''PERİŞAN OLDU ADAMCAĞIZ'' İNEGÖL (A.A)

-''PERİŞAN OLDU ADAMCAĞIZ'' İNEGÖL (A.A) - 16.04.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bundan 4 yıl önce yazdığı iddianameden dolayı bir savcının görevine son verildiğini hatırlatarak, ''Perişan oldu adamcağız, yiyecek ekmeğe muhtaç oldu. Millet yüzde 58 ile oy verdi ve HSYK'nın yeni üyeleri Ferhat Sarıkaya'nın görevine dönmesine oy birliğiyle karar verdi''  Başbakan Yardımcısı Arınç, eşi Münevver Arınç ile geldiği İnegöl'de, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin ile partisinin Bursa milletvekilleri ve adayları tarafından karşılandı.  İnegöl İlçe Başkanlığı önündeki alanda vatandaşlara hitap eden Arınç, 2007 genel seçimlerinde yüzde 47 oy aldıklarını, sandığa giden iki kişiden birinin AK Parti'ye oy verdiğini anımsarak şöyle devam etti:   ''Yine Bursa en büyük desteği AK Parti'ye verdi. Sizler destek oldunuz, omuz verdiniz, çalıştınız ve yine başarı kazandık. 2009 mahalli seçimleri. Büyükşehiri kazandık, yüzde 75 belediyeler AK Parti'ye verildi. Hizmetlerinden memnuniyet vardı. Türkiye'de kazandığımız başarıların en ön sırasında Bursa vardı. İki önemli referandum geçirdik. Şimdi daha zorlu referandum yaptık. Bütün muhalefet 'Hayır'da birleşti. Hatta bazıları tehdit etti. Buna rağmen yüzde 58 ile Türkiye ortalamasının aynısı Bursa'da 'Evet' olarak çıktı. Ne mutlu sizlere. İki referandum, iki genel ve iki belediye seçimleri ve iktidardayız. Allah'a şükürler olsun. Rabbım bu nimeti bize lütfetti. Milletimize teşekkür ediyoruz. Bize destek oldu, dualarını eksik etmedi, arkamızda duruyor. Başka bir iktidar olsaydı 9 yılda 9 kez yerinde yeller eserdi. Geçmişe bakarsanız hiçbirin ayakta duramadığını gördük. Halbuki bizim için neler yapmışlar ne planlar yapmışlar, bizi alaşağı etmek için ne hesaplar içine girmişler ama korkmadık, yılmadık Allah'a dayandık, millete güvendik. Bugün bütün hesapları bozulmuş durumda.'' 12 Eylül referandumunun getirdiklerine dikkati çeken Arınç, bundan 4 yıl önce yazdığı iddianameden dolayı bir savcının görevine son verildiğini hatırlatarak, ''Perişan oldu adamcağız, yiyecek ekmeğe muhtaç oldu. Millet yüzde 58 ile oy verdi ve HSYK'nın yeni üyeleri Ferhat Sarıkaya'nın görevine dönmesine oy birliğiyle karar verdi'' şeklinde konuştu. Konuşmasında, ''12 Eylül referandumu neler kazandırdı bize?'' diye soran Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''15-20 yıldır YAŞ kararlarıyla silahlı kuvvetlerden ilişiği kesilen çok başarılı askerler vardı. Madalyalar takdirnameler almış, ama bir gün kapının önüne konulmuş, elbiseleri alınmış, 'hiçbir kamu kurumunda işe giremez' denilmiş. Dağa çıkmak zorunda kalanlar gördük. Suçları söylenmiyordu. Disiplinsizlik ve irtica ile bağlantı, eşinin başı örtülü, evinde filan televizyonu izliyor, çocuğunu filan dershaneye gönderiyormuş. Filan kişilerle evinde toplantılar yapıyormuş. Namaz kıldığı bile söyleniyormuş. Duymadınız mı bunları? 'Suçumu söyleyin isterseniz asın' diyordu. Savunma istiyordu. Hiçbirine kulak asılmadı. Sonunda siz yüzde 58 'Evet' dediniz. Sorgusuz sualsiz silahlı kuvvetlerden atılan, peygamber ocağı ordumuzun göz bebeği pırıl pırıl insanlara iade-i itibar yolu açıldı. Rütbelerine itibarlarına kavuştu, işine emekli maaşına kavuştu. Millet yüzde 58 verince devlet de onlardan özür diledi. Faili meçhul kalmadı. Kimse ayrımcılığa tabi tutulmuyor.'' -''MİLLETİN VERDİĞİNE EYVALLAH''- Arınç, kendilerine yüzde 47 veren milletin, hoşlanmadığı zaman yüzde 7 verebileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:  ''Milletin verdiğine eyvallah. Beni dövecekse millet dövsün. Milletten gelen her şeye saygımız inancımız var. 1999'u unutmayın. ANAP, DSP, MHP birleşip hükümet kurdular. 