HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ittifak açıklamasını yenileyerek "HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak” dedi.
Buldan, "Dün Kars'ta bir açıklama yaptım, HDP kendi adayını açıklayacak ve kendi adayıyla seçimlere girecek dedim, dünden beri tartışılan tek mesele HDP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı meselesi. HDP niye aday çıkarmasın, HDP’nin sizden ne farkı var? HDP bu ülkede bir irade değil mi? HDP bir siyasi parti değil mi, seçimlere girme hakkı var mı yok mu? Bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme iradesine sahip mi değil mi? Bütün bunları göz önünde tutarak bir kez daha ifade etmek isterim ki HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak” ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin buldan, bugün Iğdır’da HDP İl Başkanlığı Olağan Kongresine katıldı. Buldan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bu topraklar büyük acılar yaşadı, büyük bedeller ödedi ancak yaşanan her bir acıdan, ödenen her bir bedelden büyük dersler çıkarıldı. Bu coğrafya, bu topraklar barışa susayan bir coğrafyadır, bu coğrafya aynı zamanda demokrasiye, adalete, hakka, hukuka ve bu ülkede yaşanan bütün zorluklara karşı mücadele veren bir coğrafyadır. İşte biz HDP olarak bu coğrafyaya barış gelene, özgürlükler elde edilene, demokrasinin, adaletin ve hakkın gerçekleşeceği güne kadar bu mücadelesini sürdürecek ve asla vazgeçmeyecektir. Biz bütün bunları dile getirdiğimiz için ve bunun kararlığını net bir şekilde verdiğimiz için HDP’ye büyük bir saldırının olduğunun farkındayız. HDP her gün yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalan ama aynı zamanda demokratik siyasetten asla taviz vermeyen bir partidir. Bizimle siyaseten baş edemeyen bir iktidarın olduğunun farkındayız. Siyaseten karşımıza çıkacak yüzleri olmayan bir iktidar olduğunun farkındayız. Bütün bunları yapamadıkları için bizimle siyaseten baş edemedikleri için siyasi kumpaslarla karşımıza çıktıklarının farkındayız.
Kobanî Kumpas Davası, HDP Kapatma Davası, HDP bileşenlerine yapılan saldırılar, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın tutuklanması, milletvekili arkadaşlarımızın her gün, her yerde demokratik siyaset yürütürken karşılaştıkları zorluk ve zorbalık ve aynı zamanda darp, işte Habip Eksik vekilimize yapılan saldırı gibi bir sürü engelleme ve haksızlık ve hukuksuzluk... Habib Eksik Iğdır halkının iradesidir, ona yapılan saldırı hem Iğdır halkının iradesine hem de Kürt halkına ve HDP seçmenine yapılan bir haksızlıktır. Bir kez daha Habip Eksik vekilimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Dayanışma duygularımız her daim sürecektir. Haksızlık ve hukuksuzluk bu ülkede bir anlayış haline geldi. AKP-MHP blokunun bütün bir siyasetini bu ülkede haksızlık ve hukuksuzluk yaparak yürüttüklerinin farkındayız. Cezaevleri HDP'lilerle dolu. Dünyanın hiçbir yerinde başka bir örneği olmayan, her gün bir il ve ilçemize siyasi operasyonun yapıldığı, yönetici arkadaşlarımızın gözaltına alınıp tutuklandığı, cezaevinde bir ülkede demokratik siyaset yürüten cumhurbaşkanı adayı olan, milletvekillerimizin, eski Eş Genel Başkanlarımızın, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Gülten Kışanak, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata’nın ve ismini sayamadığım yüzlerce arkadaşımızın olduğu bir dönemdeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde başka bir örneği olmayan, bu kadar baskı ve zulmün başka bir partiye uygulandığını görmediğimiz ve bütün bunlara rağmen demokratik siyasette ısrar eden, mücadele eden başka bir parti yoktur. Biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki bir gider bin geliriz, bin gider milyonlarla geliriz. Bu partinin kapısı hiçbir dönem, kapatılma riski ile karşı karşıya kalan hatta kapatılan, yöneticileri, genel başkanları işkencelerden geçirilen ama buna rağmen bu partinin kapısını kapatmayan milyonların olduğu gerçeğini hiç kimsenin unutmaması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum.”
