Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Epözdemir: Olağanüstü kanun yoluna başvurmasak, bu sonucu elde edemeyecektik

Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Epözdemir: Olağanüstü kanun yoluna başvurmasak, bu sonucu elde edemeyecektik

Muğla'da Cemal Metin Avcı (32) tarafından boğularak öldürülüp, cesedi varilde yakılan Pınar Gültekin'in ölümüyle ilgili 4 kişinin daha yargılanması kararı alındı. Karar üzerine Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, "Savcılık bu konuyla ilgili takipsizlik kararı vermişti. Sulh ceza hakimliği itirazımızı reddetmişti. Sadece olağanüstü kanun yolu kalmıştı. O da kanun yararına bozma, ona başvurduk. Adalet Bakanlığı bu talebimizi kabul etti. Buna göre sanıkların babası Selim Avcı, annesi Ayten Avcı, eşi Eda Avcı ve ortak Şükrü Gökhan Orhan hakkında TCK 281. maddesi uyarınca suç delillerini gizleme yok etme ve değiştirmeden 5 yıla kadar hapis istemli bir dava açılmış oldu. Biz olağanüstü kanun yoluna başvurmasak, bu sonucu elde edemeyecektik" dedi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. 5 gün sonra yapılan soruşturmanın ardından Pınar'ın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada genç kızı boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı ise 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Soruşturma kapsamında Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın da telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit edilince tutuklandı. Geçen 15 Şubat'taki duruşmada, Mertcan Avcı imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi.

Davaya ilişkin dün yeni bir gelişme yaşandı. Avcı'nın annesi Ayten ve babası Selim Avcı ile Şükrü Gökhan Orhan ve boşandığı eşi Eda Karagün hakkında cinayetten sonra olay yerine giderek delilleri gizlemeye çalıştıkları suçlamasıyla iddianame hazırlandı.

TIKLAYIN - Pınar Gültekin cinayetinde 4 şüpheli daha yargılanacak

"Başından beri bu cinayetin tek başına işlenemeyeceğini düşünüyorduk"

Hazırlanan iddianameyle davada sanık sayısı 6'ya çıktı. Yeni gelişmeye ilişkin detayları anlatan avukat Rezan Epözdemir "Soruşturmanın başından beri bu cinayetin tek başına işlenemeyeceğini, başkaca faillerin de olduğunu, suç delillerin gizleyen, yok eden, değiştiren başka faillerin de olduğunu düşünüyorduk. Biz insanın insan olma vasfına aykırı, hunharca, vahşice bir cinayetin tek başına işlenemeyeceğini düşünüyorduk. Soruşturmanın genişletilmesine ilişkin biraz önce bahsettiğim taleplerle birlikte savcılık anne, baba, eski eş ve ortağının da ifadelerini aldı. Fakat hepsi ne hikmetse Cemal Metin Avcı'nın gözaltına alındığı gün cinayet mahalline gitmişti. Hepsinin ifadeleri benzerdi. Birisi 'satmak için bağ evine gittik', bir ifadede 'tadilat amacıyla gittik' deniyor" diye konuştu.

"Cinayet sadece Cemal Metin Avcı'nın üzerine yıkılıp üstü örtülecekti"

Epözdemir şöyle konuştu:

"Yargılamayı uzatacak çünkü yeniden sanıklar dinlenecek çapraz sorguları yapılacak, sanıklarla ilgili eylemlere ilişkin deliller toplanacak ama en azından maddi gerçeğin ortaya çıkması, adaletin tecellisine ilişkin süreç hızlanacak. Sadece Cemal Metin Avcı'nın üzerine yıkılıp olayın üstü örtülecekti. Bizim başvurumuzla sanık sayısı 6'ya çıktı. Dava dosyasına ismi giren bu hunharca vahşi cinayeti işleyen fail birisinin oğlu, birisinin eşi. Bu bir kadın cinayetidir. Fakat burada şunu görüyoruz böylesine vahşice hunharca cinayette dahi suç delillerini gizleyip, yok etmek, değiştirme güdüsü ile hareket eden failin birinci dereceden yakınlarının olduğunu görüyoruz. Bunun da bir kadın dayanışması olgusu üzerinden yaklaşıp da bundan imtina etmeyen tamamen akrabalık bağı ile suç delillerini gizlemek, yok etmek, değiştirmek için çaba sarf eden kadınların da olduğunu görüyoruz. Bu mahkemeden çok umutlu değiliz ama sonuna kadar hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz"