gazete Siirt Gazetesi adıyla 1937 yılında M. Emin Kılıççıoğlu tarafından çıkarıldı. 1964 yılında “Şarkın Sesi” olarak yayın hayatına başlayan “Siirt Mücadele Gazetesi” ise kentte halen yayın yapan en eski gazeteydi. 1977 yılında gündelikten haftalığa, 2012’de basılı yayınlara ara verip dijitale geçti. “Tarafsız memleket gazetesi” sloganıyla yayınını sürdüren sitenin sahibi, gazeteci bir ailede yetişen Siirt Pervarili Cumhur Kılıççıoğlu, yaşamı boyunca çıkardığı gazetenin yanı sıra Anadolu Ajansı, Yeni Sabah, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, TRT’nin Siirt muhabirliğini de yaptı, gazetecilik faaliyetiyle çok sayıda ödül aldı.
60 yıllık arşive erişilemiyor
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın haber portalı, Gazetecilik Platformu'ndan Metin Yoksu'nun haberine göre, Siirt’in önde gelen Mücadele Gazetesi üzerine belgeseller yapıldı, hikâyesine tezlerde yer verildi. Çeşitli yerlere verdiği söyleşilerde, ailede gazeteyi kendisinden başka devam ettirecek kimsesinin olmadığını belirten Kılıççıoğlu, kendisinden sonra yayının tamamen sona ermesinden endişeli olduğunu vurgulamıştı. Ancak kriz, pandemi ve ekonomik sorunlar nedeniyle daha erken geldi. Son sayısı 27 Temmuz 2020’de yayımlanan gazete o günden sonra yayın hayatına ara verdi. Pandemi öncesinde her gün Tarihi Siirt Çarşısı’nda bulunan gazete bürosuna giden Cumhur Kılıççıoğlu, geçen sürede sağlık sorunları nedeniyle eşiyle birlikte evden pek dışarı çıkamıyor. Üstelik gazetenin internet site altyapısındaki sorunlar nedeniyle eski sayılar da erişilemez hale gelmiş durumda. Kılıççıoğlu yeniden işinin başına dönebilmeyi ve hep söylediği gibi basın meslek ilkelerine bağlı şekilde Siirt ve çevresinin haberlerini yapabilmeyi umuyor.
Cumhur Kılıççıoğlu’nun neredeyse tek başına bu zamana kadar getirdiği, bölgedeki pek çok tarihi olaya birebir tanıklık eden gazete, bu yayına ara verme sürecinden sonra belki de bir daha yayın hayatına dönemeyebilir. Pek çok tarihin kaydını da arşivinde barındıran gazete kapandığında belki de bir tarih sayfası kapanmış olacak. Bu gelişme bir yandan bin bir emek ve umutla kurulup yaşatılan tarihin, diğer yandan yerel bir sesin kısılması anlamına da geliyor.