T24 - Akşam saatlerinde sona eren Bakanlar Kurulu toplantısı ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan ve soruları yanıtlayan Cemil Çiçek, Başbakan'ın "Terör konusunda taşeronlar var" açıklamasındaki "taşeronlara" açıklık getirdi. Çiçek'e bu açıklaması üzerine bir gazeteci, açıklamalar çerçevesindeki ülkelerin ağırlıklı olarak AB sınırları içinde bulunduğunu belirterek, "Neden AB'ye girmek istiyoruz?" sorusunu yöneltti. Çiçek bu soruya, "Bunu düşün... Bir başka tartışma konusu yapalım'' yanıtını verdi. Öğle saatlerinde Köşk'te sona eren güvenlik zirvesi ardından toplanan Bakanlar kurulu ardından Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, terörle mücadele konusunda, ''Milletimiz şundan emin olmalıdır ki böylesine bir bela karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri gibi ve Türk güvenlik güçleri gibi güçler olmasaydı terörde bu kadar başarı elde edilemezdi'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. 'TSK olmasaydı terörde bu kadar başarı elde edilemezdi' Terörle mücadele konusuna değinen Bakan Çiçek, ''Milletimiz şundan emin olmalıdır ki böylesine bir bela karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri gibi ve Türk güvenlik güçleri gibi güçler olmasaydı terörde bu kadar başarı elde edilemezdi'' dedi. ''Elbette şehitlerimiz var, gazilerimiz var, yaralılarımız var ama başarılı bir mücadeleyi de Türkiye Cumhuriyeti devleti, onun güvenlik güçleri ve hükümeti kararlılıkla sürdürüyor'' diyen Bakan Çiçek, şöyle devam etti: ''Sürdürmeye de devam ediyor. Terörle mücadele dinamik bir mücadeledir ve yöntemleri de devamlı değişmektedir. Ve karmaşık bir mücadeledir. Onun için alınan tedbirleri belki her gün, belki her vesileyle bir defa daha gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yani bir süre önce aldığınız tedbirler belki bir süre sonra yeni baştan ele alınması gerekmekte, ilave tedbirler söz konusu olabilmektedir'' diye konuştu. Perşembe günü Milli Güvenlik Kurulu'nun toplanacağını belirten, bugün de Çankaya Köşkü'nde konunun ele alındığını anımsatan Bakan Çiçek, konunun, bugüne kadar alınan tedbirlerin değişik yönleriyle değerlendirildiğini, ilave olarak ne tedbir alınacaksa dış boyutlarıyla beraber üzerinde en ayrıntılı şekilde durulduğunu söyledi. Çiçek: Terör bir politikanın aracıdırBu tedbirlerin bir kez daha gözden geçirildiğini anlatan Çiçek, şöyle devam etti: ''Terör tek başına bir şey değildir. Terör bir politikanın aracıdır. Bir ülkede istikrarsızlık meydana getirmek istiyorsanız, bu ülkenin birliğini, dirliğini huzurunu bozmak istiyorsanız, gelişmesini engellemek istiyorsanız, o ülkeye yönelik bir kısım politikalarınız var bunu o ülkeye zorlamak istiyorsanız ve benzeri nedenlerle, bugün başvurulabilen en önemli silah terördür ve terör örgütleri yoluyla bunu gerçekleştirmektir. Türkiye böylesine bir olguyla uzun zamandan beri karşıdır, bu oyunları bozmaya, ülkenin birliğini, dirliğini, huzurunu, barışını sağlamaya yönelik olarak da ciddi bir mücadele yürütmektedir. Ve bunda da kabul etmek gerekir ki son derece de başarılıdır. Allah'a şükür milletimizin birliğini ve beraberliğini bozmaya bütün bu teşebbüsler yetmemiştir... Hükümet, alınması gereken tedbirleri bugüne kadar almıştır. bunu bir defa daha ifade ediyorum. İç politika malzemesi olarak, hükümete yönelik bir kısım eleştiriler olabilir, bunları anlayışla karşılarız. Ancak bunların hiçbirisi sağlıklı bir bilgiye dayanmış değildir. Esasen, bu tenkitleri yapanlar, alınması gereken tedbirleri söylemiş olsalar da... Vatandaşımız bu noktada daha net bir kanaatin sahibi olsa. Vatandaşlarımız emin olmalıdır ki sizin aracılığınızla ifade ediyorum, devletin imkan ve kabiliyeti içerisinde, siyasi merci olarak, siyasi iktidar olarak ve karar verici olarak, alınması gereken ne tedbir varsa bunların hepsini aldık. Bundan sonra da tereddütsüz olarak bunları almakta kararlıyız, bundan herkesi emin olması lazım. Neden bu türlü sonuçlar oluyor diyorsanız? Bu da mücadelenin karmaşıklığından, büyüklüğünden, sınır ötesi sıkıntılardan ve başkaca sebeplerden kaynaklanıyor. Tabiatıyla böylesine bir konunun belki tedbir boyutunu çok açık konuşma imkanımız olmayabilir. Bu noktada da sizlerin ve kamuoyunu meseleyi anlayışla değerlendireceğine inanıyoruz. Ama herkes emin olmalıdır ki alınabilecek, neticeye yönelik ne tedbir varsa bugüne kadar aldık, bundan sonra da almakta en ufak bir tereddütümüz yoktur. Konuyu bu kararlılık içinde, bugün bir defa daha değerlendirmiş olduk.'''Tüm ülkelerden aktif destek bekleriz'Çiçek, ''Başbakan, terör konusunda 'taşeronlar var' demişti. 