PİYASALAR – Dolar 6.24, euro 7.35 ve sterlin de 8.19 lirada

Mahmut Can Emir / İstanbul, 24 Eylül (DHA) – Borsa İstanbul Endeksi (BİST100), yeni haftaya yüzde 0.30 artışla 98 bin 284 puandan başladıktan sonra öğle saatlerine doğru hız kesti ve 98 bin 16 puana çekildi. Endeks geçen haftanın son işlem gününü yüzde 1.94 artışla 97 bin 988 puandan tamamladı.BIST Bankacılık Endeksi de haftanın ilk işlem gününde yüzde 2.16 artışla 107 bin 238 puanda.10 yıllık devlet tahvillerinde getiri 1.53 düşüşle yüzde 18.65 düzeyinde.Gün ortası işlemlerinde:     - dolar en düşük 6.2437 ve en yüksek 6.3325 lirayı gördükten sonra 6.24 – 6.25 lira aralığında,     - euro en düşük 7.3499 ve en yüksek 7.4734 lirayı gördükten sonra 7.35 – 7.36 lira aralığında,     - sterlin en düşük 8.1929 lira ve en yüksek 8.3149 lirayı gördükten sonra 8.19 – 8.0 lira aralığında işlem görüyor.DOLAR endeksi yüzde 0.04 düşüşle 94.17 düzeyinde.EURO/DOLAR paritesi yüzde 0.14 artışla 1.1764 düzeyinde.Alnus Yatırım’ın “Merkezin Eşeği” başlıklı günlük piyasa bülteninde şu değerlendirmeler yapıldı: “Merkez Bankası 13 Eylül’de tarihi bir adım atarak faizi yüzde 17.75’ten yüzde 24’e yükseltirken Geç likidite penceresinde faiz yüzde 27\'ye çıkarıldı.“Şakk diye yapılan bu artış, piyasa beklentilerinin üstündeydi. İlk etki; dolar kurunun 6.50\'den 6.00\'ya kadar gerilemesi ile görülürken borsa da alımlarla yükseldi. Yabancı yatırımcı da Türkiye\'ye geri dönmeye karar verdi. Zira Merkez Bankası aylarca faizi, piyasanın üzerinde artırmama ısrarı ile piyasaları bozucu bir etki yapmıştı. “Allah, fukara kulunu sevindirmek isterse; önce eşeğini kaybettirir, sonra buldururmuş. 13-21 Eylül arası yedi işgünü geçmiş durumda!“Satarak kaçan yabancı geri döndüğünde “her fiyattan kârlı olduğundan” sert yükseliş geldi.“Bu durum, akla Nasrettin Hoca\'nın eşeğini pazarda satışa çıkarması fıkrasını getiriyor. Hoca, dara düşünce eşeğini pazara götürüp satışa çıkarmış. Ama hayvana bakan bile olmamış. Nihayet hayvan alım satımında usta bir cambaz kendisine yaklaşmış ve başlamış hayvanı muayeneye:— Hiç de iyi hayvan değil... Çok yaşlı... Kemikleri fırlamış... Ne insan taşıyabilir, ne de yük... Tırnakları da karıncalanmış.. Hasta bu hayvan... Haftaya kalmaz, ölür... Ama buralara kadar zahmet etmişsin, senin hatırın için on akçe vereyim. Hep para kazanmak olmaz ya.. Kiminin parası, kiminin duası... Sen de hoca olduğuna göre dua edersin bana.Hoca, eşeğine karşılık otuz akçe alabileceğini umarken bu derece düşük bir fiyatla karşılaşınca, bozulmuş, yalvarıp yakararak adamı güçbelâ on beş akçeye razı edebilmiş.Cambaz parayı verip de eşeği alır almaz, başlamış yüksek sesle övmeye:— Haydi, eşek almak isteyen var mı? Eşek değil, rahvan at mübarek! Halis Kıbrıs eşeği.. Yörük atları bile yolda bırakır... Genç, sağlam bir hayvan... Ağzı var, dili yok... Katırın taşıyamadığı yükü taşır.Hemen alıcılar etrafını çevirmiş. Başlamış teklifler yağmaya:— Yirmi beş akçe vereyim!— Ben otuz akçe veririm!— Allah için güzel eşek! Otuz beş akçe...— Ben kırk akçe veriyorum.— Ben kırk beş!Hoca eşeğine çıkan müşterileri görünce, hemen kesesine davranmış:— Durun! Ben elli akçe veriyorum! diyerek cambaza paraları saymış ve on beş akçeye sattığı eşeğini elli akçeye satın alarak evine götürmüş.Evde, karısı \"Ne o Efendi, satamadın mı hayvanı?\" diye sorunca, şu cevabı vermiş:  Ne diyorsun hanım? Meğer bizim eşeğin ne meziyetleri varmış da haberimiz yokmuş. On beş akçeye sattıktan sonra bunu sattığım cambazdan öğrendim. Eğer elli akçeyi saymasaydım eşek gidiyordu elden...”