Pandemi ve engelliler: Hapis hayatı hücre hayatına dönüştü

Pandemi ve engelliler: Hapis hayatı hücre hayatına dönüştü

Pandemi sürecinde engelliler hastaneye gidemediği için Koronavirüs testi yaptıramayan çok sayıda engelli hastalığı evde yaşadı. Engelli Hakları Federasyonu Başkanı Cemalettin Gürsoy, “Bir engelli karşıdan karşıya geçerken bile pandemi korkusuyla insanlar yanına yaklaşmıyor ve yardım edemiyor. Hizmet noktalarına erişemiyorlar. Hapis hayatı hücre hayatına dönüştü.’’ dedi.

Bedensel engelliler eve kapandı, zihinsel engelliler özel eğitimden yoksun kaldı 17 yaşındaki Fuat Ahmet Yılmaz bedensel engelli. Pandemi öncesinde dahi çevre düzenlemeleri nedeniyle toplumsal hayattan belirli ölçüde dışlandığını belirtiyor. “Ben de normal insanlar gibi gezmek, dolaşmak, yaşamak, sevmek, üretmek istiyorum. Beni neden engelliyorsunuz? Otobüsün rampası, binanın merdiveni, parkın bahçesi neden bize uygun değil? Bu dünya sadece sizin için mi yaratıldı?” diye soran Yılmaz, pandemi sürecinin zaten kısıtlı olan hayatlarını daha da zorlaştırdığını ifade ediyor. Kapanma tedbirleri nedeniyle ailesi kendisini eskisi kadar dışarıya çıkaramıyor. Beden sağlığı için doktor kontrolünde düzenli egzersiz yapması gerekiyor ancak aylardır bundan da mahrum kaldığını belirtiyor: “Pandemiden önce egzersiz hareketleri için hastaneye düzenli gidiyordum ama artık gidemiyorum. Doktorum olmadan egzersiz yapamadığım için önceden ağrımayan yerlerim de ağrımaya başladı’’.

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın haber portalı, Gazetecilik Platformu'ndan Mehmet Halit Çetinbaş'ın haberine göre, zihinsel engelliler için kritik olan özel eğitim süreci de pandemide aksadı. 20 yaşında doğuştan zihinsel engelli kardeşi olan Erkan Yaman da kardeşinin pandemi süreciyle birlikte eğitime erişemediğini belirtiyor: “Zihinsel engelliler için eğitim çok önemli. Kardeşim bir yıldan uzun süredir eğitim alamıyor. Aileden ayrı, bağımsız ve kendini ifade edebileceği en iyi ortam eğitim alanı oluyor. Eğitiminin aksaması, var olan davranışlarını değiştirdi. Ne kadar sinirlendiğini görüyorum. Öğretmeni ile göz teması, iletişim kurması gerekiyor. O yüzden uzaktan eğitimden yarar görmesi mümkün değil. Bunun eksikliğini yoğun yaşıyor”.

“Hapis hayatı hücre hayatına dönüştü”

Pandemi süreciyle engellilerin ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik uygulamaların ikinci planda kaldığını dile getiren Engelli Hakları Federasyonu Başkanı Cemalettin Gürsoy, engellilerin sağlık, eğitim, iş haklarından yararlanamadıklarını ve yardıma ulaşmada güçlük çektiklerini vurguladı. Pandemiden önce de engellilerin hapis hayatı yaşadığını söyleyen Gürsoy, ‘‘Pandemi sebebiyle engelliler dışarı hiç çıkamadı. Bir engelli karşıdan karşıya geçerken bile pandemi korkusuyla insanlar yanına yaklaşmıyor ve yardım edemiyor. Hizmet noktalarına erişemiyorlar. Hapis hayatı hücre hayatına dönüştü.’’ diyor

Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz da benzeri sorunlara dikkat çekiyor. Boyraz, ‘‘Engelliler dışarı çıktığında, durakta binmek ve inmek için dokunmak zorunda. Önceden böyle destek almak kolay iken, şimdi yardım istemek hem engelliler için hem de yardım istediğimiz insanlar için risk barındırıyor. Yakın temasta bulaş riski artıyor.” Tek sorun fiziksel mesafe hassasiyetinin getirdiği zorluklar değil. Birçok önemli hizmetin kısıtlanmış olması da engellilerin yükünü artırdı bu dönemde. Boyraz, sağlık hizmetlerine, istihdama, eğitime, sosyal koruma olanaklarına ve diğer psikososyal destek hizmetlerine erişim olanaklarının daha da sınırlandırıldığını vurguluyor. Şükrü Boyraz engellilerin yer yer covid testi dahi yaptıramadığına dikkat çekiyor: “Pozitif olduğunu düşünen engelli arkadaşlarımız, hastaneleri arayıp test için evlerine davet etmelerine rağmen, hiçbir engelleri yokmuş gibi kendilerinin hastaneye gelip test yaptırmaları isteniyor. Günlerce evinde bekleyip pozitif çıkan engelliler var’’.

Yasal düzenlemeyle yapılan iyileştirmeler kâğıt üzerinde kaldı

Tüm bu yaşananlar aslında çıkarılıp uygulanmayan ya da yeni düzenlemelerle sınırlandırılan yasaların yol açtığı sorunların daha da görünür hale gelmesine yol açtı. Cemalettin Gürsoy, özellikle 2005 yılından sonra engellilere yönelik olumlu adımların atıldığını, engelliler yasasıyla evde bakım ücreti gibi haklar getirildiğini hatırlatıyor. Ancak Gürsoy’a göre tanınan haklar yavaş yavaş etkisiz hale getirildi: “Eskiden bakım ücreti için eve giren gelir baz alınıyordu. Şimdi ise, gelir hane üyeleri arasında dağıtılarak 1780 lirayı geçmeyenlere yardım yapılmaya başlandı. Birçoğunun anadan, atadan kalan tarlası, evi, arsası var, bunu da gelir kapsamında değerlendirip mağduriyetleri arttırdılar”. Gürsoy evde bakım ücretinin daha kapsayıcı olabilmesi için engellilerin gelirinin baz alınması çağrısı yapıyor.

Şükrü Boyraz da toplu taşıma araçlarının engellilere göre düzenlenmesi hükmü taşıyan yasanın uygulanmadığını hatırlatıyor. Boyraz, “Koltuk değneği ya da elektrikli sandalye kullanan bir engelli için her zaman pandemi sürecidir. Evlerinden çıkmak gibi bir şansları olmuyor.’’ diyor.