3 yıl zor gitti hükümet. 2001 krizini unutmayın. Türkiye fakirleşti, yoksullaştı. 2002 Kasım'da seçim yapmak zorunda kaldılar. Yüzde 22'li DSP yüzde 1,5'a düştü. 18,5'luk MHP, yüzde 8,5'e düştü. 15'lik ANAP 5,5'a düştü. Arkasından kesintisiz AK Parti iktidarı geldi. Şimdi Anavatan Partisi var mı? Böyle tabela var mı? DYP diye bir parti tabelası var mı? Geçmişte vardı ama bugün yok. Diğerlerinin de düştüğü ortada.'' -''ÖNCE ŞAŞIRDIM, BÖYLE BİR KARARI BEKLEMİYORDUM''- Genel Merkez ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisinin Bursa'dan milletvekili adayı olmasını kararlaştırdığını anımsatan ve ''Önce şaşırdım, böyle bir kararı beklemiyordum'' diyen Arınç, böyle bir karara büyük heyecanla, gururla 'Evet' dediğini ifade etti. ''Sizlerle birlikte olmak benim için büyük mutluluk. Çok şükür hepimiz Türkiye'nin evladıyız. Eski coğrafyamıza bakarsanız büyük imparatorluğun bakisiyiz. Herkes geldiği yer neresi olursa olsun büyük toprakların büyük ferdidir. Bursa'dan milletvekili adayı olduğum için Allah'a hamd ediyorum. Ne mutlu ki bana böyle görevi bahşettiler. İnegöl çok büyüdü, çok gelişti. Sanayi ve ticaret burada daha da gelişecek. Ne yapacaksak İnegöl için yapacağız, arkası gelecek. TBMM başkanlığı yaptım, Başbakan Yardımcılığı yaptım. Bunlar önemli değil. Siyasette dürüst, prensipli, cesur ve kararlı olmaya çalıştım. Dün 'Ak' dediğine bugün 'Kara' diyen insan değilim. Menfaati gerektirdiği için o tarafa bu tarafa dönen bir insan değilim. Ben Mehmet Akif Ersoy'un sözünü bilirim; 'Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim, inan ki, her ne demişsem görüp de söylemişim...'' -''FARUK BEYE İNEGÖL'DEN SELAMLAR GÖNDERİYORUM''- Bursa'da birinci, ikinci dönem milletvekili ve üçüncü dönem aday olan arkadaşlarıyla birlikte olduğunu dile getiren Bülent Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Birinci döneminden bu yana milletvekilliği yapmış olanlara şükran borçluyuz Allah onlardan razı olsun. İkinci dönem bütün hepsinden memnuniyetim var. Hizmet noktasında hiçbirinin eksiği olmadı. Devlet Bakanı Faruk Çelik de çok başarılı. Siyasetin her kademesinde benim gibi bulundu. İl başkanlığı yaptı, şimdi de Devlet Bakanlığı yapıyor. Faruk beye İnegöl'den selamlar gönderiyorum. Şimdi önemli bir görev aldı. Türkiye'nin en önemli bir bölgesinde milletvekilliği adaylığına gitti. Bizim AK Parti'de görev anlayışımız vardır. Büyüktür, küçüktür, doğrudur, yanlıştır' diye bakmayız. Onu en iyi şekilde yapmaya çalışırız. Bugün görüyorsunuz ki milletvekili adaylarımız ve milletvekili olanlar birlikteyiz. Birbirimizin sırtına basarak yükselmiyoruz. Birbirimizin elini tutarak, işbirliği dayanışma, arkadaşlık içinde bu görevleri yapmaya çalışıyoruz. 55 gün kaldı, günler çabuk geçer, hizmetlere devam edeceğiz. Kavga ve gürültüyle işimiz yok. Allah kısmet ederse, hedeflerimizi anlatan güzel bir program açıklanacak. Türkiye'yi zenginleştireceğiz. 2002'de geldiğimizde fert başına düşen gelir bin 200 dolardı. 2010 sonu itibarıyla 10 bin 600 dolar oldu. 2023'te Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'yi 25 bin dolar milli gelire kavuşturacağız. Allah'ın izniyle. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, ihracatta sanayileşmedeki hedeflerimizi izleyin.''