ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Eric Pahon, Türkiye’nin Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin olarak Washington'daki son tespitleri anlattı. Türklerin Afrin’den Menbiç’e geçmeyeceğini umdukalrını söyleyen Pahon, Zeytin Dalı Harekâtı'nın IŞİD ile mücadeleyi raydan çıkarma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. "ürkiye’nin terörizm ve sınırlarındaki terör grupları konusunda ciddi kaygıları olduğunu anlıyoruz" diyen Pentagon sözcüsü, "Türkiye ile elimizden geldiği ölçüde birlikte çalışıyoruz ancak bu operasyon DEAŞ’a karşı kazanımlarımızın bir kısmını kaybetmemize neden olacak bir potansiyel taşıyor" sözlerini sarf etti.
Pahon, Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDG) ayrılıp Afrin’e savaşmaya giden birimlere de destek verilmeyeceğini belirtti.
Pahon, bugüne kadar Türkiye ile devam eden temasların ve diplomasinin Menbiç’te gerilimin tırmanmasının önlenmesi açısından başarılı olduğunu söyleyerek koalisyon ortakları ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasındaki bazı gerilimlerin Türkiye sayesinde engellendiğini kaydetti.
Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan Pahon’un açıklamaları şöyle:
- “Türklerin Afrin’den Menbiç’e geçmeyeceğini umuyoruz. Bu konuda gerçekten kaygılıyız. Bunun DEAŞ ile mücadeleyi raydan çıkarma potansiyeli var. Bu, bugüne kadar ortaya koyduğumuz çalışmanın büyük ölçüde dikkatini dağıtacak bir şey. Türkiye’nin terörizm ve sınırlarındaki terör grupları konusunda ciddi kaygıları olduğunu anlıyoruz. Bunun tamamen farkındayız. Türkiye ile elimizden geldiği ölçüde birlikte çalışıyoruz ancak bu operasyon (Zeytin Dalı) DEAŞ’a karşı kazanımlarımızın bir kısmını kaybetmemize neden olacak bir potansiyel taşıyor.”
- “Sürekli temastayız. Suriye gibi karmaşık savaş bölgelerinde diplomasi her zaman anahtardır. İki tarafa da gerilimi daha fazla tırmandırmamaları ve dikkati DEAŞ’tan dağıtmamaları için çağrı yaptık. Bildiğiniz gibi biz Afrin’de yokuz. Oradakiler bizim desteklediğimiz güçler arasında değil. Suriye ölçeğinde bugüne kadar nispeten güvenli bir alan olan Menbiç’te bugüne kadarki kazanımlarımızı korumak kritik önemde.”
Soru: Fırat’ın doğusundakilerle batısındakiler arasında bir fark olmadığını söylemek gerçekçi mi?
“ABD’nin SDG ile ilişki çerçevesine giren gruplarla girmeyenleri anlamak önemli. Bizim SDG ile ilişkimiz DEAŞ ile mücadele çerçevesinde devam ediyor. SDG ile sadece DEAŞ ile savaş ekseninde bir ilişkimiz var. SDG içinde DEAŞ ile mücadele eden gruplarla çalışıyoruz. Bu mücadeleden çıkan ya da Afrin’e giden birimler ABD tarafından desteklenen birimler değil.”
Soru: Şurayı netleştirelim; SDG DEAŞ’la mücadele için kuruldu değil mi? Yani YPG ve diğer gruplar SDG çatısına DEAŞ ile mücadele için girdi...
“YPG’nin bütün unsurları SDG çatısı altında değil. Bizim birlikte çalıştıklarımız YPG’nin DEAŞ ile mücadeleye odaklanan birimleriyle SDG çatısı altına girenler.”
Soru: Size göre SDG nedir, YPG nedir, YPG Kürdü kimdir, Afrin Kürdü kimdir, PKK kimdir? Şimdi bir de Menbiç Askeri Konseyi var. Bir dolu isim...
“Biliyorum çok kafa karıştırıcı... Bizim Suriye stratejimiz tamamen o bölgenin yerel savaşçılarıyla DEAŞ ile mücadele üzerine kurulu. DEAŞ’la mücadele ilerledikçe bazı birimler gerekli olduğunda ülkenin başka bölgelerine yönlendi. Bahsettiğiniz savaşçılar Afrin’i savunmak için Afrin’e döndü mesela. Ve bu insanların bir kısmı zaten Afrinli. Eviniz köyünüz saldırı altında ve gidip savunuyorsunuz. Umuyoruz ki, bunu yapmak için dönenler az sayıda bir grup savaşçıdır. Biz Türkiye’den bu operasyonun ölçeğini ve zamanını sınırlamasını istedik ki, böylece DEAŞ üzerindeki baskıyı devam ettirebilelim.”
“Menbiç’te bugün ABD’nin tek ortaklığı Menbiç Askeri Konseyi ile. Eğit-donat programını bu konsey ile birlikte yürütüyoruz. Yüzde 60’ı Arap, yüzde 40’ı ise Kürt, Çerkez ve Türkmenlerden oluşan bir yapıdan bahsediyoruz. Menbiç Askeri Konseyi SDG ile aynı hizada.”
Soru: Aynı hizada ne demek?
“SDG’nin parçası mı yoksa onlarla sadece bağlantılı mı tam olarak emin değilim. Ama uyum içinde çalışıyorlar.”
Soru: Türkiye’nin operasyonu Menbiç’i kapsayacak şekilde genişletme olasılığını ne kadar yüksek görüyorsunuz?
Şu anda bunun olmaması ve gerilimin düşürülmesi için Türkiye ile görüşmelerimiz sürüyor.
Soru: CENTCOM Komutanı Votel, Menbiç’ten çıkma niyetiniz olmadığını açıkladı. Bu konudaki kararlılık devam ediyor mu?
Bu şu anda planladığımız bir şey değil.
Soru: Türk ve ABD’li askerler arasında bir çatışma riski var mı? SDG ya da Menbiç Konseyi saldırıya uğrarsa ABD onları savunur mu?
Türkiye bir NATO müttefiki ve 1950’lerin ortasından beri ilişkimizde Türk askeriyle herhangi bir çatışmamız yok. Bunun bu şekilde devam etmesini temenni ediyoruz. Hükümetlerimiz bunun olmaması için her seviyede temasta.
Soru: Afrin’de Öcalan posterleri gördük. Rakka’nın DEAŞ’tan kurtarılmasının ardından da benzer görüntüler yaşandı. Böyle bir durumda ortaklarınızla ne konuşuyorsunuz?
PKK, ABD için yabancı bir terör örgütüdür. Ne PKK’yı ne de onunla aynı hizadakileri destekliyoruz. Bizim birlikte savaştıklarımız güvenlik taramasından geçmiş Suriye muhalefetinin üyeleri. Eğer bu birimler DEAŞ dışında bir şeye odaklanmaya karar verirlerse – ki bu Türkiye de olabilir, rejim de olabilir – destekleri kesilir.