Petrol fiyatları dünyanın üzerine kâbus gibi çökmeye devam ediyor. Petrol fiyatlarındaki olası düşüşler resesyon korkularını canlandırırken, olası yükselişler ise enflasyon tehlikesini körüklüyor. Her şey bugünlerde dönüp dolaşıp enerjide düğümlenirken uzmanlar, son çeyreğin nasıl geçeceğinde de petrol fiyatlarının alacağı yönün belirleyici olacağını söylüyor. 11 Temmuz'da tarihi rekorunu kırarak varil başına 147 doların üzerine çıkan petrol son bir buçuk aydır devam eden düşüş trendinin ardından son olarak geçen cuma günü 121 doların üzerini gördü ve küresel yatırımcıyı yeniden ters köşeye yatırdı. Gürcistan-Rusya gerginliği, Wall Street'ten gelen kötü haberler ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) eylül ayında gitmesi beklenen üretim kesintisi haberleri ile canlanan petrol fiyatlarının yeniden "boğa" trendine girip girmeyeceği de dengesiz geçen iki ay sonunda en can alıcı tartışma konusu oldu. Kimi uzmanlara göre emtia ve döviz piyasalarındaki trendlerde sert bir tersine dönüş yaşanıyor, ancak bu gelişmeleri çok da fazla fiyatlamamak gerekiyor. Kimilerine göre ise petrolde yeni bir "boğa piyasası" yolda. Petroldeki yeni çıkış trendinin 10 yıl daha süreceğini iddia eden emtia gurusu Jim Rogers'a göre petrol piyasası "boğa"ya geçecek ve dönem dönem 75 dolara kadar inecek olsa da 10 yıl boyunca yükseliş trendinde olacak. Rogers'a göre petrolün varilinin 175 dolara kadar yükselmesi olası. Bloomberg'e konuşan Rogers, daha önce de 2005 yılında yaptığı petrol fiyatı tahminleri ile gündeme oturmuş, Rogers'ın yaptığı "petrol 100 doları altın da 1000 doları geçer" tahminleri 2008'de gerçek olmuştu. Gelişen ekonomilere güvenin arttığına işaret "Zaman geçtikçe petrol piyasası boğaya dönecek" diyen Rogers, bundan bir hafta önce katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada da emtia fiyatlarındaki rekor seviyelerden yaşanan geriye dönüşleri "yıllarca sürecek boğa piyasasında geçici bir tersine dönüş" olarak nitelendirmişti. Petrol en son 11 Temmuz tarihinde rekor kırdıktan sonra, doların euro karşısında son 6 ayın en yüksek seviyesine de çıkmasıyla birlikte yüzde 18'e yakın düşüş yaşamıştı. Bloomberg'ün 29 analistle yaptığı ankete göre 29 Ağustos itibariyle petrolde fiyatların yükselişe geçeceğini öngörenlerin oranı yüzde 55. Analistlerin yüzde 24'ü ise petrol fiyatlarının çok az değişeceğini savunuyor. Kısa bir süre önce ise yatırım bankası Goldman Sachs, petrol üreticisi Rusya ile Polonya arasındaki füze kalkanı gerginliğinin etkisiyle petrol fiyatlarının bu sene 149 dolara çıkacağını öngörmüştü. Polonya geçen haftalarda topraklarında önleyici füzeler konuşlandırılmasına yönelik ABD ile bir anlaşmaya imza atmıştı. Rusya bu anlaşmayı kendine bir tehdit olarak görüyor. Petrol fiyatlarının ABD ekonomisindeki yaşanan yavaşlamaya rağmen yükselmesinde en az değeri düşen dolar kadar gelişmekte olan ekonomilerde görülen büyümenin de etkisi vardı. Gelişmekte olan ekonomiler ABD krize girdiğinden beri küresel ekonomiyi sürükleyecek motorlar olarak görülüyor. Ancak sene başından bu yana bu ekonomilerde de gözle görülen yavaşlamalar ve borsalarında yüzde 30'lara varan düşüşler yaşandı. Petrol fiyatlarının düşüşünde de gelişmekte olan ekonomilere duyulan güvenin boşa çıkacağı ve bu ekonomilerin de küresel yavaşlamadan etkilenerek gelişmiş piyasalarla birlikte resesyona gireceği tartışmaları etkili