PETA, 18 köpeği zehirleyenleri kınadı

T24 - Dünyada 2 milyonu aşkın üyesi bulunan hayvan hakları savunucusu PETA, Kırklareli'nin İğneada beldesinde 18 köpeğin zehirlenerek öldürülmesini kınadı. Ekim ayında İstanbul'u “2010 Hayvanlara Zulüm Başkenti” ilan eden PETA, Türkiye'de, özellikle belediyelerin, Hayvan Hakları Yasası'na uyması gerektiğine dikkat çekti.  

Türkiye’de sorumlu merciler bir kez daha vicdansızca hayvanları katletti. Kırklareli/İğneada’da zehirlendikleri anlaşılan 18 köpeğin ölüsü bulundu. PETA yıllardır Türk makamlarının, Hayvan Hakları Yasasına uymaları için mücadele vermektedir. Bu katliamları protesto etmek amacıyla PETA aktivistleri, örneğin: kana bulanmış olarak Türk bayrağı üzerinde yatmak, sembolik olarak ‘köpek ölülerini’ (kürk) çöp bidonlarına doldurmak gibi benzeri birçok protesto eylemleri yapmışlardır. PETA daha bu Ekim ayında da Istanbul’a “2010 Hayvanlara Zulüm Başkenti” ünvanını vermiştir.  PETA kampanya başkanı Magdalena Scherk ’bu katliamlar mutlaka sona erdirilmelidir. Bu zulüm acımasız, korkakça ve hiçbir sonuca varılmasına yaramamaktadır‘’. Scherk sözlerine şöyle devam etmektedir: “Bu, sadece hayvanseverlerin talebi değil, aynı zamanda da bilimsel olarak tesbit edilmiş bir gerçektir. Araştırmalar, Kısırlaştır ve Alışık Olduğu Ortama Geri Bırak anlamına gelen ’Neuter and Release’ metodunun, sahipsiz hayvan popülasyonunu dizginlemede yegane kalıcı sonuç getiren yöntem olduğunu ispatlamıştır. Türkiye’de hala belediyelerin ilkel hayvan katliamını adeta kendi hakları ve normal bir yöntemmiş gibi görerek uygulamaları bir utanç vesilesi ve insanlık ayıbıdır. Bu da Türkiye Hayvan Hakları Yasasının sadece göstermelik olarak kağıt üzerinde kaldığının kanıtıdır“.

 Türkiye’de Hayvan Hakları Yasasının 2004 yılından beri mevcudiyetine rağmen hala binlerce sahipsiz hayvan belediyeler ve özel şahıslar tarafından işkenceyle katledilmektedir. Bunlar silahlarla vurulmakta, zehirlenmekte, ırzlarına geçilmekte, şiddete maruz kalmakta ve yaşamaları mümkün olamayacak ıssız alanlara ve ormanlara atılarak korkunç şekilde açlıktan ve susuzluktan sürünerek ölüme terkedilmektedirler. Barınak denilen zindanlarda korkunç şartlar altında izole ve tutsak edilerek, adeta çürümeye terkedilmektedirler. PETA, sorumlulardan, yasaya riayet etmelerinden, yasanın öngördüğü gibi sahipsiz hayvan popülasyonunun bilimsel olarak ispatlanmış olan, kısırlaştır, alındığı ortama bırak metodunun uygulanmasından  başka birşey talep etmemektedir. PETA, yasal yükümlülüklerini yerine getirmek yerine hayvanları vicdansızca katleden belediyelere ağır yaptırımlar uygulanmasını talep etmektedir. Scherk: “Hayvanlara işkence şiddetin son bulması için kalıcı ve caydırıcı önlemlerin nihayet yürürlüğe sokulması gerekir. Yoksa bu ilkel insanlık ayıbı başka türlü önlenemez“ demektedir.  PETA, Türkiye Hayvan Hakları Kuruluşlarıyla yakın ilişkiler içerisinde olup, Türkiye’de bir Hayvan Hakları Yasasının çıkarılmasında da çabalar sarfetmiştir. PETA’nın bazı önerileri de yasaya dahil edilmiştir. Artık yasaya sürekli ve kalıcı olarak riayet edilmesinin zamanı çoktan gelmiştir.