Philae'den iyi haber

Philae'den iyi haber

Rosetta uydusundan ayrılan Philae adlı robot dün kuyruklu yıldıza tarihi inişini gerçekleştirdi. Kuyruklu yıldızın hemen hemen hiç çekim gücü olmaması nedeniyle aslında Philae inmekten ziyade sahip olduğu zıpkınlarla bir anlamda kuyruklu yıldıza demir attı. Philae'nin iniş sırasında yaşanan bir dizi teknik aksaklık nedeniyle yüzeye birden çok kez iniş yapmak zorunda kaldığı tahmin ediliyor.

Philae adlı robotun Çuryumov Gerasimenko/67P kuyruklu yıldızına indiği doğrulandığında Avrupa Uzay Ajansı'nın Darmstadt'taki Uydu Kontrol Merkezi'nde yaşanan gergin bekleyiş bir anda gözyaşları, kahkahalar, haykırışlar ve kucaklaşmalara dönüştü.

Rosetta misyonu başlangıçta sadece bir hayaldi. 2 Mart 2004 tarihinde fırlatılan Rosetta adlı uzay aracı, hedefi olan kuyruklu yıldıza 10 yıl süren bir yolculuğun ardından 6 Ağustos'ta ulaşmıştı. Rosetta bu 10 yıl içinde 6,5 milyar kilometrenin üzerinde yol kat etti. Yolculuğu sırasında enerji tasarrufu için iki yıl kadar uyku moduna geçirildi. Rosetta'nın geçen ocak ayında uyandırılması bu bağlamda kaydedilen ilk büyük başarı oldu. Rosetta, ağustos ayından bu yana kuyruklu yıldızın yörüngesinde dolaşıp iniş için uygun yer arıyordu.

Philae'nin zorlu sınavı

Yarıçapı 3 ila 5 kilometre arasında olan kuyruklu yıldızın hemen hemen hiç çekim gücünün bulunmaması ekibi bekleyen bir diğer zorluktu. Bir buzdolabı büyüklüğündeki Philae'nin iniş yapacağı noktaya yolculuğu yaklaşık yedi saat sürdü. Robotun Dünya'dan yaklaşık yarım milyon kilometre uzaklıktaki kuyruklu yıldıza yaptığı iniş de son derece zorlu bir sınavdı.

İniş sırasında iki zıpkının gerektiği şekilde açılmaması nedeniyle yüzeye saplanmaması Uydu Kontrol Merkezi'nde endişeli saatler yaşanmasına neden oldu.

İniş alanının düz olmaması ve yaşanan teknik zorlukların ardından konumu nedeniyle beklendiği üzere gece boyunca Philae’den radyo sinyali alınamadı.

Yaşanan tüm zorluklara rağmen Uydu Kontrol Merkezi'nin şefi Paolo Ferri inişin ardından ilk saatlerden itibaren çok önemli veriler topladıklarını kaydetti. Ferri ellerine şimdiden fotoğraflar ulaştığını "Consert" adlı tomografi projesinin de başladığını açıkladı.

Bilimsel bir devrim yaratabilir mi?

Peki, Rosetta misyonunun bilimsel bir devrim yaratması mümkün mü? On yıl önce Rosetta'nın fırlatılması sırasında hazır bulunan ekipten gök bilimci Swetlana Gerassimenko'nun bu soruya yanıtı "Bunun bir anda bir devrime neden olacağını düşünmüyorum. Ancak Philae'nin bize birçok yeni materyal sağlayacağına eminim. Zira ilk defa bir kuyruklu yıldızın çekirdeğine inilerek yüzeyi hakkında bilgi edinilmesi söz konusu. Bir kuyruklu yıldız güneşe yaklaştığınsa aktif hale geçiyor. Salınan gaz ve toz nedeniyle yıldızın çekirdeğini değil, sadece etrafını görebiliyoruz. Şimdi içinde ne olduğunu da araştırabileceğiz. Kuyruklu yıldızlar güneş sistemimizin oluşumundan geriye kalan yapı taşları. Edindiğimiz yeni bilgilerle güneş sistemimizin oluşumu ve evrimi hakkında çok önemli bilgilere ulaşabiliriz" şeklinde.

Ancak birçokları için Rosetta misyonu 1969'da aya ayak basılması kadar önemli bir dönemeç. Ay'a ilk ayak basan insan olan Amerikalı astronot Neil Armstrong, "Benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım" demişti. Avrupa Uzay Ajansı Genel Direktörü Jean-Jacques Dordain’in de kuyruklu yıldıza inişi "İnsanlık için büyük bir adım" sözleriyle değerlendirmesi bu nedenle pek de şaşırtıcı değil.