Fatih Terim'in eski oyuncusu Andrea Pirlo, 'I Think Therefore I Play' adlı kitabında Terim için, "Aktivitelere kravat takmadan gelebiliyor; sonra bu aktivitelerden, evinde 'Biri Bizi Gözetliyor' seyretmek için kimseye haber vermeden erkenden ayrılıp, Galliani'yi masasında tek başına bırakıyordu. Terim'in taktik bilgisinin yetersizliğini ve tüm oyun planının takımı bağıra çağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuç almamızı ümit etmek olduğunu anlamamız çok uzun bir süre almadı" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin İspanya'ya 3-0 yenildiği maç sonrası sosyal medyada büyük bir kitle, yenilginin faturasını Fatih Terim'e kesmişti. Birçok kişi Fatih Terim'in herhangi bir taktik uygulamasının olmadığını iddia etmişti.
Galatasaray ile UEFA Kupası'nı aldıktan sonra 2001 yılında Milan'ın teknik direktörlüğünü yapan Fatih Terim'in, burada çalıştığı önemli futbolculardan biri olan İtalyan efsane futbolcu Andrea Pirlo'nun, kitabında Terim için kaleme aldığı satırlar, son eleştirilerden sonra tekrar gündeme geldi.
Fatih Terim'in Milan'ı çalıştırdığı döneme de yer veren Andrea Pirlo, Terim'i "taktiksel bilgisizlik" ile suçladı.
Fatih Terim'in pek kurallara uymadığını söyleyen Pirlo, "aktivitelere kravat takmadan gelebiliyor; sonra bu aktivitelerden, evinde "biri bizi gözetliyor" seyretmek için kimseye haber vermeden erkenden ayrılıp, Galliani'yi masasında tek başına bırakıyordu. Kendisini tesislerde John Travolta gibi garip, cafcaflı ve renkli kıyafetler giyerken görüyorduk." ifadelerini kullandı.
Göreve başladığı ilk günlerde yaptığı takım toplantılarını da anlatan Pirlo şunları yazmıştı:
"Terim eline bir tebeşir alıp taktik tahtasına 11 daire çizerdi. Tahtadaki her daire sahaya çıkacak bir oyuncuyu temsil ederdi. Ancak konuşmanın ortasında taktik tahtası çizdiği oklardan ve karalamalardan öyle bir hale gelirdi ki; hangi dairenin kimi işaret ettiğini anlamak imkansızlaşırdı. Taktik tahtası, oyuncuları ve mevkileri birbirinden ayırmanın mümkün olmadığı karmakarşılık bir hal alırdı. Kısacası tam bir kaos... Sadece kalecinin kendi pozisyonundan emin olabildiği bir kaos..."
Toplantı sırasında bir daireyi işaret edip, "Costacurta, tam burada olman gerekiyor" diye konuşmaya başlardı. Bir gün dayanamayıp, "Ama patron, o gösterdiğin dairenin biraz önce benim olduğunu söyledin, Costacurta değil ki" demek zorunda hissettim.
İşin daha da kötüsü konuşma ilerledikçe defans bölgesindeki dairelerle, forvettekileri karıştırmaya başlardı. Artık öyle bir hal almıştı ki, kendi aramızda acaba bunu Berlusconi'nin gizli rüyası olan 2-4-4 taktiğini gerçekleştirmek için bilerek mi yapıyor diye şakalaşmaya başlamıştık.
Ancak şaka bir yana, Terim'in taktik bilgisinin yetersizliğini ve tüm oyun planının takımı bağıra çağıra motive ederek, sahada iyi bir sonuç almamızı ümit etmek olduğunu anlamamız çok uzun bir süre almadı... Belki böyle bir plan başka yerlerde geçerli olabilirdi, ancak Milan'da işlemezdi. işlemedi de, Milan'da uzun süreli görev alabilmek için bundan çok daha fazlasına ihtiyaç vardı."