Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesiyle ilgili davada sanık Cemal Metin Avcı için önce 'ağırlaştırılmış müebbet' verildi. Sonra da mahkeme 'haksız tahrik' olduğuna karar vererek tutuklu sanık Metin Avcı'nın cezasını 23 yıla indirdi.
Muğla'da, 2020 yılında üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i (27) boğduktan sonra varile koyup, yakan Cemal Metin Avcı (32) ile suç delillerini gizleyerek yok ettikleri belirtilen kardeşi Mertcan Avcı (26), annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın yargılandığı davanın 13'üncü duruşması, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
"Canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme" suçundan 23 aydır tutuklu yargılanan Avcı'ya son sözü soruldu. Avcı, pişman olduğunu belirterek, cinayeti tek başına işlediğini söyledi. Karşı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, cinayeti tasarlamadığını savunan Avcı, Gültekin'in kendisini ailesiyle tehdit ederek yüklü miktarda para aldığını bunun da dekontlarının mevcut olduğunu öne sürdü.
Geçmişinin çok temiz olduğunu ve sabıka kaydının olmadığını savunan Avcı, mahkemeden son isteğinin adaletin doğru tecelli etmesi olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından sanık Cemal Metin Avcı'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Heyet, haksız tahrik indirimi uygulayarak sanığın cezasını 23 yıla indirdi.
Tutuksuz sanık kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın ise beraatine karar verdi.
Gültekin Ailesi'nin avukatı Rezan Epözdemir, "Bugün burada hukuk ölmüştür, adalet ölmüştür. Bugün Muğla'da adalet ölmüştür" diyerek tepki gösterdi.
Epözdemir, "Diri diri yakıyor, gömüyor, bütün delilleri değiştiriyor, kimsenin inanmadığı bir kurgu savunmaya mahkeme itibar edip haksız tahrik indirimi uyguluyor" ifadelerini kullandı.
Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, Tele1 yayınında "Karşı taraf maddiyat açısından daha güçlüydü. Türkiye'de adalet yok, ölmüş. Verilen cezayı kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Cumhurbaşkanı hani bu işin takipçisi olacaktı? Bu, Dolmabahçe'de kadın cinayetlerine karşı verilen iftar yemeğine benzemez. Gelsin Muğla'da görsün, defalarca söyledik... Artık diyecek bir şey bulamıyoruz. Böyle adalet mi olur? Bir üniversite öğrencisini diri diri yakan birine 23 yıl ceza verilir mi? Ben artık isyan ediyorum, isyanım öyle büyük olacak ki 10 yıl herkes tarafından konuşulacak" diye konuştu.
Pınar Gültekin'in annesi Şefika Gültekin de "Hak, hukuk, adalet bu değil. Adalet Bakanı'na, Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum. Benim kızımı diri diri yaktılar. Bütün dünya görsün, böyle olmaz. Bu cezayı kesinlikle kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan Cemal Metin Avcı, Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti.
Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da tutuklandı.
Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021'deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eski eşi Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da 'delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme' suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu.
Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020'de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara yapılan itirazın Muğla Sulh Ceza Hakimliği de kesin olarak reddine hükmetti.
Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, Muğla Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kesin kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başsavcılık, kararı bozup 4 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi. Savcılık tarafından hazırlanan yeni iddianamede, şüpheliler Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ile Şükrü Gökhan Orhan'ın 'kasten öldürme' sonrasındaki zaman diliminde olay mahalline birlikte gidip, suç delillerini yok ederek gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirilip ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi.
Davanın 24 Ocak 2022'de görülen 9'uncu duruşmasında savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı, Pınar Gültekin'in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliğiyle kabul edildiğini belirterek, Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mertcan Avcı'nın da 'suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması', Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı'nın da 'suç delillerini yok etmek ve gizlemek' suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, adli kontrol şartıyla daha önce serbest bırakılan Mertcan Avcı'nın tutuklanması amacıyla bir kez daha savcılığa başvurdu. Mertcan Avcı, 21 Şubat'ta 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirakten tutuklandı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cenk Düzgün tarafından hazırlanan iddianamede, Mertcan Avcı'nın, Pınar Gültekin'in bulunduğu varildeki yangını önleyecek, sonlandıracak ve ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmadığına yer verilerek, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak'ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İddianame, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme heyeti, suça doğrudan etki edebilecek nitelikteki delillerin toplanmadan hazırlandığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ali Cenk Düzgün, iade kararına itiraz etti. Düzgün, itirazında Mertcan Avcı hakkında yürütülen soruşturmada, mevcut verilerle toplanabilecek tüm delillerin toplandığını, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiğini anlattı.
Savcılığın itirazını değerlendiren Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Kararda, itirazın kabulünün gerekçesi için "Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Pınar'ın kesin ölüm sebebi ile zamanının belirlenmesi için mevcut veriler bağlamında mümkün olan tüm tespitler yapılarak iddianamenin düzenlendiği kanaati oluştuğundan, yeniden rapor alınmasının artık mahkemenin takdirinde olduğu, iddianamenin iade kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır" denildi.
Mertcan Avcı'nın tutukluluğuna avukatı itiraz etti. İtirazı değerlendiren Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Avcı'nın mevcut delil durumu, aynı delil durumuyla sanığın tutuklanma taleplerinin reddedilmesi, kaçma şüphesinin olmaması, adli kontrol tedbirlerine uyması nedeniyle itiraz yolu açık olmak üzere tahliyesine karar verdi.
Cemal Metin Avcı'ya, 14 Şubat'ta görülen davanın 10'uncu duruşmasında, hakarette bulunduğu gerekçesiyle anne Şefika Gültekin hakkında, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, 4 yıl 4 ay hapis istendi. İddianame, mahkeme tarafından kabul edilerek, anne Gültekin hakkında kamu davası açıldı.
Davanın 16 Mayıs'ta görülen 12'nci duruşmasında savcı, esasa ilişkin mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürmek'ten, kardeşi Mertcan Avcı'nın da 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak'ten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan, anne Ayten ve baba Selim Avcı'nın da 'suç delillerini gizlemek ve yok etmek' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.