Anayasa Mahkemesi (AYM), Facebook'ta paylaştığı bir gazete haberi nedeniyle üniversiteden uzaklaştıran öğrenciye 5 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Yüksek Mahkeme, oybirliğiyle aldığı kararda ifade özgürlüğü vurgusu yaptı.
Anayasa Mahkemesi, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar nedeniyle açılan birçok davaya emsal olabilecek çarpıcı bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme’nin kararı Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ahmet Batur’un bireysel başvurusu üzerine alındı.
Süreç şöyle yaşandı:
Ahmet Batur 10 Ekim 2016 günü Facebook’taki kişisel hesabında Sol adlı haber portalında yayınlanan “Yıldız Teknik Üniversitesi’ni Menzilciler mi yönetiyor” başlıklı bir haberi yorumsuz paylaştı. Üç gün sonra üniversite yönetimi disiplin soruşturması açtı ve bir hafta okuldan uzaklaştırma cezası verdi. Ahmet Batur, idare mahkemesine dava açtı. Yaptığı paylaşımın, halen erişime açık, herhangi bir ceza ya da hukuk davasına konu olmayan bir haberin paylaşılmasından ibaret olduğunu savundu. İdare mahkemesi öğrenciyi haklı buldu. Ancak rektörlük kararı istinafa götürdü. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi rektörlüğün talebini kabul etti ve disiplin cezasında hukuka aykırılık görmediği sonucuna ulaştı.
Ahmet Batur konuyu 2018 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede önemli değerlendirmelerde bulundu:
Kuşku yok ki eğitim kurumunun disiplininin sağlanması meşru bir amaç olmakla birlikte söz konusu amacı gerçekleştirmek amacıyla bireyin ifade özgürlüğünü ortadan kaldıracak yahut kullanılmasını aşırı zorlaştıracak müdahaleler kabul edilemez.
İlk olarak cezalandırmaya konu eylemin başvurucunun şahsi sosyal medya hesabından bir haberin paylaşılması şeklinde gerçekleştiği dikkate alınmalıdır. Eylem başvurucunun üniversite dışındaki özel alanında gerçekleşmiştir.
İçeriği doğru ya da yanlış olsun salt bir gazete haberinin sosyal medya hesabı üzerinden paylaşılması otomatik olarak başvurucunun yaptırıma maruz kalması sonucunu doğurmamalıdır.
Hukuka aykırı olması nedeniyle haberi yapan kişilerin sorumlulukları yoluna gitmek mümkünken haberin yayımlanmasından sorumlu olmayan kişilerin haberi paylaşmaları nedeniyle sorumlulukları açıklanmadan cezalandırılmaları kamuyu ilgilendiren konularda serbest ve açık tartışmaların önlenmesi sonucunu doğuracaktır.
Aksinin kabulü bilgi ve haberin paylaşılmasını zorlaştıracak, bir ülkede demokrasinin varlığı konusunda turnusol kağıdı işlevi gören ifade özgürlüğünün varlığını tartışılır hale getirecektir.
Başvurucunun yükseköğretim öğrencisi olduğu, bu bağlamda ifade özgürlüğüyle bağlantılı eğitim hakkına yönelik müdahale alanının ilk ve orta öğretim seviyelerine göre daha dar olması gerektiği açıktır. Bu bağlamda özgür düşüncenin ve eleştirel aklın beşiği olarak görülen üniversitelerde farklı düşüncelere sahip üniversite öğrencilerine daha fazla hoşgörü gösterilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak İstinaf Mahkemesi, paylaşımın yapılma nedenini, paylaşımın içeriğini, paylaşılan haberde geçen hangi ifadelerin kurum insicamına ne şekilde tesir ettiğini, başvurucunun almakta olduğu eğitimin seviyesini, paylaşımın yapıldığı mecrayı, paylaşımın mevcut bir haberin yorumsuz olarak iletilmesinden ibaret olduğunu değerlendirmemiştir.
Anayasa Mahkemesi inceleme sonunda 14 Eylül 2021 günü şu hükme vardı:
Eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
Kararın bir örneğinin eğitim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Başvurucuya net 5 bin TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.