Dünya Barter Birliği (IRTA), dünya ticaretinin barter uygulamasına doğru yol aldığını bildirdi. IRTA tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaşanan küresel kriz ile birlikte dünya ticaretinin, alternatif finans ve ticaret sistemi olan bartera (Para kullanmaksızın ürünlerin değişimiyle yapılan ticaret)doğru hızla yol aldığı ifade edildi. Dünyada uluslararası yüksek hacimli barter işlemlerinin yapıldığına işaret edilen açıklamada, Rusya'nın ekonomisinin yüzde 4'ünü barter sistemine ayırdığı, Çin'in Rusya ve Brezilya ile iki önemli uzun vadeli petrol anlaşması yaptığı ve Rusya'ya 25 milyar, Brezilya'ya da 10 milyar dolarlık petrol kredisi açtığı vurgulandı. Türkiye'de dış ticaretten çok, yurt içi ticarette barter modelinin kullanıldığı dile getirilen açıklamada, barter şirketlerinin bir mevzuata dahil olarak kurulabilmesinin gerekliliği vurgulandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen IRTA Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Şimşek, Dünya Barter Birliği'nin bu uyarısının dikkate alınması gerektiğini belirterek, en kısa sürede Türkiye'nin kanunlarında, barter sisteminin Bankalar Kanunu kapsamında olduğu gibi yer alması gerekliliğini savundu. ‘Barter şirketleri kontrolsüz kuruluyor’ Şimşek, IRTA Yönetim Kurulu tarafından gelen uyarı ve açıklamayı şöyle bildirdi: "Tüm dünyada yaşanan kriz nedeniyle dünya ticaret modelleri bartera doğru yönelmektedir. Küresel kriz olarak adlandırılan bu mali çalkantı, şirketlerin ekonomik tutunma ve krizi atlatma fırsatları olarak barter modeline oldukça sıcak bakmaktadırlar. Bu yoğun talep, beraberinde girişimcilerin de bir fırsatçılığına dönüşmektedir. Üyemiz olan tüm dünya barter şirketlerinden gelen bilgiler doğrultusunda, Türkiye'de de barter sistemine duyulan ilginin farklı yönde değerlendirilmek istendiği görülmektedir. Barter sistemi, mutlak bir barter şirketi garantörlüğünde işletilebilir. Barter şirketleri güçlü finansal araçlar ile teknolojik altyapıya, uluslararası sertifika ile belgelendirilmiş kurucular, tecrübeli ve yetişmiş personele sahip olarak hizmet verebilirler. Oysa Türkiye'de yeni kurulan şirketlerin barter sistemini çok kolay işletebileceklerini düşünerek, hiçbir altyapısı olmadan, üye hesabı açılmadan, yetişmiş personeli olmadan, finansal güce sahip olmadan üyelerine hizmet vaatlerinde bulundukları gözlemlenmektedir. Barter sisteminin en önemli iş süreci firmaların likidite sıkışıklığında barter modeli ile ihtiyaçlarını karşılamalarına aracı olmaktır. Bu süreçte alıcının özellikle kredilendirmeleri söz konusu olduğunda sistemin borç–alacak dengesi gözetilmelidir. Karşılıksız verilebilecek krediler barter sistemine ileriye dönük olarak çok ciddi zarar verebilir." Sırrı Şimşek, kontrolsüz olarak birçok barter şirketinin kurulduğuna dikkati çekerek, uluslararası literatürde hiçbir bağlantıları olmayan, akreditasyonu IRTA tarafından kabul görmemiş ve firmalara geri dönüşlerde ciddi zararlar verebilen barter şirketlerinin, sektöre olan güveni sarsabileceğini kaydetti.