Türk zenginlerinin İsviçre başta olmak üzere yurt dışında 150 milyar dolarlık tasarruf olduğu tahmin ediliyor. Avrupa’da bankaların zora girmesiyle söz konusu paraların Türkiye’ye getirilmesi için yeni vergi düzenlemelerinin getirilmesi yoluna gidiliyor.Vatan gazetesi köşe yazarı Aydın Ayaydın, vergiden muaf olmak için kazançlarını yurtdışına kaçıran birçok zenginin yüreğine su serpecek yeni düzenlemeyi bugünkü yazısında kaleme almış. Türk zenginlere ait başta İsviçre olmak üzere yurtdışındaki güvenli limanlarda ve vergi cenneti off-shore adalarda en az 150 milyar dolarlık tasarruf olduğu tahmin ediliyor. Bu para, Avrupa’da bankalar peş peşe zora düşünce ciddi anlamda ürktü. Edindiğim bilgilere göre, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan söz konusu paraların Türkiye’ye getirilmesine imkân sağlayacak vergi düzenlemelerinin yapılması için talimat verdi. Dünyayı kasıp kavuran finans krizi bize de sıçrar mı? Son günlerde hepimiz bu soru ile yatıp kalkıyoruz. Global bir krizden kurtulmanın yolu yok. O zaman bize olan etkisini en aza indirecek önlemleri almak gerekiyor. İlk akla gelen de şu anda sadece finans sektörünü etkileyen krizden finans sektörünün nasıl korunacağına yönelik önlemler olabilir. Hükümetin elbette krize karşı önlem arayışı var. Bankaların likidite sıkıntısı yaşamaması için tedbir arayışında olması doğal. Çünkü bankalardan mevduat çıkışı olur ve yerine yeni kaynak bulunmaz ise bankalarımızın ne kadar sağlam olursa olsun ayakta kalması mümkün değil. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın yönetiminde, olası likidite sıkıntısını aşmak için yabancı ülkelerde bulunan ve Türkler’e ait yaklaşık 150 milyar doların (Kimse tam miktarı bilemiyor. Bu tahmin edilen) önemli bölümünü Türk bankalarına çekmek için çalışma yapıldığını, İngiltere’de çalışan Türk bankacılardan öğrendim. Eğer bu başarılırsa Türkiye krizden yara almadan kurtulacağı gibi, reel sektöre kaynak da yaratılmış olur ve krizden işte o zaman güçlenerek çıkarız. Krizi işte o zaman fırsata çevirebiliriz. En az 150 milyar dolar olabilir Yurtdışında özellikle Almanya’da yıllardan beri 100 milyar mark olduğu söyleniyor. Bu 50 milyar euro demektir. Bu rakamın yarısının Almanya’yı terk etmesi artık mümkün değil, çünkü onlar artık Almanya ile bütünleşmiş. Ancak cazip öneriler ile geri kalan 25 milyar euronın önemli bir kısmı Türkiye’ye çekilebilir. İsviçre, Belçika ve Lüksemburg’ta da Türkler’e ait 60 milyar dolar civarında bir para olduğu uzun süre konuşuldu. Buna ilaveten BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in bile bir dönem seslendirdiği gibi yabancı bankaların otellerde ofis kurarak dışarıya mevduat götürdüğü biliniyor. Bu para da yaklaşık 60 milyar dolar civarında. Yani bu ülkelerde en az 120 milyar dolar para var. Almanya’daki mevduat dahil tüm parayı altalta koyduğumuzda Türklere ait yurtdışında olan ve Türkiye’ye gelebilecek en az 150 milyar dolar olduğunu söyleyebiliriz. İşte Bakan Unakıtan bu meblağın önemli bir bölümünü Türk bankacılık sektörüne çekmek için harıl harıl çalışıyor. Edindiğim bilgilere göre hükümetin üzerinde çalıştığı konu şu. Yurt dışında parası bulunan Türkler paralarını Türkiye’ye getirmeleri halinde hiçbir şekilde vergiye tabii tutulmayacaklar. Kendilerinden sadece sembolik bir vergi alınacak ve ayrıca kendilerine bu parayı nereden bulduklarına dair bir soru da sorulmayacak. Şu andaki mevcut uygulamada vergisiz cennetlerde park etmiş paranın Türkiye’ye getirilmesi halinde 5 yıl geriye dönük vergi soruşturması yapılıyor. Vergisiz kazanca vergi uygulanıyor. Doğru adım ama yeterli değil Bence bu doğru bir adım ancak yeterli değil. Başta Almanya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi mevduatın tamamına güvence vermişken, mevduat sahiplerinin onlara güvenmeyip Türk bankalarına güvenmesi için yine de şartlar tam oluşmuş değil. O yüzden hükümetin “Nereden buldun diye sormayacağım ve vergi almayacağım” sözünün yanısıra mevduata sınırsız güvence koşulunun da uygulanması gerekiyor. İşte o zaman uygulama cazip hale gelir. Mevduata güvence bugün için gerekli olmayabilir düşüncesinde olanlar ile bu tür görüşü kamuoyu ile paylaşan yetkililer korkarım ki ilerde bunu kabullenmek zorunda kalırlarsa işte o zaman da güven itibarı zedelenir. 