T24- Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından 1980’li yıllardan itibaren toplanmaya başlanan Kütahya Çini ve Seramikleri Pera Müzesi’nde sergileniyor. Koleksiyon sergide Kütahya Çini ve Seramik Sanatı gelişim çizgisinin ayrıntılı bir biçimde izlenmesine olanak veriliyor.
Koleksiyon, bünyesinde çeşitli dönem ve türlerden 400'ün üzerinde parçayı barındırıyor. Sergi için bir araya getirilen yapıtlar, hem koleksiyonun yapısı hem de Kütahya çiniciliği konusunda genel bir fikir vermek amacıyla hazırlandı.
Bir "kent sanatı" olarak gelişen Kütahya çiniciliği, gerek mimari dekorasyon malzemesi, gerekse gündelik kullanım eşyası üretiminde oldukça zengin bir ürün yelpazesine ulaşmış ve sürekliliğiyle de Osmanlı sanatı mozaiğini oluşturan en önemli parçalardan biri olmuş. Osmanlı Devleti’nin en önemli özelliklerinden biri, yönetimindeki topraklarda yaşayan halka din, dil, kültür farkı gözetmeksizin büyük bir hoşgörüyle davranmış olmasıydı. Bu hoşgörü sayesinde Kütahya çiniciliğinde Müslüman ustalarla birlikte Hıristiyan ustalar da çalışmış. Hem Müslüman hem de Hıristiyan toplulukların gereksinimlerine cevap verecek nesne ve yapıtlar üretilmiş.
18. yüzyılla tarihlendirilen çok sayıda çini ve seramiğin bezemelerinde stilize bitki motifleri, dinsel motifler, insan ve hayvan figürleri görülüyor. Seramikler, beyaz ve krem rengi hamurlu, beyaz astarlı ve şeffaf sırlı. Sır altı tekniğiyle bezenmiş seramiklerde, motiflerin oluşturulmasında yeşil, firuze, sarı, kobalt mavisi ve toprak kırmızısı renklerinin yanında mangan moru kullanılmış ve konturları siyahla belirtilmiş.
Sergide ibrikler, vazolar, sürahiler, şişeler, askı süsleri, kâseler, maşrapalar, mataralar, makaralar, hokka, kupa, tavan göbeği, kahve güğümü, limon sıkacağı gibi çini ve seramikler göze çarpıyor.
Farklı ölçü ve biçimlerde üretilen ibrik ve sürahiler, yüzeysel kabartma servi motifleriyle, içleri kafes taramalı yuvarlak madalyonlarla ya da serbest fırça vuruşlarıyla yapılmış, çiçek ve bitkisel kıvrımlarla bezenmiş.
Bazı seramiklerin üzerinde ise Osmanlıca sözler yazılı. Bunlardan yer küre şeklinde askı süsünün gövdesinde “Bursa Valisi Hasan Bey Efendi Hazretlerinin Kütahya ziyaretleri hatırası sene-i milliye 1327” yazılı bir kitabe bulunuyor. Sürahilerden birinin gövdesini verev olarak saran kuşak içinde “İçilmez mi elinden su götürmüş bir keman ebru, yay kaşlı (güzelin) elinden su içilmez mi?”, boyun kısmında ise “Afiyet olsun” ve “Buyurun” yazıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı
Suna ve İnan Kıraç Vakfı; Suna Kıraç, İnan Kıraç ve İpek Kıraç tarafından 27 Ekim 2003 tarihinde kuruldu. Türk toplumuna yararlı ve yurtsever vatandaşlar yetiştirilmesi için, kişi ve kurumlara maddi ve manevi imkânlar sağlamayı, eğitim, kültür, sanat ve sağlık alanlarında faaliyetlerde bulunmayı amaç edindi.
Vakıf, kültür ve sanat alanında; tarih, sanat, kültür ve bilim müzeleri ile her türlü sergi mekânları, araştırma ve uygulama merkezleri, kütüphaneler ve enstitüler açmaya ve işletmeye, koleksiyonlar oluşturmaya ve bunları sergilemeye yönelik faaliyetlerde bulunuyor.
Vakfın bu alandaki faaliyetleri arasında inceleme, araştırma ve kamuoyu yoklamaları yapmak veya yaptırmak, dünyadaki çeşitli müzeler, vakıflar, sergi merkezleri, araştırma ve uygulama merkezleri, kütüphaneler, enstitü ve kuruluşlarla işbirliği yapmak da yer alıyor.(MİHA- ŞERİFE TÜRK)