Yazar ve düşünür Musa Anter'in 20 Eylül 1992'de öldürülmesi, yazar Orhan Miroğlu'nun yaralanmasıyla ilgili davada eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve PKK itirafçısı Ali Ozansoy'un tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Hamit Yıldırım, tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi, müdahil Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ve tarafların avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Afak İlleez, sanıklardan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım hakkında çıkarılan kırmızı bültenle ilgili işlemlerin tamamlandığını açıkladı.
Türker Karapınar'ın Milliyet gazetesinde yer alan haberine göre, Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu, sanıklardan Mahmut Yıldırım’ı MİT’e kazandırdığı iddia edilen eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, Yıldırım’ın Musa Anter öldürüldükten sonra Ankara’da “Hasan Tanrıkulu” ismiyle 22 Ocak 1995’te gözaltına alındığı ve 3 gün sorgulandığı dönemde Ankara Emniyet Müdürü olan Orhan Taşanlar ile Anter cinayeti hakkında bilgisi olduğu gerekçesiyle PKK itirafçısı Ali Ozansoy’un tanık olarak dinlenmesini istedi. Okçuoğlu, MİT’in, Anter’in öldürüldüğü dönemde sanıklardan Savaş Gevrekçi’nin Diyarbakır Jandarma Grup Komutanı vekili olarak görev yaptığına ilişkin bir kayıt bulunmadığını bildirdiğini ve Gevrekçi’nin MİT tarafından korunduğunu öne sürerek, delilleri karartabileceği gerekçesiyle tedbir mahiyetinde tutuklanmasını da talep etti.
Mahkeme, sanıklardan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın Anter öldürüldükten sonra “Hasan Tanrıkulu” adıyla 22 Ocak 1995’te gözaltına alınmasıyla ilgili belge ve bilgileri de Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden isteyerek, duruşmayı 17 Eylül’e erteledi.
Musa Anter davasında tanık olarak dinlenmesine karar verilen Ali Ozansoy'un PKK'nın Sason sorumlusuyken 5 Ocak 1985 gecesi Kozluk'ta yakalandığı ardından Hanefi Avcı'nın aracılığıyla JİTEM'e alındığı iddia edilmişti.
JİTEM davasında PKK'dan ayrıldıktan sonra 5 yıl yıl cezaevinde kaldığını anlatan Ozansoy, "Askerlik yaptığım Silvan'da Fethi Çetin, Hayrettin Toka, Abdulkadir Aygan ve Hüseyin Tilki'yi orada tanıdım. Askerliğimi tamamladıktan sonra Jandarma Genel Komutanlığına iş başvurusunda bulunarak, İstihbarat Şube Müdürlüğünde çalıştım. 1993 yılında istifa ettim. Çalıştığım dönemde herhangi bir yasa dışı faaliyette bulunmadım" diye konuşmuştu.