22 bin kimliksiz Türk’ün en az 100 milyar $’ı var - Yurtdışında Türkler’e ait en az 22 bin hesap olduğu tahmin ediliyor. - Bu hesaplardaki toplam paranın ise 100 ile 150 milyar dolar arasında olduğu biliniyor. - Paranın büyük bölümü İsviçre’de park etmiş durumda. Ancak numaratik olarak İsviçre’de görünen hesapların büyük bölümü de vergisiz cennetlere gidiyor. - Mevcut uygulamaya göre şayet bu para Türkiye’ye getirilirse, “Nereden buldun” diye sorulmuyor. Ancak Vergi Usul Kanunu, hesap uzmanlarının dolaylı olarak geriye dönük incelemelerle paranın kaynağına ulaşmasını, sorgulamasını mümkün kılıyor. - Ancak asıl önemlisi, şayet para vergisiz cennetler olarak bilinen off-shore ülkelerde park etmişse, vergilendirilmemiş kazanç için 5 yıl geriye dönük vergi talep ediliyor. - Para vergilendirilmiş olsa bile, şayet vergi oranları Türkiye’den düşük ise yine aradaki fark Maliye Bakanlığı tarafından isteniyor. Sadece Türkleri değil Hans’ı da getirebiliriz Akbank Private Banking’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, söz konusu uygulamayı 2 yıl kadar önce İtalya’nın yaptığını ve çok başarılı sonuçlar aldığını söyledi. Önder “İtalyanlar bir kereye mahsus dışarıdaki parasını getirene hiçbirşey sormadı. Yanlış hatırlamıyorsam sadece yüzde 2 civarı bir vergi aldı ve İsviçre bankalarını zor durumda bıraktı” dedi. Önder, şu an dışarıdaki paranın bir bölümünü getirmek için en ideal zaman olduğuna da işaret etti. Bu arada Önder sadece Türkler’in değil, Avrupa’da tedirgin olmuş yabancılara ait paranın da Türkiye’ye gelebileceğine dikkat çekti. Önder, “Biz şayet para sahibine ’Git önce kendini kendi ülkende ihbar et’anlamına gelen mukimlik belgesini sormazsak, bu konudaki tüm engelleri kaldırırsak, Almanya’daki Hans’ın, İngiltere’deki Paul’ün parası da Türkiye’ye gelebilir. Öyle de bir fırsat var” diye konuştu. Yaramancı: Bu mali milat olur, 30 milyar $ gelebilir Bankacılık duayeni Millenium Bank Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı da plana büyük destek verdi ve “Eğer bunu yaparsak yani mali milat olabilecek bir varlık affı çıkarabilirsek işte o zaman krizi fırsata çevirmiş oluruz” dedi. Yabancıların Türkiye’den döviz çıkarmasının kriz ortamında kaçınılmaz olacağını, ihracatın da darbe yiyeceğini vurgulayan Yaramancı şöyle konuştu: “Bütün bunlar olacak. Siz istediğiniz kadar cazip faiz verin, kendi deliğini kapatmak isteyen yabancı Türkiye’den para çıkaracak. Böyle olunca da döviz ihtiyacı ortaya çıkacak. Yurtdışındaki kirli olmayan ancak vergi dışı paraya eziyet edilmeden, bu paranın sisteme sokulması herkesin hayrına. Nasıl gecekondu affı çıkıyor, nasıl SSK prim affı çıkıyor, artık bu paranın vergisiz kazancı olduğunu görmezden geleceğiz ve bir kereye mahsus bu paraya da af çıkaracağız. Çıkarmalıyız.” Tezcan Yaramancı güveni yaratacak bir takdim olması halinde en az 30-40 milyar doların Türkiye’ye gelebileceğine de dikkat çekti. Şu an Avrupa’daki bankalara karşı aşırı bir güvensizlik olduğunu hatırlatan Yaramancı “Daha önce de mali milat denenmek istendi. Ancak o zaman ortam buna müsait değildi. Yani kriz sadece bizim krizimizdi. Şimdi ise Avrupa’da kriz var. Para ürkmüş durumda. Bir İngiliz dostum, kendi parasını bile Türkiye’ye getirmek istiyor. Beni aradı bilgi aldı. Durum böyle iken bu uygulamayı yapabilirsek, Hükümet sakinlik telkin eden lafların dışında gerçekten krizle ilgili en önemli icraatını gerçekleştirmiş olur” diye konuştu.