Petrol fiyatlarındaki düşüşle ilgili olarak yaptırımlar sonrasında piyasaya girecek olması nedeniyle hedeflerden biri olarak gösterilen İran’dan, petrol üretiminin dondurulması yönünde gelen karara destek geldi.
Hürriyet'ten Yüksel Göçmez'in haberine göre; İran Petrol Bakanı Bijan Namdar Zanganeh, “Petrol piyasası ve fiyatlara istikrar kazandıracak her çabayı destekliyoruz” dedi. İranlı Bakan, “OPEC ve OPEC dışı petrol üreten ülkeler arasında işbirliğini destekliyoruz” diye devam etti.
Bakan, “OPEC ve OPEC dışı ülkeler arasında piyasaya istikrar kazandırmak için üretime "tavan" uygulama kararını destekliyoruz” dedi.
Petrol fiyatları son zamanların en düşük seviyelerine gerileyip, petrol üreticilerinin gelirlerine sekte vurunca, en büyük üreticileri harekete geçti. Dün petrol sektörü için tarihi bir adımla, Suudi Arabistan ve Rusya’dan petrol üretimini sabit tutma kararı geldi.
Ancak yayımlanan son bir rapor bu yıl enerji sektörü şirketlerinin yüzde 35’nin iflas etme olasılığı olduğuna işaret etti. Peki uzmanlar ne diyor? Petrolde iflas dönemi mi başlıyor?
Son rapor, araştırma ve denetim şirketi Deloitte’dan geldi. Deloitte’dan analist John England, bu yıl iflas etme riski taşıyan enerji şirketlerinin sayısının her geçen gün arttığına işaret etti. Raporda dünya genelinde borsalarda hisseleri işlem gören şirketlerin yüzde 35’inin iflas riski taşıdığı belirtildi.
Bu şirketlerin genelde petrol ve doğalgaz arama şirketleri ve petrol üretim şirketleri olduğu da yine raporda verilen bilgiler arasında yer aldı. Deloitte raporuna göre şirketleri iflas riskine taşıyan faktörler borçların faizini ödememe ihtimali ve kredi almada yaşanan sorunlar. Rapora göre şu anda bu riski taşıyan 175 firma bulunuyor.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen, “Biliyorsunuz, dünyada petrol üretim maliyetleri çok farklı. Teknolojiye göre farklı, coğrafyaya göre farklı. 1 varil petrolün üretimi bazı bölgeler de 1 dolar maliyetle yapılabilirken, bazı bölgelerde 80 dolara kadar çıkıyor. Son dönemde ABD gibi ülkelerde alışılagelmişin dışında üretim şekilleri de gözlemledik. Kaya petrolü gibi alanlar da üretim yapıldı. Ancak bildiğimiz gibi fiyatların beklenmedik şekilde düşmesi nedeniyle birçok firma sıkıntıya girdi. Üstüne petrol fiyatlarının artması için atılan adımlar da etkili olmadı. Bunda jeopolitik durumlar da etkili oldu. İran yaptırımların kalkması sonrasında sektöre girme ve kendi petrolünü sokma peşinde. Eskiden olduğu gibi Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OPEC) içinde bir anlaşma da söz konusu görülmüyor. Çünkü İran ve Suudi Arabistan arası çok da iyi değil. Petrol fiyatlarında talep daha çok yükselmedikçe, başta Çin olmak üzere bu dengesizlik petrol fiyatlarını kısıtlıyor. Bu da başta üretici şirketler olmak üzere firmaları sıkıntıya sokuyor” diye konuştu.
Diğer yandan, Ortadoğu bölgesinden Suudi Arabistanlı üreticilerin çıkardıkları petrolün sadece yüzde 31'i benzine dönüşebiliyor. ABD'den çıkarılan emtia ise yüzde 63 oranında benzine dönüşebiliyor.
HASEN Ekonomi Merkezi Uzmanı Doc. Dr. Fatih Macit, “Dünkü OPEC kararı bile düşüşü durdurmaya yetmeyecek gibi duruyor. Bu durum şirketleri iflasa sürükler mi? Bunun için yorum yapmak çok zor ama piyasa bu firmaları ciddi şekilde kötü fiyatlıyor. Önümüzdeki dönemde şirketler borçlanmak için piyasaya geldiklerinde ciddi sıkıntı yaşayacaklar, bu açık. Bu firmaların mevcut durumda iflasa sürükler mi? Bu söylemek için erken. Özellikle ABD’de kaya gazı ve kaya petrolüyle ilgilenen şirketlerin hisseleri “junk bond” durumunda. Enerji sektöründe Shell ve diğer büyük firmalar için böyle bir şey söz konusu değil ancak işe yeni giren ve özellikle de ABD'li küçük kaya gazı ve kaya petrolü firmaları için şimdiden negatif durum söz konusu. Yine de söylemek isterim, iflas için konuşmak için erken” yorumunu yaptı.
Boğaziçi Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü:
"Petrol şirketleri hem fiyat düşüşü, hem mevcut operasyonlarını finanse etmek hem gelecek projelerine para bulmak güçlüğü ve suregıden siyasi riskler nedenleriyle ciddi sıkıntı içindeler. Sürekli sermaye ve operasyon bütçelerini kesiyorlar, insanları işten çıkartıyorlar, yeni yatırımlardan kaçıyorlar. Fosil yakıtlara gitmesi beklenen fonlar yenilenebilir enerji projelerine kayıyor.
Elbette ki küçük ve orta boy şirketler daha olumsuz etkileniyorlar bu durumdan. ABD'de kayagazı ve petrolü üzerine çalışan çok sayıda şirket iflas etti. Aslında bu durum Türkiye gibi ülkeler için fırsat penceresi yaratabilir. Petrolde yüzde 93, doğal gazda yüzde 98 ithalata bağımlı bir ülke olarak stres içindeki üretim şirketlerini elverişli fiyatlara satın almak için altın fırsat. Hükümet bu amaçla yönelik bir fon yaratabilir."
Diğer yandan petrol dünyasının dev şirketlerine bakıldığında, şirketlerin emtiadaki düşüşün etkisiyle bilançolarında büyük zararlar yazdıkları görüldü. İngiliz Hollandalı ortaklığı Shell şirketi yıllık kârında son 13 yılın en sert düşüşünü yaşadı ve 10 bin kişiyi işten çıkarma kararı aldı.
Şirketin yılın ilk çeyreğinde 1.8 milyar dolar kâr elde ettiği, bu rakamın geçen yılın aynı döneminde 4.2 milyar dolar olduğu belirtildi. Şirketin 2015'teki yıllık kâr oranı 3.8 milyar dolar oldu. Bu rakam 2014'te 19 milyar dolardı.
Diğer bir İngiliz enerji devi BP de yine petroldeki düşüşün etkisiyle bilançosunda büyük zarar yazan şirketler arasında yer aldı.
İngiliz enerji devi BP, petrol fiyatlarının son yılların en düşük seviyelerine gelmesinin etkisiyle 2015’te yaklaşık 6,5 milyar dolar zarar ettiğini açıkladı.
Avusturya merkezli enerji şirketi OMV, Türkiye’de sahip olduğu OMV Petrol Ofisi’nin hisselerinin tamamının satılması için süreci başlattığını açıkladı.
OMV yazılı olarak yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki bağlı ortaklığı OMV Petrol Ofisi A.Ş.’nin hisselerinin yüzde 100’ünün satılması için sürece başlattığını duyurdu” demişti.
OPEC üyeleri Rusya ve Suudi Arabistan'dan son olarak petrol fiyatlarındaki düşüşü engellemek için üretimi sabit tutma kararı gelmişti.