Şimdi gözlerini HDP’ye diktiler. Geçmişte partilerimizi kapattılar ama o partilerin yerine yenileri açıldı, daha da büyüdü daha da genişledi, siyasetine ve mücadelesine devam etti. Onlar zannediyorlar ki HDP’yi kapatırsak HDP çalışmayacak, HDP’ye oy veren milyonlar evlerinde oturacak, sadece seyirci olacak. Onlar hayal dünyasında yaşamaya devam etsinler, HDP'nin kapatılmayacağını demokratik siyasetine devam edeceğini ve HDP’nin her anlamda ülke siyasetinde yer alacağını bu ülkeyi yönetenlere buradan bir kez daha iletmek istiyoruz. HDP sadece bir binadan ibaret değildir ki kapısına kilit vurduğunuzda kapatılacak bir parti haline gelsin.
Şimdi gözlerini HDP’nin aldığı hazine yardımına diktiler. Halkımızın vergileriyle bize verilen hazine yardımını bloke eden anlayışa bu kürsüden şunu ifade etmek isterim, siz halkımızın, milyonların iradesine asla bloke koyamazsınız, bu iradeyi asla engelleyemezsiniz, asla bizi demokratik siyasetten geri döndüremezsiniz. Biz geçmişte hazine yardımı alan bir parti değiliz, HEP’ten, DEP’ten, DEHAP’tan, HADEP’ten bugüne kadar gelen siyasi geleneğimiz hazine yardımı almadan büyüdü. Bugün elde etmiş olduğumuz hakkı, hukuka aykırı bir şekilde, yasayı ve Anayasayı çiğneyerek Saray'ın talimatıyla AKP-MHP blokunun ısrarıyla, MHP'li savcıların yazdıkları iddianamelerle, bunları gerekçe göstererek hazine yardımını bloke edenler şunu bilsin ki biz o hazine yardımını tekrar geri alacağız. Bunun önünde hiçbir güç duramayacak, çünkü bu bizim yasal ve anayasal hakkımızdır. Bunu gasp ettiğinizi ve AKP-MHP ittifakının bir gasp ittifakı olduğunu da biliyoruz. Bütün bu haksızlık ve hukuksuzlukların siyasi kararlar olduğunu ve asla hukukla ilgisinin olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Onların amacı HDP’siz bir Türkiye, bir parlamento yaratmak ama bunu gerçekleştiremeyeceklerini, bizim HDP olarak her seçimde oylarımızın yükseldiğini ve daha güçlü bir şekilde seçimlerden çıktığımızı bilmelidirler.
Önümüzde yeni bir seçim takvimi var. Türkiye en fazla 3-4 ay sonra yeni bir seçim gerçekleştirecek. Bu seçimle Türkiye'nin kaderi, tarihi ve yönetimi yeni bir anlayışla el değiştirecek. Bu tarihi kararda Türkiye halklarının, toplumunun önemli bir işlevi olacak. Bu sıradan bir seçim değil. Hepimizin gidip sadece sandıklara oy atacağı sıradan bir seçim değil, rejimin değişeceği, anlayışın ve yönetimin değişeceği, anti demokratik uygulamaların, haksızlıkların, hukuksuzlukların biteceği, bitirileceği seçim anlayışı ile bu seçimlere hepimizin yaklaşması gerekiyor. Ya aydınlığı ya karanlığı ya barışı ya da faşizmi tercih edeceğiz. 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin ülkeyi getirdiği durumun aslında herkes farkında. Türkiye tarihi bu dönem olduğu kadar büyük krizlerle karşı karşıya gelmedi. Ekonomik krizin, siyasi krizin, sosyal krizin müsebbibinin AKP-MHP ittifakı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Açlığın, sefaletin, yoksulluğun, talanın, haksızlığın ve hukuksuzluğun müsebbibinin AKP-MHP ittifakının olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun için yapılacak seçimler tarihi öneme sahiptir ve Türkiye halklarının geleceği açısından önemli bir seçimdir.
Herkesin gözü HDP’de yani bizde, aday çıkaracak mı çıkarmayacak mı, Millet İttifakını destekleyecek mi desteklemeyecek mi? HDP’nin stratejisi yerel seçimlerdeki gibi mi olacak yoksa yeni bir hedefi mi var, yeni bir strateji mi belirlenecek? Dün Kars'ta bir açıklama yaptım, HDP kendi adayını açıklayacak ve kendi adayıyla seçimlere girecek dedim, dünden beri tartışılan tek mesele HDP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı meselesi. HDP niye aday çıkarmasın? HDP’nin sizden ne farkı var? HDP bu ülkede bir irade değil mi? HDP bir siyasi parti değil mi, seçimlere girme hakkı var mı yok mu? Bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme iradesine sahip mi değil mi? Bütün bunları göz önünde tutarak bir kez daha ifade etmek isterim ki HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak.” (ANKA)