Perinçek ve Balbay'a izin vermediler!

Perinçek ve Balbay'a izin vermediler!
T24 -  Ergenekon soruşturması nedeniyle Silivri Cezaevi’nde yatmakta olan Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ın tek kişilik hücrelere alınması tartışmalara neden olmuştu. Yaşanan tartışmalardan sonra, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün, Silivri Cezaevi’nde tek kişilik hücreleri iki kişilik hale getirmeye karar verdiği ortaya çıktı. Önceki gün Silivri Cezaevi’nde Mustafa Balbay ile görüşen Avukat Hüseyin Ersöz, Doğu Perinçek’in perşembe günü Mustafa Balbay’ın koğuşuna yerleştirilmek istendiğini ancak kısa bir süre sonra bundan vazgeçildiğini söyledi. Bu konuda avukatına açıklama yapan Balbay, 'Saat 15’te demir kapı şıngırdadı ve Perinçek geldi. Bundan sonra kendisiyle kalacağım söylendi' dedi. Vatan gazetesinde yer alan haber şöyle: “Cezaevi yönetimi 3 Mart Perşembe günü Doğu Perinçek’i Balbay’ın koğuşuna yerleştirmek istemiş. Ancak Perinçek koğuşa geldikten 1 buçuk saat sonra infaz memurları tarafından başka bir koğuşa nakledilmiş. Balbay  o günü şöyle anlattı: Saat 15’te demir kapı şıngırdadı ve Perinçek geldi. Bundan sonra kendisiyle kalacağım söylendi. Oturduk ve çay içtik. Ancak saat 16.30 sularında infaz koruma memurları yeniden gelerek ‘Perinçek’i alalım. Ankara çok kızmış’ dediler. Perinçek bu durum karşısında ‘Ankara’dan haber hızlı geliyor’ dedi. Sonra Perinçek’i Nusret Sanem’in yanına yerleştirdiklerini öğrendim.” ‘Bizi kum torbası yaptılar’ Ersöz, Balbay’ın koğuşuna 4 günde toplam 24 kez tamirci geldiğini de söyledi: “Henüz inşaatı tamamlanmayan cezaevine yapılan nakil işleminin ardından Balbay’ın koğuşuna sürekli tamirci geldi. Balbay, ‘Siz başladığınız işleri hep böyle yarım mı bırakıyorsunuz?’ deyince aldığı cevap şu oldu: ‘Bizim cezaevini teslim etmemize daha 2 ay var. Planlanan teslim tarihi Haziran başı olarak belirlenmişti.’ Balbay bu durum karşısında, ‘Bizi resmen bir inşaat deneği olarak kullanıyorlar. Nasıl bir asansör yapılırken içine kum torbaları koyarlarsa biz de eksiklikleri tamamlanmamış olan bu cezaevinin kum torbaları gibiyiz’ dedi.”