Sosyolog Pınar Selek, Mısır Çarşısı davasının gerekçeli kararı için, “Hiçbir tutarlılığı ve bilimselliği olmayan 400 sayfalık yalan yığını” açıklamasını yaptı. 1998'de gerçekleşen Mısır Çarşısı patlaması davasının bir numaralı sanığı olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Selek, mahkemenin gerekçeli kararını "trajıkomik" bulduğunu söyledi.
Milliyet gazetesindeki Samet Akten imzalı habere göre; Selek, yaptığı açıklamada, “Akademik tez çalışması gibi 407 sayfalık gerekçeli karar, hiçbir tutarlığı, bilimselliği ve geçerliliği olmayan yalan yığınından başka bir şey değil. Bu karar yargı eliyle bana yönelik gerçekleştirilen bir kıyım. Yalanı binlerce yalanla örtmeye çalışıyorlar. Bana bu komployu yapanların Türkiye’de var oluş savaşı verdiklerini düşünüyorum. Ontolojik bir kavga bu. 407 sayfanın her satırı bana bir işkencedir” ifadelerini kullandı.
Mahkemenin dava dosyasını bilmediğini savunan Selek, “İşkence altında alınan ifadelerle, sahteliği mahkemede ispatlanmış delilerle karar yazıyorlar. 15 yıl önce delil diye ortaya atılan ancak daha sonra sahteliği ispatlanan olaylar gerekçeli kararda yer almış. Bunları yeniymiş gibi gösterenler dava hakkında hiçbir şey bilmiyor” dedi.
Strasbourg Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Selek, “Strasbourg’ta 8 Mart’ın sembolü oldum. İsmimin Olympe de Gouges, Hubertine Auclert, Clara Zetkin, Simone de Beauvoir gibi dünyanın yakından tanığı kadınların arasında yer alması bana güç veriyor. Beni diri diri toprağa gömmek isteyenlere boyun eğmeyeceğim” diye konuştu.
“Bu bir hukuk faciasıdır. Bu kıyımı durdurmak için siyasiler adım atmalı. Dünyanın gözü önünde devam eden bu hukuksuzluğa son verilsin” sözleriyle Türkiyr^deki siyasilere çağtı yapan Pınar Selek, tek üzüldüğü noktanın Türkiye'ye geri dönememek olduğunu ama elbet bir gün ülkesine geri döneceğini ifade etti.