PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı, PKK’nın elindeki rehinelerin son fotoğraflarını ve açıklamalarını yayınladı. Rehineler mesajlarında ailelerinin dik durmasını eğilip bükülmemesini istedi.
PKK'nın elindeki rehinelerin serbest bırakılması sinyali BDP'li vekillerin İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeden sonra gelmişti. Öcalan'ın Kandil'e yazdığı mesajlarda örgütün elindeki rehinelerin serbest bırakılması talimatı verdiği belirtilmişti.
Daha sonra BDP'li vekillerinde Kandil'de PKK yöneticileriyle yaptığı görüşmenin ardından rehinelerin 10 gün içinde bırakılacağı öğrenilmişti.
Astsubay Abdullah Söpçeler ve uzman çavuş Zihni Koç, 9 Temmuz 2011’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu aynı yıl 12 Ağustos’ta Muş-Kulp karayolu üzerinde yapılan kimlik kontrolü sırasında, uzman çavuş Kemal Ekinci 1 Ekim’de Şırnak merkezde, polis memuru Nadir Özgen ise 10 Eylül’de Van’ın Çatak ilçesinde PKK’lılar tarafından kaçırılmıştı.
Fırat Haber Ajansı’nda yer alan PKK tarafından kaçırılanlar şunları söyledi:
KENAN EROĞLU
Ben kaymakam adayı Kenan Erenoğlu. 2011 yılının Ağustos ayında sivil yolculuk yaparken Muş ve Diyarbakır arasında alındık. O tarihten bu yana da buradayız.
İyiyiz. Şu an ailelerimizin bizleri iyi bilmesini istiyoruz. Tek dileğimiz bu. İyiyim ve kendilerine bu süreçte çok iyi bakmalarını istiyorum. Moralli olsunlar. Ve inşallah en kısa zamanda, en yakın zamanda onlara kavuşma ümidindeyiz.
Bir sürecin işlediğini radyodan takip edebiliyoruz, kısıtlı imkânlarla. Umarız her şey hayırlısıyla en uygun şekilde sonuçlanır.
ZİHNİ KOÇ
Ben Zihni Koç. Uzman çavuşum. Diyarbakır-Lice arasında yaklaşık iki yıl önce alındım. Şu anda buradayız iki yıldır yaklaşık olarak.
Sağlık durumum iyi. Gayet iyiyim. Ailemin öyle bilmesini istiyorum.
Onlara mesajım benim iyi olduğumu bilsinler. Onları seviyorum. İlla ki bu süreç içerisinde biraz özledik. Yaklaşık iki yıl oldu. Onun dışında söyleyeceğim bir şey yok. Dik dursunlar, sağlam dursunlar. Onun dışında bu süreç içerisinde yıprandıklarını hissediyorum ama ona göre de kendilerine iyi baksınlar.
O konuda hali hazırdaki süreci radyodan takip ettiğimiz kadarıyla bu konuda pek yorum yapmayı düşünmüyorum ancak umuyorum olumlu olur.
ABDULLAH SÖPÇELER
Ben Abdullah Söpçeler. 9 Temmuz 2011 tarihinde Diyarbakır-Lice karayolunda alındım. Yaklaşık 21 aydır burada tutuluyorum. Sağlık durumum genel olarak iyi. Çok ciddi herhangi bir problemim yok. Aileme söylemek istediğim onların da kendilerine dikkat etmeleri, iyi olmaları, morallerini bozmamaları; dirayetli ve moralli bir şekilde davranmaya devam etmek istiyorum.
Ben arkadaşlarım gibi bu sürecin olumlu sonuçlanmasını istiyorum. En hayırlı sonuçla nihayete ermesini diliyorum.
KEMAL EKİCİ
Ben Kemal Ekici. Şırnak’ta uzman çavuştum. Şırnak’ta evimin önünden alındım. Yaklaşık 18 aydan beri buradayım.
Sağlık durumum çok şükür iyidir. Aileme de buradan selamlar söylüyorum. Ailemin de bu süreçte dik durmasını bekliyorum. Ailemin de katkıda bulunmasını istiyorum.
Bu süreci radyodan dinliyoruz. Olursa olumlu yönde Hak’tan hayırlısı diyoruz.
NADİR ÖZGEN
Ben Nadir Özgen. Van Çatak’tan alındım. 2011 Eylül ayında alındım. Van Çatak’ta polis memuruydum.
Sağlık durumum çok iyi. Ailemin de dimdik ayakta durmasını istiyorum bu süreçte. Radyodan dinlediğimiz kadarıyla inşallah hayırlı olur, her şey iyi olur, sürecin iyi sonuçlanmasını bekliyoruz.
RAMAZAN BAŞAR
“Adım Ramazan Başar. Mardinliyim. Diyarbakır-Bingöl arasında yakalandık. Sağlığımız, durumumuz iyidir. Ailelerimiz bizi merak etmesin. Umarım en yakın zamanda kavuşuruz birbirimize. Tartışmaları radyodan duyduk. Böyle bir görüşme var, umarım iyi olur.”
REŞAT ÇEÇAN
“Adım Reşat Çeçan. Urfa Suruçluyum. 6 Ağustos 2012 tarihinde Diyarbakır-Bingöl istikametinde yakalandık, HPG tarafından. Burada ellerinden geldiği kadar bize iyi davrandılar, herhangi bir sorunumuz yok. Sağlık durumumuz iyidir. Her koşulda bize yardımcı oluyorlar.
Burada tek bir sıkıntımız var o da hasretliktir bu da zamanla giderilir. Sorunumuz yok, herkese selam gönderiyoruz. Anne babamızın ellerinden öpüyoruz umarım bir an önce kavuşuruz. Artık kan dökülmesine karşıyız. Benim de bir kardeşim dağdadır. Kardeşim gerilla ben de asker, bir çatışmada karşı karşıya gelsek ya o beni vuracak, ya da ben onu. Birbirimizi tanımayacağız. Böyle bir şeyin olmamasını istiyorum. Demek oluyor ki kardeş kardeşi vuruyor. Bir an önce bu kan dursun, barış kardeşlik olsun diyoruz. Halkımıza bu sesimizi duyuruyoruz. Barış olmasını istiyorum. Buradan devlet yetkililerine, PKK örgütüne sesleniyorum. Ellerinden geldiği kadarıyla bu barışın olması için ne gerekiyorsa hep beraber yapsınlar. Halka da sesleniyorum. Onların da barış için ellerinden geleni yapmalarını diliyorum.”
HADİ GİZLİ
“Urfa Viranşehir’denim. Aslen Arap’ım. Ağustos 2012’de Lice etrafında esir alındık. Şu anda örgütün elindeyiz. Esir alındığımızdan beri buradayız.
Hem ruhsal hem de fiziki olarak sağlık durumumuz yerinde. Çok şükür arkadaşlar (PKK’lılar) bize iyi davranıyorlar. Sağlık durumumuz iyidir onlara, doktorlara teşekkür ediyoruz.
Bir an önce ailemize kavuşmayı umuyoruz. Umarız bir an önce bu hasretlik biter.
Bu sürecin iyi gitmesini umut ediyoruz. Bu kan durur, silahlar susar, rehineler, herkes ailesine evine kavuşur. Dağda gerilla var. Onların da ailesi var, annesi, babası, kardeşleri var. Barış olması ve herkesin huzur içinde yaşamasını umut ediyorum. Bu süreçte inşallah iyi gider, herkes ailesine kavuşur.”