Suriye, PKK ve Ortadoğu analizleriyle dikkatleri üzerine çeken Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu, son Şemdinli saldırısı ve PKK'nın Suriye'deki yeni stratejisini değerlendirdi. PKK'nın taktik değiştirdiğini kaydeden Uslu, Şemdinli'deki PKK saldırısıyla Türkiye'ye, "Suriye'ye sakın müdahale etme" mesajı verdiğini dile getirdi.
Bölgedeki son PKK saldırıları ve Suriye denklemiyle ilgili Ensonhaber.com'un sorularını yanıtlayan Uslu şu değerlendirmelerde bulundu:
PKK son Şemdinli saldırısı sırasında 30 yıllık örgüt tarihinde bir ilke imza attı. Örgüt Twitter hesabı üzerinden nokta adres vererek Şemdinli'de yol kontrolü yaptığını duyuruyordu.
Öte yandan Avni Özgürel'in Kandil ziyareti döneminde ikinci müzakere dönemi diyebileceğimiz bir dönem başlamış ve Ramazan Ayı'nda ateşkes olabileceği beklentisi doğmuştu. Örgüt bu durağan zamanı kullanarak Şemdinli'nin yüksek noktalarına dokçalar gömdü.
Şemdinli'deki yerel unsurlar dahi PKK'nın ne yapmak istediğini anlamamıştı. Çatışmaların ilk gününde Şemdinli'de birden tüm kepenkler kapanıp, PKK bölgede yol kontrolü yapacak efsanesi yayıldı. Ve çatışmalar başladı. Ancak en çok dikkat çekilmesi gereken nokta çatışmaların süresinin bu kadar uzamasının nedeniydi.
PKK artık "vur-kaç stratejisi"nden "vur-kal stratejisi"ne geçti. Örgüt Şemdinli'yi düşürmeyi planlıyordu. Bölgenin bir çok noktasına yerleştirdiği ağır silahlarla büyük bir hakimiyet hamlesi yapan PKK karşısında güvenlik birimleri akıllıca bir adım attı. Başarılı bir istihbarat çalışması sonrası PKK beklemediği bir karşılık gördü. Asker, bugüne kadar PKK saldırıları olduğu alana hemen operasyon düzenliyordu. Bu beraberinde de kayıp sayısını arttırıyordu. Bu defa akıllıca bir manevra yapan asker, adım adım, nokta operasyonları yaparak operasyonları sürece yaydı. Bu yüzden Şemdinli'deki çatışmalar çok uzun sürdü.
PKK Şemdinli'deki hamlesiyle Suriye'deki kazanımlarını korumak istiyor. Esad rejiminin gidiş süresini uzatarak Kuzey Suriye'de daha rahat bir hareket alanı elde etmeyi planlayan PKK, Türkiye'nin olası bir Suriye operasyonu karşısında göz dağı verme çabasında. 'Eğer sen Suriye'ye müdahale edersen ben sana karşı olan savaşımı derinleştiririm' diyor.
PKK eğer Şemdinli'yi düşürebilseydi, Arap Baharı benzeri bir hareket Kürt baharını hayata geçirecekti. Özellikle Şemdinli'de belli noktalara yerleştirilen dokçalar kadar kamera yerleştirildiğine eminim. Eğer bir Kürt Baharı atmosferi yaratılıp askerin de bölge halkına silahlı saldırısı olsaydı bu görüntüleri hemen kullanıp propaganda yapacaklardı. Ancak asker 1993-1994 yılında uygulanan bu tuzağa düşmedi.
PKK bugün artık farklı bir strateji devreye sokabilir. Malatya'daki Alevi-Sünni gerilimi bu noktada çok önemli. 1994 ya da 95 yılınd,a geçtiğimiz günlerde Alevi-Sünni geriliminin yaşandığı köy ya da çevre köylerde 19 PKK'lı öldürüldü. O günlerde bölgedeki Alevilerin PKK'lılara gıda verdiği yönünde iddialar ortaya atıldı. Tam da bu noktada PKK beklenmedik kentlerde saldırılar yapabilir. Suriye'nin Arfin ve Kobani bölgelerinden Türkiye'ye Hatay, Sivas, Tokat aksına yönelme durumu var. PKK bu şehirlerde Alevi-Sünni gerilimiyle stratejik hamleler yapabilir.
Dünyanın tüm terör örgütlerinin saldırıları bir stratejik aklın ürünüdür. Şemdinli'deki saldırıyı da bu kapsamda değerlendirmek gerekli.