Deniz Zerin / [email protected]
TÜBİTAK'ın geliştirdiği özgür işletim sistemi Pardus'un 2013 sürümü 25 Mart'ta kamuoyuna tanıtıldı. Açık kodlu, merkezi mimarisinin yapıtaşlarının gizlenmediği ve değişime açık olan Linux işletim sistemi altyapısına sahip Pardus, TÜBİTAK'a bağlı Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü'ne (UEKAE) bağlı bir ekip tarafından 2004 yılından beri geliştiriliyordu. Fakat 2011'de üst düzey yöneticilerin değiştirilmesini takiben 33 kişilik geliştirici ekip dağıtılmış, Pardus'un geliştirilmesinde politika değişikliğine gidilmişti.
Mevcut geliştirici sayısının beşe inmesi ile TÜBİTAK, Pardus projesinde köklü değişikliklere gitti. Bu değişikliklerin sonucu olarak, Pardus'un üzerinde çalışılmış altyapısından vazgeçildi. Yerine uluslararası bir Linux sürümü olan Debian türkçeleştirilerek Pardus ismi ile kamuya sunuldu.
Konu ile ilgili olarak Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsünde düzenlenen "Özgür Yazılım ve Linux Günleri"nde TÜBİTAK ULAKBİM Müdürü Ahmet Kaplan özgür yazılım topluluğunun sorularını yanıtladı.
Pardus 2013 için kaynak alınan Debian sürümünün kodlarının yayınlandığını belirten Ahmet Kaplan'a özgür yazılımcılardan tepki geldi. Özgür yazılımcılar kaynak kodların yayınlanmadığını belirtti. Özgür yazılım camiasında yeni yazılım sürümlerinin yayınlanmasının ardından kaynak kodlarının da yayına sunulması kaynak altyapı üzerine ne kadar kod yazıldığının şeffaflığı açısından gerekli. Geliştiricilerin söz konusu yazılıma ne kadar emek koydukları kaynak kodların yayınlanması ile görünür hale geliyor.
Salondan gelen Pardus 2013'te Debian sürümünün üzerine ekleme yapılmasına ilişkin soruya Kaplan, "yapıldı fakat kamuya açık olmayan kodlarda" şeklinde cevaplayarak, yapılan düzeltmelerin gizli kodlar arasında yapıldığını belirtti. Bakanlıkların taleplerine yönelik yazılımların kodları gizli tutuluyor.
Ahmet Kaplan, sunumunda Pardus 2013'te getirilen yenilikleri sıralayarak, destek verdikleri devlet kurumlarının elektronik altyapılarına destek verdiklerini belirtti. "Özel havuz" adı verilen bu sistem, kurumun kendi içinde iletişimini mümkün kıldığı gibi, kurum içi dosyaların ulaşılabildiği elektronik bir merkez görevi görüyor. TÜBİTAK'ın anlaşmalı olduğu Adalet Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve destek vermekle yükümlü olduğu Milli Savunma Bakanlığı, Pardus içinden bu özel havuzlara erişiyor.
Katılımcıların ısrarlı soruları üzerine Pardus'un herkes tarafından görülebilen açok kod bölümünde büyük ölçüde değişiklik yapılmadığını söyleyen Kaplan, yapılan bazı küçük değişikliklerin yeterli olgunlukta olmadıkları için yayımlanmadığını belirtti. Kaplan, geliştirici ekibin çalışmalarının en büyük kısmının bakanlıklar için geliştirilen uygulamalara gittiğini söyledi. Fakat Kaplan, bakanlıklar yapmış oldukları sözleşmeler sebebiyle, bu uygulamaların kodlarını yayınlayamadıklarını belirtti.
