Patriot'a gerek yok, İran'dan size zarar gelmez!

Patriot'a gerek yok, İran'dan size zarar gelmez!

İran'ın Ankara Büyükelçisi Bahman Hüseyinpur, Türkiye'nin Patriot füzesavar sistemleri alımı konusunda, 'Bunlara gerek yok. Bizden size zarar gelmez' dedi. Akşam gazetesinden Utku Çakırözer'in haberi (25.09.2009):Türkiye'nin Patriot füzesavar sistemleri alımı konusunda ABD Büyükelçisi James Jeffrey'nin 'Türkiye geç bile kaldı' sözlerine karşılık, İran'ın Ankara Büyükelçisi Bahman Hüseyinpur, 'Bunlara gerek yok. Bizden size zarar gelmez' karşılığını verdi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, 'Suriye vatandaşı PKK'lıları geri alırız' sözlerinin ardından Büyükelçi Hüseyinpur da, ülkesi İran'ın, Türkiye'nin Kürt açılımına tam destek vermeye hazır olduğunu açıkladı.

Türk kardeşlerimizden zarar gelmezBiz İran'da şuna inanırız: Türk kardeşlerimizden bize hiçbir zaman tehdit gelmez. O kadar çok ortak noktamız var ki, bu ortak noktalar dostlukların düşmanlığa dönüşmesine izin vermez. Bazı düşmanlarımız istese bile Türkiye bunu yapmaz. Bizden de Türklere zarar gelmez. Ama Batı dünyası Türkiye-İran ilişkisini bozmak için kötü atmosfer oluşturmak istiyor. O nedenle bu haberler çıkıyor. İran ile Türkiye sınırı barış sınırıdır. Bu tür önlemlere gerek yok. Türkiye-İran dostluğunu bozmaya kimsenin gücü yetmez.

Nükleer zirve İstanbul'da olsunHenüz Tahran resmi kararını açıklamadı, ama ben şahsen, İran ile Batılı ülkelerin temsilcileri arasında yapılacak bu toplantının, İstanbul'da olmasını arzu ederim. Eğer görüşüm istenirse İran'a 'Türkiye bizim dost ve kardeş ülkemiz, burada yapılsın' derim. İki ülkenin birlikte bölgede yapabileceği çok şey var.

Kürt açılımına tam destekBu sizin iç işiniz, ama Türkiye için yararlı olan her şeyi biz de destekliyoruz. Zaten teröre karşı iyi işleyen işbirliğimiz var. Birbirimizin güvenliğine katkıda bulunuyoruz. Bu bundan sonra da sürecek. Sizin güvenliğiniz ve mutluluğunuz bizim mutluluğumuz demektir. Sizin için iyi olan her şey bizim için de iyidir ve tam destek veririz.

İran olmadan Nabucco işlemezDünya elimizdeki iki enerji kaynağı doğalgaz ve petrol nedeniyle bize saygı duymak zorundadır. Avrupa'nın enerjiye ihtiyacı var. Nereden geçecek? Uçup gidecek hali yok. Bizim ve Türkiye'nin üzerinden geçecek. Dünya enerjisinin ihtiyacı, İran ve Türkiye'nin elinde. Nabucco'nun hala ayakları üzerinde duramamasının nedenlerinden bir tanesi Batı'nın İran'ı dışlamasıdır. İran olmadan hayata geçemez. İran'ı katarlarsa hızla tamamlanır.

Ticaret heyetleri Ankara yolundaEkonomik işbirliğimiz 11 milyar dolara ulaştı. Kriz olmasa 14 milyar da olurdu. Önümüzdeki günlerde birçok ticaret heyeti gelecek buraya. İşbirliği alanlarını bulmaya çalışıyoruz. Birbirimize rakip gibi göstermek istiyorlar ama biz işbirliği ülkeleriyiz.

Obama'ya açılım yaptıramıyorlarABD Başkanı Obama seçim öncesinde İran ile diyalog konusunda verdiği vaatlere bağlı olsaydı belki şimdi bir şeyler yapılabilirdi ama inanıyoruz ki ABD'nin içinde Obama'nın siyaset yapmasına izin verilmiyor. Cumhurbaşkanı Ahmedinecad bir tebrik mesajı gönderdi, cevap bile gelmedi. Obama o vaat ettiği siyasetine bağlı kalırsa umut var. Ama onun isteğini lobiler engelliyor.