'Bunlar kim?' sorusu vardı medyada. Bu konuda net bilgi verir misiniz?'' sorusuna, ''Aslında bu sorunun cevabının kendi içerisinde'' olduğunu belirtti. Türkiye'nin suçluların iadesi konusunda birçok ülkeyle uluslararası anlaşmalar yaptığını hatırlatan Çiçek, şöyle devam etti: ''Bugün Türkiye'de suç işlemiş pek çok kişi yurt dışına kaçmıştır, zaman oldu kaçmaktadır. Uluslararası kural, bunların ya iadesi ya yargılanmasıdır. Şimdi bu örgüt parasal kaynaklarını nereden buluyor, elamanlarını nereden temin ediyor, medya desteğini nereden sağlıyor, eğitim desteğini nereden sağlıyor, propaganda nerede yapılıyor? Burada suç işlemiş olan ve bu türlü faaliyetlere değişik derecelerde katkı vermiş olanlar hangi ülkelerde mülteci olarak hemen misafir ediliyor? Hiçbir araştırma doğru düzgün yapılmadan, soruşturma yapılmadan, ilgili ülkelerle bu konuda gerekli iş birliği yapılmadan hemencecik iltica işlemleri nasıl başlatılabiliyor? Bugüne kadar bunların hiçbirisi iade edilmediyse bu ve benzeri soruları alt alta koyduğunuzda 'taşeron kim, vesaire kim', bunlar zaten belli ölçüde çıkmış olur, 'geri kalan şu mudur, bu mudur', bunun adını koymak lazım. Bunu illa da bir hükümet yetkilisine söyletmek yerine kendiliğinizden de bulabilirsiniz. Bunlar belli şeyler, gerçekleri açığa çıkarmış olur.'' Bakan Çiçek, kamuoyunda ''yeterli tecrübeye sahip olmayan personelin bölgede görevlendirildiğine yönelik'' eleştirilerin hatırlatılarak bu yönde neler yapıldığının sorulması üzerine de şöyle konuştu: ''Vatandaşın kafasında soru olarak ortaya çıkan ne varsa, kamuoyunda ne gibi istifhamlar varsa bunların hepsi tarafımızdan, ilgili kurumlarca da değerlendirme konusu yapılmakta ve gereği için azami çaba sarf edilmektedir. Her olaydan sonra zaten öz eleştiri toplantısı yapılıyor, bir kısım değerlendirme toplantıları yapılıyor, buna göre alınması gereken tedbirler varsa bunlar da alınıyor ve alınması da gerekiyor.'' Kuzey Irak ve ABD'den daha aktif destek bekleniyorÇiçek, ''Kuzey Irak ve ABD'den beklentimiz nedir? Yaşanan aksaklıklar nedir?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Sadece ABD'den değil, PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmiş olan bütün ülkelerden tabiatıyla daha aktif bir destek bekleriz. Sadece ABD'den değil. Bu desteğin neler olacağı aslında o ülkelerin de menfaatinedir. Çünkü terör dediğimiz olguyla birlikte mücadele edilmediğinde bu terör yarın gelir, bu konuda gerekli iş birliği yapmayan ülkeleri de vurur. Ama şu örgüt olur, bu örgüt olur. Onun için Türkiye terörle mücadelede herkesle iş birliğine hazır, bunun somut örneklerini ortaya koymuş bir ülkedir, tabiatıyla muhataplarımızdan bu örgütü terör örgütü olarak kabul etmiş olan en evvel o ülkelerden, tabiatıyla verdikleri destekten daha ileri bir desteği bekleriz. Bu bizim ittifak anlayışına, dostluk anlayışına atfettiğimiz önemden de kaynaklanmaktadır. Ama şunu da biliyoruz, bu cümleyi de daha evvel söyledim 'Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz', bizim terörle mücadelede en evvel kendi gücümüze, kendi kabiliyetimize, güvenlik güçlerimizin fedakarane, cansiparane, çalışmalarına en evvel önem atfediyoruz. Bugüne kadarda büyük ölçüde bu çabalarla geldik. Bu desteği ararız, bu iş birliğini ararız ama en evvel de kendi gücümüze, kendi kabiliyetimize, kendi güvenlik güçlerimize güveniriz.'' 'Neden AB'ye girmek istiyoruz?' ''Size taşeron ülkelerin kimler olduğu soruldu, siz de bazı ölçüler saydınız, hangi ülkelerin mülteci statüsü verdiğini veya teröre destek olduğunu söylediniz, bu ülkeler zihninden geçirdiğiniz zaman tamamına yakınının AB ülkeleri olduğu ortaya çıkıyor, AB ülkeleri PKK'yı taşeron örgüt olarak kullanıyorsa biz neden bu birliğe girmeye çalışıyoruz'' sorusuna Çiçek, ''Bunu düşün... Bir başka tartışma konusu yapalım'' yanıtını verdi. ''İsrail'den alınan insansız Heron'larla ilgili bir sıkıntı söz konusu mu?'' sorusunu ise Çiçek, ''Hayır, bu anlaşmaya bağlı husus, anlaşmanın gereği neyse o yapılıyor. Şu ana kadar da herhangi bir sıkıntı yok'' diye cevaplandırdı.