olmuştu. Bloomberg'e konuşan ve uzun vadede petrolün 100 doların üstünde seyretmeye devam edeceğini savunan Action Economics direktörlerinden David Cohen'e göre ham petrol fiyatlarındaki artış Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan piyasalarda artan talebin ve bu ekonomilerdeki büyümenin küresel büyümeyi sollayacağının farkına varıldığının bir işareti. The Wall Street Journal'a konuşan American Precious Metals Advisors Direktörü Jeffrey Nichols'a göre ise küresel piyasalar jeopolitik gerginlikleri daha iyi fiyatlamaya başladığı için petrol fiyatları yeniden yükselişe geçti. Freddie ve Fannie emtiayı da etkileyecek Petrol fiyatları son bir kaç aydır ABD Merkez Bankası'nın (FED) daha fazla faiz indirmeyeceği ve küresel yavaşlama ile birlikte emtiaya olan talebin azalacağı beklentileri ile bir yıldır izlediği trendden 180 derece bir dönüş yapmıştı. Risklerini kontrol altına almak isteyen küresel yatırımcı, dolardaki değerlenme ile birlikte vadeli işlem piyasalarında yüklü miktarda satın aldığı petrol kontratlarını elinden çıkarmaya başlayınca petrol fiyatları ani bir düşüş trendine girmişti. Ancak piyasalar en büyük tüketici olan Çin ve ABD'de talebin yavaşlamasıyla birlikte dolarda daha da düşük seviyeleri fiyatlamaya başlarken trend yine tersine döndü ve son olarak geçen cuma günü petrolün varil fiyatı 121 doları da geçerek son iki ay içindeki en hızlı haftalık yükselişini yaşadı. Bir yanda FED'in faiz indirmeme ihtimali diğer yanda küresel yavaşlama ile değer kaybeden petrolün yeniden yükseliş trendine girmesinde ise uluslararası petrol akışını etkileyecek Rusya-Gürcistan gerginliği, ikinci çeyrekte 3 milyar doların üzerinde zarar yazacağı ve iflasın eşiğine geldiği iddiaları ile çalkalanan Lehman Brothers gibi Wall Street bankalarından gelen kötü haberler ile küresel piyasalarda 2 trilyonun üzerindeki tahvile garanti vermiş olan ABD'li mortgage kuruluşları Fannie Mae ile Freddie Mac'in kapısına kepenk vurmasına ramak kaldığı haberleri etkili oldu. Altın ve gümüşte bir kaç aylık sert yükseliş gündemde Dolardaki toparlanma karşısında altın, gümüş ve diğer metallerde de düşüş trendi başlamıştı. Altın son 8 ay içinde ilk kez bu ay başında 800 doların altına düştü. Gümüş ise son iki yıl içindeki en düşük seviyelerine gerilemişti. Petrol, altın ve gümüş dışında bakır ve mısır gibi emtia fiyatlarında da düşüş trendine girilmişti. S&P'nin emtia fiyatlarını izleyen GSCI endeksi 3 Temmuz'daki rekorunun ardından yüzde 20'nin üzerinde kan kaybetmişti. Altın mart ortasındaki 1032,7 dolarlık rekorunun arından yüzde 23 değer kaybetmiş, gümüş ise yüzde 11'in üzerinde düşmüştü. Özellikle güvenli liman olarak görülen ve dolardaki fiyat hareketlerine aşırı bağımlı olan altının fiyatının Avrupalı bankalardan gelecek zarar açıklamalarından etkilenmeye devam edeceğini savunan uzmanlar ons başına 750 dolara kadar düşüş yaşanabileceğini öngörüyor. Ancak petrolde yaşanan trend dönüşü emtia piyasalarıın geneline de yansıdı. Altın yeniden toparlanma sürecine girdi. Geçen hafta başında altın fiyatları dolardaki düşüle birlikte son 2 ay içindeki en hızlı çıkışını yaşarken, gümüş de 2006'dan bu yanaki en hızlı yükselişini gerçekleştirdi. Önümüzdeki aylarda Hindistan ve Ortadoğu'dan gelen talebin artacağını savunan uzmanlara göre bu kısa vadeli bir arz yetersizliği yaratıp altın ve gümüş fiyatlarında sert bir yükselişe neden olacak.