6 dalda profesyonel sporcu

Aralarında hiçbir diplomatik ilişki bulunmayan İran ve ABD'nin Ankara büyükelçilerinin bir ortak yanları var: İkisi de spor tutkunu. İran Büyükelçisi Hüseyinpur da ABD'li meslektaşı James Jeffrey gibi haftanın bir günü sabah 06.00'da kalkıp yürüyüş yapıyor. İran elçisinin farkı beraberinde elçilik personelini de götürmesi! Dikmen Vadisi'nde yapılan yürüyüş sonrası Hüseyinpur diplomatlarını kahvaltı ile ödüllendiriyor. Hüseyinpur, 'Spor ömrü uzatan ve ölümü geciktiren tek geçerli malzeme' diyor söyleşimizde.

Golf, futbol, boks, binicilik ve tenis sporlarını profesyonel olarak yapan Hüseyinpur, tekvandoda da kahverengi kuşak sahibi. Spora 14 yaşında 'İran'ın Brezilya'sı' dediği güneydeki Mescit-Süleyman şehrinde mahalle aralarında futbol oynayarak başlamış. Sağ elini kullanmasına rağmen mükemmel sol ayağı var. Gittiği her yerde spor gazetelerini okuyor ve spor tarihinin son 50 yıl geçmişindeki önemli spor olaylarının sonuçlarını ezbere biliyor.

Başkentteki sıkıntı

Hüseyinpur, Amerika'da öğrenciyken başladığı tenisi Ankara'da oynayabileceği kimse bulamamasından şikayetçi. İran Devrimi'nden sonra biniciliğe merak sarmış. İkinci şikayeti ise golf sağası Ankara'da olmaması. Büyükelçilik yaptığı Etiyopya'da da tekvando öğrenmiş. Hüseyinpur, bowling, badminton ve jet-ski de denemiş.

1999 - 2001 yılları arasında ülkesinin İstanbul Başkonsolosu olan Hüseyinpur, Ankara'ya büyükelçi atandıktan sonra ilk iş olarak büyükelçilik içine bir spor salonu inşa ettirmiş.

Mesai öncesinde gelip kondüsyon aletleri ile çalışan Hüseyinpur, personelini de spora teşvik ediyor. 'Spor yapan personeli severim' diyerek sicil notlarında sabah sporuna katılımın önemini de vurguluyor espriyle karışık.

Spor salonu iki gün bayanlara açık. Kendisi de bazen eşiyle birlikte masa tenisi oynuyor. İran İslam Devrimi'nin ardından ülkesinde kadınların spora

ilgisinin olağanüstü olduğunu savunan Hüseyinpur, binicilik yapan kadın sayısının erkekleri geçtiğini ve golfe ilginin hızla arttığını örnek olarak sıralıyor.

Denizli'nin İran macerasının mimarı

İstanbul'da görev yaptığı dönemde Türkiye ile İran arasında yakınlaşmanın spordan başlaması gerektiğine inanan Hüseyinpur, Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin İran'da geçirdiği hocalık tecrübesinin de arkasındaki isimlerden biri. O dönem Türkiye ile İran futbol federasyonları arasında ilişkilerin tesisini o sağlamış. Hatta İran'da profesyonel futbola geçiş için Türkiye'deki yasaları Farsça'ya çevirip Tahran'a göndermiş.

'İran'da profesyonel futbol Türkiye örnek alınarak başladı' diyor. Şenol Güneş'in İran Milli Takımı'nı çalıştırması için de çok uğraşmış ama anlaşmaya varılamamış. Daha sonra Denizli'nin gidişi gündeme gelmiş.

Büyükelçilik görevine başladığı günden beri de Türkiye'deki 6 federasyonun başkanı ile görüşmüş. Hayali, Türk ve İran milli futbol takımlarına bir dostluk maçı yaptırabilmek. Trabzonspor ve Fenerbahçe kulüplerinin İran'ın en büyük iki takımı Persepolis ve Sefahan ile kardeş takım olması projesini hayata geçirmek için de çaba harcıyor. İran'da en fazla tanınan Türk'ü sorduğumuzda 'Hakan Şükür' diyor. 'Fizik üstünlüğün yanı sıra aklını da kullanıyor. Gol atmak için iyi bir zeka da lazım'. Fatih Terim ve Naim Süleymanoğlu'nun da İranlılar tarafından yakından bilindiğini belirtiyor.