Yapılan değişikliklerin kapalı kodlar arkasında tutulması özgür yazılım topluluğu tarafından tepki gördü. Program yazılımcıları ve geliştiriciler kod yazımında karşılaştıkları sorunlar çözüm bulmada başka geliştiricilerin yaptığı işleri incelemenin önemli olduğunu belirtiyorlar. Pardus gibi bir projenin de kodlarının açılması, yapılan işten ders çıkarmalarına olanak sağlıyor. Kendi çalışmalarında karşılaştıkları sorunların çözümünün başka geliştiricilerin emeğinde saklı olabileceğini belirten özgür yazılımcılar, TÜBİTAK'ın Pardus ekibini dağıtmasının ardından, proje süresince birikmiş emeğe ulaşmakta zorluk yaşadıklarını söylüyorlar. Pardus ekibi dağıtılmadan önce yazılımcıların emekleri yoluyla biriken bilgiye erişimlerinin kalmaması özgür yazılımcılar için bir sorun. Ekibin dağıtılması ile bilgi birikiminin de çöpe atıldığı görüşündeler.
5 kişilik ekip ile işletim sisteminin geliştirilebilmesini Ahmet Kaplan özel şirketlerin ikame edilmesi ile açıkladı. Kaplan projenin teknik birçok bölümlerinin özel şirketlere verildiğini söyledi. Dağıtılan Pardus geliştirici ekibinden Ozan Çağlayan, "Pardus projesinde çalıştığımız süre boyunca tek bir şirkete bile iş taşınmamıştı" dedi.
Pardus projesinde yeni bir yola girildiği konusunda eski Pardus geliştirici ekibi hemfikir. Eski Pardus geliştirici ekibinden Gökçen Eraslan TÜBİTAK'ın politika değişikliğine gitme sebebini aktardı. Eraslan'a göre, Pardus'ta değişikliğe gidilmesinin iki sebebi var. Fatih projesinde kullanılan akıllı tahta ve tabletlerde Pardus işletim sistemi kullanımına karar verilmesi ve Milli Savunma Bakanlığı'nın teknolojik altyapısında yakın zamanda gidilen topyekün değişiklik.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın başlattığı, eğitimde elektronik aletlerin kullanımına geçildiği Fatih Projesi'nde 85.00 elektronik tahta ve yerli olarak üretilen tablet bilgisayar kullanılacak. Eraslan, Pardus ekibinin dağıtılmasının Fatih projesinde Pardus'un kullanımının seçilmesi ile aynı döneme denk geldiğini belirtti. Kendileri çalıştığı zaman Fatih projesinde Pardus kullanılmayacağının söylendiğini belirten Eraslan, ani bir değişikliğe gidildiğini belirtti.
Eraslan'a göre, Fatih Projesi'nde harcamaları kısmak için Pardus'un kullanımına gidilmesinin ardından Pardus'un geliştirilmesi projesine son verilip, yerine halihazırda var olan Debian sürümü kullanıldı. Fakat kullanılan donanım ile Pardus yazılımları arasında uyum sağlanmasında sorunlar karşılaşıldı.
Eraslan'a göre Pardus'ta politika değişikliğine gidilmesinin ikinci sebebi Milli Savunma Bakanlığı'nın bilgisayarlarının elden geçirilmesi sırasında eski Pardus'ta sorunlar yaşanması. Mesela bazı yazıcıların Pardus'ta çalışmalarının sağlanamadığını belirten Eraslan, bunun Linux yazılımları ile uyumlu olmayan donanımların kullanılmasının bir sonucu olduğunu belirterek, yeni Debian bazlı Pardus'ta sürümünde de benzer sorunların devam ediyor olabileceğini belirtti.
Fatih Projesinde bir çok zorlukla karşılaştıklarını belirten Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Birtan Yıldız, proje kapsamındaki en büyük sorunlarının, karşılarında bir muhatap bulamamak olduğunu söyledi. Pardus'un kullanımında karşılaştıkları sorunlara ilişkin sorularını yöneltebilecekleri muhatap bulmakta zorluk çektiklerini söyleyen Yıldız, teknik desteğin yetersiz olduğunu söyledi.
Özgür yazılımcıların talepleri doğrultusunda özgür yazılım topluluğu ile iletişimin arttırılacağını söyleyen Ahmet Kaplan topluluk ile Pardus geliştirici ekibinin iletişiminin sağlanması için e-posta grubu açılacağını söyledi. Geliştirme sürecinin daha şeffaflaştırılacağını belirten Kaplan ayrıca talepler doğrutusunda, Pardus projesinde çalışan geliştiricilerin de kimler olduğunun açıklanacağını söyledi. Ve yine talepler doğrultusunda depoyu açacaklarını belirtti.