Ekonomik kriz piyasada nakit sıkıntısına yol açınca, takas (barter) sistemi yeniden popüler oldu. Dubai'den bile Türkiye'ye "gayrimenkul verelim, karşılığında demir çelik gönderin" teklifi geldi. Referans Gazetesinden Sibel Cingi'nin haberine göre, küresel finansal kriz barter sistemine olan ilgiyi artırdı. Küçük esnaftan, holdinglere kadar binlerce şirket takas; yani parasız ticaret anlamına gelen barter'la iş döndürüyor. Düğün salonu sahibi organizasyon işleri karşılığında dekorasyon ve tamirat işlerini yaptırırken, börekçi börekleri karşılığında hammadde tedarik ediyor, ayakkabıcı barter havuzuna ayakkabı koyarak çocuğunu dersaneye gönderiyor... Barter uygulaması, en çok krizden darbe alan sektörlerden biri olan inşaatta kullanılıyor. İnşaatçılar ellerinde kalan konutlar karşılığında demirçelik, çimento gibi hammadde alarak projelerini tamamlamaya çalışıyor. Kriz nedeniyle 75 milyar dolarlık gayrimenkul projesinin askıya alındığı Dubai'den bile barter teklifleri geliyor. Dubaili inşaat firmaları Türk demir çelik şirketlerine "Gelin size burada gayrimenkul verelim karşılığında bize demir çelik gönderin" teklifinde bulunuyor. Dünya pazarı 50 milyar $ 2. Dünya Savaşı sonrasında ABD'de bir ticaret modeli olarak ortaya çıkan barter, dünya genelinde 50 milyar doların üzerinde bir işlem hacmine sahip. Türkiye'nin ise bir ticaret modeli olarak barter'la tanışması 1990'lara denk geliyor. Sistemin tüm sektörlerde kabul görmesi ile barter hizmeti veren şirket sayısı şu anda 30'un üzerinde. Türkiye'deki barter işlem pazarının 400 milyon TL'ye ulaştığını belirten uzmanlar, işlem başına ortalama ciro büyüklüğünü ise 33.500 TL olarak açıklıyor. Barter sistemini en çok kullanan inşaat söktürünü sırasıyla medya, perakende, sigorta, sağlık, turizm, makine, tekstil ve nakliye takip ediyor. Türkiye'de 400 milyon TL'lik bir hacme ulaştığı belirtilen sistemin kriz nedeniyle sıkışan piyasalara, biriken stoklara ilaç olduğunu belirtiliyor. Yüzde 25 pazar payıyla barter sektörünün lideri olan Türk Barter'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sırrı Şimşek, "Talep çok ciddi arttı. Özellikle krize stokla yakalanan firmalar için ilaç oldu. Stoğunu barter'a açan firmalar bu sayede catering hizmetinden, nakliyeye ve sigorta işlemlerine kadar her türlü ihtiyacını karşılıyor. Bankalardan kredi bulanamadığı için riske giren yatırımlar bile bu sayede yapılıyor. Bu sistemi kullanarak satışa çıkarılan fabrikalar bile var. İnşaat firmaları ise ellerinde kalan konutlar karşılığında demir-çelik, çimento gibi hammadde alarak projelerini tamamlamaya çalışıyor. Sistemimizde birçok bartera konu olan birçok konut bulunuyor" diyor. Artan talebe bağlı olarak 2008'de sahip oldukları 4 bin üye firma sayısını 5500'e çıkarmayı planladıklarını belirten Şimşek, sektördeki toplam işlem hacminin ise 400 milyon TL'den 600 milyon TL'ye çıkacağı tahmininde bulunuyor. Portföylerinde farklı sektörlerden fabrikalar olduğunu belirten Şimşek, "Satışa çıkardığımız fabrikalara kesinlikle para ile ödeme yapılmıyor. Fabrika sahibinin hesabına üretim tesisinin ederi, 'alacak' olarak yazılıyor. Kendisine, sadece sistem içinde geçerli olan bir 'barter çeki' veriliyor. Bu fabrikayı almak isteyen bir müşteri ise örneğin 3 yıl içinde ederini ödemeyi kabul edebilir. Karşılıklı anlaşmayla ödemeye ne zaman başlayacağını belirliyoruz ve ödeme, üretilen ürünlerle yapılıyor. Örneğin bir firma Bursa'da 1.2 milyon dolara bir tekstil atölyesi satın aldı. Borcunu da