Çocuk istismarı ifadeleri içeren "Zümrüt Apartmanı" adlı kitabın yazarı Abdullah Şevki Yurtvermez ve kitabın yayıncısı Alaaddin Topçu hakkında hazırlanan savcılık iddianamesi mahkemece kabul edildi. Savcı, dava konusu ifadelerin, toplumun "ar ve haya" duygularını incitici, cinsel arzuları tahrik ve istismar edecek şekilde hiçbir sanatsal ve edebi değer katılmadan kurgulandığına dikkat çekti. Kitabın yazarı Yurtvermez için 5 yıldan 10 yıla kadar, yayıncısı Topçu için 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.
Ankara'da çocuk istismarına yer veren içeriği nedeniyle kamuoyunda büyük infial yaratan "Zümrüt Apartmanı" adlı kitabın yazarı ve yayıncısı ile ilgili savcılık soruşturması tamamlandı. Cumhuriyet Savcısının hazırladığı iddianame kabul edilerek Ankara 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Kitap hakkında suç duyurusunda bulunanlar arasında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği de yer aldı. Kitabın yazarı Abdullah Şevki Yurtvermez hakkında, "müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak", kitabı basan Kurgu Kültür Merkezi Yayınlarının sahibi Alaaddin Topçu hakkında ise "çocuk ile ilgili üretilen müstehcen yayınları yayınlamak" suçlamasında bulunuldu.
Savcı, "Zümrüt Apartmanı" kitabının yazarı Yurtvermez için 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası, kitabı yayımlayan Topçu için ise 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
Yurtvermez savcılık ifadesinde söz konusu öyküyü herhangi bir müstehcenlik ya da cinsel amaçla yazmadığını, kitapta ABD'de yaygın olan kirli gerçekçilik akımını kullandığını söyleyerek kendisini savundu. Kitabı yayımlayan yayınevi sahibi Alaaddin Topcu ise savunmasında; şikayete konu kısmın pedofiliyi özendirici değil, aksine bu konuda toplumu uyarma niteliğinde olduğunu öne sürdü.
Savcılık öyküde, "hiçbir olay örgüsüne yer verilmeden sadece cinsel dürtüleri harekete geçirmeye yönelik basit, sıradan ifadelerle yaşlı bir adamın küçük bir kız çocuğuna karşı gerçekleştirdiği doğal olmayan ve çocuğun kullanıldığı cinsel ilişkinin bayağı bir dil kullanılarak anlatıldığı" tespitinde bulundu ve söz konusu ifadelerin, "Toplumun ar ve haya duygularını incitici, cinsel arzuları tahrik ve istismar edecek şekilde hiçbir sanatsal ve edebi değer katılmadan kurgulandığını" belirtti.
İddianamede, "Şüphelilerin eyleminin demokratik bir toplumda çoğulculuğun, hoşgörünün, açık fikirliliğin gereği olan ifade özgürlüğü kapsamında kalan eylemler olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde şüpheli Abdullah Şevki Yurtvermez'in müstehcen yazı ve sözleri içeren söz konusu kitabın üretiminde çocukları kullanmak suretiyle diğer şüphelinin de bu şekilde çocukların kullanıldığı ürünün içeriğini basın ve yayın yoluyla yayımlamak suretiyle üzerlerine atılı müstehcenlik suçunu işlediklerinin anlaşıldığı" değerlendirmesinde bulunuldu.