“Otizmli diye oğluma bakamıyorum diye benden aldılar. Pendik’teki bakım ve rehabilitasyon merkezine yerleştirdiler. Oğlum oraya gittiğinden beri bakışları değişti. Telefonla bilgi vermiyorlar, gidip görmek istiyorum göstermiyorlar. Aylar önce başka bir çocuğa bir bakıcı şiddet uygulamış. O bakıcıya sadece bir ay maaş kesme cezası verilmiş. Şimdi benim çocuğuma uyguladılar. Çocuklarımızı “bakacağız” diyerek bizden alıyorlar, onlar da bakamıyorlar. Çok endişeliyim…”
bianet'ten Evrim Kepenek'in haberine göre Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’nın merkezde çalışan bu kişi hakkında soruşturma da başlattığını anlatan Öztürk şöyle diyor:
“Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden geldiler evimize baktılar. Bu çocuk burada yaşayamaz dediler. Benden aldılar. Ben Gaziosmanpaşa’da oturuyorum çocuğumu Pendik’teki bir merkeze yerleştirdiler. Ben her gün arıyorum, Sinan hakkında bilgi almak istiyorum, fakat bana bir türlü bilgi vermiyorlardı.
"Ben çocuğumu görmeye gidiyordum Sultan hanım diye bir kadın 'İzin aldınız mı?' diyerek bana engel olmaya çalışıyordu. Zar zor gidip gördüğümde de çocuğumun fotoğrafını çekmek istediğimde izin vermiyorlardı. Biz çocuğumuzun canını kurtarmak için mücadele edelim bunlarla mı mücadele edelim şaşırmış durumdayız.
“Sürekli geçiştiriyorlardı. Çocuğumun sesini duymak istediğimi söylüyordum ona da olumsuz yanıt veriliyordu. Gittiğimde de göstermiyorlardı. Bir kere uzaktan camdan gösterdiler. Haziran ayında yine Sinan’ı görmek için merkeze gittim, göstermediler. Ertesi gün telefon açtım en azından bana ‘fotoğrafını atın’ dedim.
“Gelen fotoğrafları görseniz ben kendi oğlumu tanıyamadım. Yine aradım durumunu sormak için bana ‘sürekli aramayın’ diyorlar. Sonra zorla Serdar ismindeki müdür beyi istedim zorladım bağladılar. Müdüre Sinan’ın durumunu sordum. ‘Ben sizi yarın arayacağım’ dedi. O an anladım ters bir durum olduğunu.
“Müdür bey ertesi gün aradı ve ‘Bir bakıcımız Sinan’a şiddet uygulamış. Sinan’ı hastaneye kaldırdık. Pendik Devlet Hastanesi’nde Sinan tedavi ediliyor. Hastane polisi savcılığa haber vermiş. Çalışanımız hakkında soruşturma başlatıldı biz de kurumdan uzaklaştırdık’ dedi. Müdür de şiddeti doğruladı.
“O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Başka annelerle de konuştum. Mesela Fatma Yılmaz’ın da oğluna şiddet uygulanmış fotoğrafları var o da mahkemeye başvurmuş. Biz çocuklarımız için çok endişeliyiz. Her iki çocuğa yönelik şiddet soruşturuluyor. Savcılık konunun takipçisi. Biz de savcılarımızdan destek bekliyoruz. Çocuklarımız için adalet bekliyoruz.
"Ben korkmuyorum. Canım orada. Çocuğumun canı için mücadele ediyorum. Oranın psikoloğundan tüm görevlilerine kadar hepsinden şikayetçi olduğumu savcılık dilekçemde de isimleri ile belirttim."
Sinan'ın daha önce de destek evinde şiddet gördüğünden şüphelendiğini ve bunu ifade ettiğinde kendisine böyle bir şey olmadığının söylendiğini belirten Öztürk şu vurguyu yapıyor:
"Oğlum kendisine zarar veriyor ama neresine zarar verdiğini ben biliyorum. Kulak içine kadar zarar verilmiş oğlumun kulakları patlamış. Ben bunu diyordum onlara kabul etmiyorlardı. Ben anneyim tanımaz mıyım? Bilmez miyim oğlum neresine zarar veriyor. Sonra müdürün de anlatması ile açıklandı durum. Ama oğlumu hastaneden çıkınca yine o bakım evine götürdüler. Bu yüzden daha çok endişeliyim. Şiddet uygulayan görevli uzaklaştırılmış ama çocuğumun orada güvende olduğunu düşünmüyorum."
Telefonla aranan dayanışma evi güvenlik görevlisi "iddiaları kabul etmiyoruz" demekle yetindi. Merkezin müdürü de memurların basına konuşmasının yasak olduğunu hatırlattı.