ürettiği iplikle ödüyor. Türkiye'de birçok şirket barter'ı kullanmaya başladı. Buna üniversiteler ve spor kulüpleri de dahil" diyor. Ticaret yüzde 50 arttı Bursalı sanayiciler ve esnaf tarafından kurulan Kurumsal Ortak Bilgi İletişim ve Takas AŞ (KOBİT) Yönetim Kurulu Üyesi Arif Orçun Altınışık, piyasadaki nakit darlığı nedeniyle küçük esnafın da bartera sıcak bakmaya başladığını söylüyor. KOBİT'e üye 250 firma olduğunu belirten Altınışık, "Bu ortamda şirketlerin en büyük sıkıntısı erimeyen stoklar. Ama bazı ürünler var ki bir sonraki sezon değer kaybedecek. Bu ürünlerin stoklarının bir an önce erimesi gerekiyor. Birçok firma işte stoklarını eritmek için barterı kullanmaya başladı. Sistemimizde 10 metrekarelik bir gözlükçüden tutunda, holdinglere kadar her türlü üye var. Bir öğretmen ve veliler el örgüsü şapkaları ve eldivenleri karşılığında sisteme üye olmak için başvurdu. Karşılığında ise bilgisayar aldılar" diyor. Altınışık, oluşturdukları KOBİT Kooperatifi bünyesinde 32 daileri bir konut projesi yaptıklarını açıklıyor. Konut satışlarında ödemenin yüzde 60'ını para ile yüzde 40'ının ise barter'la yapıldığını anlatan Altınışık, şöyle devam ediyor: "Konut satın alanlardan biri halı yıkama şirketi sahibi. Yüzde 40'lık barter ödemesini halı yıkayarak yapacak. Konut satın alanlar arasında iki yemek üreticisi, taleba reklam firması, elektrik malzemesi, yatak üreten, hırdavat satan, doğalgaz tesisatı yapan firmalar var." Yoğun talep üzerine yeni bir inşaat projesine daha başlayacaklarını anlatan Altınışık, 2009 için iddialı hedefleri olduğunu söylüyor. "2008'de inşaat işlerinden 3.5 milyon TL, geri kalan barter işlemlerinden ise 2 milyon TL ciro elde ettik" diyen Altınışık, 2009'da cirolarını ikiye katlayacaklarını açıklıyor. Merkezi Ankara'da bulunan ARTS Anatolia Barter'ın da krizin etkisiyle üye sayısı yüzde 30 arttı. Üye sayılarının bine yaklaştığını belirten Anatolia Barter Operasyon Müdürü Özlem Bal, talebin özellikle krizin en ağır hissedilmeye başladığı 2008'in son aylarında arttığını söylüyor. Deposunda 1 milyon TL'lik tuğla olan bir firmanın stoklarını barter'la erittiğini belirten Bal, "2008'in son aylarında kimsenin cebinden para çıkmamaya başladı. Barter bu süreçte öne çıktı. Düğün salonu sahibi, börekçi, güzellik merkezleri, hasaneoto yıkama ve servis gibi küçük işletmeler de sistemden faydalanmaya başladı" diyor. Yurtdışından teklif Ekinciler Demir ve Çelik Genel Müdürü Çetin Kaya, küresel krizle birlikte ortaya çıkan finansal sorunları aşmak için tüm sektörlerde barterın bir alternatif olarak öne çıktığını söylüyor. Aynı sıkıntının dünya genelinde olmasından dolayı barter tekliflerinin sadece yurtiçinden değil yurtdışından da geldiğini belirten Kaya, şöyle devam ediyor: "Böyle bir ortamda finansal çeşitliliklere ihtiyaç arttı. Ama yurtdışı projelerinde bu işin ilerlemesi için bir takım düzenlemelere ihtiyaç var. En büyük sorun teminat ve güvencenin nasıl sağlanacağı. Burada Eximbank devreye girebilir. Eximbank'ın ülkelerle yapılan karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde sigorta sistemleri geliştirebilir." Türkiye'nin önde gelen bir demir-çelik firmasının sahibi de son dönemde özellikle Dubai'den barter tekliflerinin arttığını söylüyor. Kriz nedeniyle birçok inşaat projesinin durma noktasına geldiği Dubai'de inşaat firmaların Türkiye'deki barter'la inşaat malzemesi talebinde bulunduğunu belirten firma sahibi, "Karşılığında 'gelin size buradan gayrimenkul verelim' diyorlar" diyor.