Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı. TSK'nın başlattığı Zeytin Dalı Harekatı hakkında konuşan, “Suriye'nin kuzeyinde “terörist koridoru” oluşmaması Türkiye'nin Suriye ile mutlaka işbirliği içinde olması gerektiğini belirten Perinçek, “Suriye ile işbirliği, Rusya, İran, Irak ve Çin'le işbirliğinin de anahtarıdır” dedi.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşan “Suriye ve Türkiye’nin işbirliği yapması halinde PKK hemen teslim bayrağını çeker” diyerek, “Türkiye, ‘federasyonu kabul etmediğini, ABD'nin bölgeden gitmesini istediğini' söylemeli” ifadesini kullandı.
Türkiye ile Suriye'nin işbirliğinden iki ülkenin de kazançlı çıkacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin harekatında en kritik sorunun “Suriye'ye federasyon mu gelecek, yoksa toprak bütünlüğü mü korunacak?” olduğunu kaydeden Perinçek şu çarpıcı açıklamaları yaptı:
“Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana mı, yoksa ABD'nin Suriye'de kurmayı planladığı federasyondan yana mı? Bu konuda, Suriye'nin kuşkuları var. Bunu bertaraf etmenin yolu da birlikte hareket edilmesi toprak bütünlüğünün birlikte sağlanmasıdır. İki ülkenin işbirliği yapması halinde PKK hemen teslim bayrağını çeker. Türkiye, ‘federasyonu kabul etmediğini, ABD'nin bölgeden gitmesini istediğini' söylemeli.
Türkiye'nin geleceğini kimse kumar masasına yatıramaz. Komutanlar da Suriye ile işbirliğinin şart olduğu görüşünde. Savaşın bedelleri çok ağır olur. İran, Irak ve Suriye televizyonları yapıcı tavır alıyor. Bu çok önemli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimi “Suriye'yi tanımıyorum” derse, ‘Beşar Esad katil' diyerek nasıl işbirliği yapacaksın? Cumhurbaşkanlığı'nın bazı danışmanları devlet aklıyla bağdaşmayan tavır alıyorlar. Eğer Suriye federasyon olursa bir Kürt federasyonu da mutlaka kurulur.
Sözcü gazetesi'nden Saygı Öztürk, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'le bir araya geldi. Perinçek, dış politikalarındaki ilişkiler yüzünden hükümeti eleştirdi, yapılması gerekenleri tek tek açıkladı…
Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğunu, tek devlet, tek millet söylemini sıkça dile getirmeli. Türkiye'nin çıkarı, Suriye'de federasyon planına karşı çıkmaktır. Suriye ile birleşirseniz Rusya ve İran'la da birleşirsiniz. Suriye ile işbirliği konusunda Türkiye inat etmemeli. Bu durum ABD'yi cesaretlendirir. Başbakan Binali Yıldırım bunun farkında. Bugün, Suriye ile işbirliği siyasetinden kaçınılmasının cevabı inat ve bir takım ilkel duygulardır. Suriye'yi federasyona götürme planının uygulamaya konulma şansı yok. Irak ve İran karşı. ABD'nin federasyon planına Rusya da karşı çıkar. Sınırımızda ‘terör devleti' olmamasını istemenin yolu Suriye ile işbirliğidir. Şu anda, ‘devlet aklına' ihtiyaç var. Bu hatalar devam ederse, Recep Tayyip Erdoğan yönetimi de tartışmalı olur. O zaman Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'yi yönetemez, Türkiye Erdoğan'ı yönetecek.
Suriye'nin Türkiye'den beklentisi şu: Kapıyı ‘tık tık' diye vurmamız. Biz kapıyı tıklatırsak, Suriye de o kapıyı açacak. Mesele bu kadar basit. ‘Gel bu işi birlikte yapalım. Senin toprağını teröristlerden temizleyelim' dememiz gerekir. Şunu unutmayalım: Suriye ile işbirliğinin bedeli yok. Senden bir şey de istemiyor. Suriye ile işbirliği yapmamak çılgınlık olur. Bir kere Türkiye'nin kaderi söz konusu. Türkiye'yi kader noktasına getirmeye kimsenin hakkı yok. Kimse Türkiye ile oynayamaz. Böyle bir durumda Türkiye, Erdoğan'ı seçimle üzerinden atacaktır.
Türkiye bu haklı savaşa Tayyip Erdoğan yönetiminde başlamıştır. Ama bu savaşta Erdoğan yönetiminde zafere ulaştıracak yeteneği göremiyorum. Türkiye, bu savaştan milli hükümetle çıkacak. Nasıl, 1. Dünya Savaşı'na Osmanlı Devleti'yle girmişsek. Savaşın sonunda Mustafa Kemal hükümetiyle çıktık. Gelişmeler bunu hatırlatıyor.
Erdoğan, yalnız Afrin'deki değil, Suriye'nin kuzeyindeki bütün terörü temizleyeceğini söylüyor. Tabii çetin bir hedef. Bu mücadele için biz milli hükümeti gündeme getiriyoruz. Suriye ile işbirliği yapalım. İran'la işbirliği yapalım. Eğer komşularımızla terörle mücadele konusunda işbirliği yaparsak, PKK'nın üssü konumunda olan Kandil'e, askerimiz gitmeden bile onlara teslim bayrağını, beyaz bayrağı çektiririz. Bunun için komşularımızla işbirliği yapmanız yeter. Doğu ve Güneydoğu'da, partimize önemli bir yöneliş var. AKP ve HDP'den kopanlar partimize katılıyor. HDP ve PKK önemli ölçüde güç kaybetti. Hatta şunu söyleyebilirim: PKK'lılar kendi aralarında ‘teslim olmayı' bile konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, şehit cenazesi töreninden sonra ‘imam konumuna girmesi' bana göre vahim bir hata. Cumhurbaşkanı imam değildir, imam rolüne de soyunamaz. İmam rolüne girmesi dini siyasete alet etmesidir. Cumhuriyet geleneğimizde bu yoktur. İbadette gösteriş de camide protokol de olmaz. Camilerde, cenaze törenlerinde protokol uygulaması son derece ayıp bir şey. Buna son verilsin. Bunun için kampanya da açacağım. Cumhurbaşkanı cenazeye gelince sıraya girer. Çünkü orada Cumhurbaşkanı yok, vatandaş gibi olmalı. Cenazede, eşitlik vardır. Cumhurbaşkanı olduğumda bunu eksiksiz uygulayacağım.”
AKP'nin oy oranı yüzde 35'e kadar inmiş durumda. Vatan Partisi olarak Cumhurbaşkanlığı'na adayım. Seçimi kazandığımda Tayyip Erdoğan'ı, Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Devlet Bahçeli'yi davet edip “Gelin Türkiye'yi birlikte yönetelim” diyeceğim ve onlara başkan yardımcılığı görevlerini vereceğim. Çünkü, devlet aklı bunu gerektiriyor. Toplumda ayrışma yaşanıyor Erdoğan, sürekli olarak ana muhalefet partisine vurarak toplumu birleştiremez. Vatan savaşını kim başarıya ulaştıracak güveni veriyorsa o iktidar olacaktır. Herkes, devlet aklını, Vatan Partisi'nin temsil ettiğini görecektir.