Pasif içicilik kanser riskini yüzde 40 artırıyor

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji, Kanser Epidemiyolojisi Bilim Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çelik, "Çevresel tütün dumanına maruz kalmanın, sigara içmeyenlerde akciğer kanserini yüzde 30-40 artırdığını" belirtti. 8 saniyede 1 kişi sigaradan yaşamını yitiriyorSigara içmek kalın bağırsak kanseri riskini artırıyorÇelik, yaptığı açıklamada, dünyada her yıl 5 milyon kişinin tütünle ilgili hastalıklardan dolayı yaşamını söyledi. Sigara kullanmayanların da özellikle evlerde ve iş yerlerinde tütün dumanına maruz kaldıklarına dikkati çeken Çelik, dünyadaki 1.5 milyar çocuğun yarısının pasif içiciliğe maruz kaldığını, Türkiye'de de bu oranın yüzde 80'lerde olduğunun tahmin edildiğini ifade etti. Çelik, "Sigara, evlerin balkonlarında, mutfaklarında, halka açık mekânlarda ve özel taşıtlarda da içildiği sürece pasif içiciler risk altındadır" dedi. Çelik, 19 Mayıs 2008'de yürürlüğe giren "Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun"la kapalı mekânlarda sigara içilmesinin yasaklanmasını desteklediklerini, kanunun kapsamının 2009 Temmuz ayından itibaren genişletilerek lokanta, kahvehane, kafeterya ve barlarda yasaklanmasıyla da sigara ile mücadelede önemli bir yol alınacağını bildirdi. Her şeye rağmen sigara kullanımının azaltılması için yasakların yetersiz kalacağı görüşünü savunan Çelik, öncelikle kişinin sigarayı bırakmaya karar vermesi gerektiğini söyledi. Çelik, sigarayı kendi iradesi ile bırakma oranının yaklaşık yüzde 1-2 olduğunu vurgulayarak, sigara bırakma sürecinde uzman doktorlardan yardım alınması gerektiğini söyledi. ‘Her yıl 160 bin çocuk kansere yakalanıyor’ Çelik, pasif içicilikten korunmak için hiçbir havalandırma yönteminin yeterli olmadığına, tütün dumanının, kısa süreli havalandırmayla odadan çıkmadığına, eşyalara, duvarlara, giysilere ve tene işlediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Pasif içicilik, özellikle çocuklarda astım, zatürre, kulak iltihabı gibi hastalıkların görülme oranını artırmaktadır. Dünyada her yıl 160 bin çocuk kansere yakalanmaktadır ve bunların 90 bini yaşamını yitirmektedir. Bu çocukların çoğu, sigara bağımlısı değil, pasif içicilerdir. Alınacak önlemlerle bu sayının yüzde 80'i kurtarılabilir. Akciğer kanserlerinin yüzde 90'ı tütünle bağlantılı. Her yıl 40 bin kişi akciğer kanserine yakalanıyor. Herkese sesleniyoruz. Tütün mamulleri kullanmayın. Çocuklarınızı, bebeklerinizi ve gençleri pasif içicilikten koruyun."Türkiye'de sigaraya başlama yaşının 11'e düştüğünü, gençlerin ve çocukların yüzde 30'unun sigara içtiğini, gençlerin ve çocukların yüzde 80-90'ının ise özellikle evlerinde sigara dumanına maruz kaldığını dile getiren Çelik, çevresel tütün dumanının ciddi bir kanserojen olduğunu vurguladı. Çelik, çevresel tütün dumanının, ana akım ve yan akım olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek, "Ana akım, sigara içicisinin soluduğu duman, yan akım ise sigaranın yanan ucundan çıkan dumandır. Bir sigaradan ortama saçılan dumanın büyük çoğunluğu yan akımdan oluşmaktadır. Bazı kanser yapıcı maddelerin miktarı da yan akım dumanda ana akıma göre 10-200 kat daha fazladır. Çevresel tütün dumanına maruz kalma, sigara içmeyenlerde akciğer kanserini yüzde 30-40 arttırmaktadır" diye konuştu. Sigaraya maruz kalan genç kadınlarda meme kanseri riskinin de arttığına dikkati çeken Çelik, "Menopoz öncesi kadınlarda meme kanserine yakalanma riski 2,6 kat daha fazladır. Az ama devamlı sigara dumanına maruz kalan kadınlarda 50 yaşına kadar meme kanseri olma olasılığı yüzde 60'lara ulaşmaktadır" dedi. ‘Evde sigara kullanımı arttı’ Çelik, kapalı mekânlarda tütün mamullerinin yasaklanmasıyla, kullanıcıların ev ortamında sigara içmeye yönelme riski taşıdığını belirterek, "Sigara bağımlıları, dış ortamdaki baskıya karşı gelemeyip, evde yakınlarına bu baskıyı kurarak yanlarında sigara içmeye yönelebilirler. Ebeveynleri böyle davranmamaları noktasında uyarıyoruz. Eşlerinizin ve çocuklarınızın sağlığıyla oynamayın. Dışarıda sadık kaldığınız yasaklara evinizde ve arabanızda da uyun" uyarısında bulundu. Yasakların ardından bağımlıların büyük bir kısmının gün içerisinde daha az sigara içtiğini, eve döndükten sonra ya da özel aracına bindiğinde sigara tüketimine yöneldiğini gözlemlediklerini ifade eden Çelik, şunları söyledi: "Yasaktan sonra, bağımlıların çoğunluğu iş saatlerinde eskisine göre daha az sigara içmeye başladı. Bu çok önemli bir başarıdır. Ancak, eve döndüklerinde gün içerisinde ihtiyaç duydukları nikotini alabilmek için daha fazla sigara içiyorlar. Soğuk havanın da etkisiyle ev ya da özel araçları içinde sigara içerken ailenin diğer bireylerine de daha fazla zarar veriyorlar. Tiryakilerin, en sevdikleri kişilere ölümcül olabilecek bir zarar verdiklerinin farkında olmaları ve dışarıda uydukları yasağı eve de taşımalarına özen göstermeleri gerekiyor. Bu hem yakınlarına zarar vermelerini engelleyecek hem de sigarayı bırakmalarına yardımcı olacaktır. Bu nedenle, sigara yasağına evde de uyulmalı." (AA)