Eyüp Can
(Radikal - 26 Mart 2013)
Hasan Cemal’in T24 için Murat Karayılan ile yaptığı söyleşi bazılarının kafasında soru işaretleri oluşturmuş. Acaba Kandil çözüm sürecini ‘yokuşa mı sürüyor’ diyorlar. Doğrusu ben hiç öyle okumadım. Sürecin zorlukları, teknik ve yasal altyapı elbette önemli… Ama Karayılan’ın verdiği mesaj net. Bir, silahlara veda stratejik bir karar ve biz Öcalan’ın bu yönde yaptığı çağrının sonuna kadar arkasındayız. İki, üç aşamalı çözüm süreci başladı. Kimileri Karayılan’ın “Ne kadar hızlı davransak da bize göre çekilme sonbahara kadar sarkar” sözünden “Bak işte gördün mü çekilmeye gönülleri yok” sonucunu çıkarmış oysa. Oysa Karayılan çekilmenin başlangıç değil bitiş tarihi olarak ‘sonbahara sarkar’ diyor. Aslında bu konuda kafa karışıklığının sebebi şu: Öcalan Newroz’da yaptığı çağrıda çekilin dedi ama bir takvim vermedi. Böyle olunca çekilme süreci kamuoyunda netleşmedi. Oysa Öcalan ikinci heyetle PKK’ya gönderdiği mektupta açık bir takvim vardı. Öcalan “16 Haziran’a kadar çekilme sürecini bitirin”demişti. Kandil Öcalan’a gönderdiği ilk cevapta taktik sebeplerle çekilme sürecinin iki yıla yayılmasını istedi. Öcalan ise stratejik bir bakış açısıyla neden hızla geri çekilmeleri gerektiğini anlattı. Bunun üzerine Kandil çözüm sürecine stratejik bir boyutla bakması gerektiğini anladı. Karayılan bu değişimi Hasan Cemal’e çok net anlatıyor. Çekilme sonbahara sarkar derken teknik sebeplerle bir sarkma olacağını söylüyor. Yani işi yokuşa sürmüyor, tam tersi yokuş aşağı gitmenin zorluklarını anlatıyor.
Peki, bu durumda çekilme takvimi nasıl işleyecek? Öcalan’ın tercihi haziran sonuna kadar çekilme sürecinin bitmesi. Üçüncü görüşmede bu mesajı tekrar iletti. Karayılan biraz da bu yüzden Hasan Cemal’e tek tek bölge ismi sayarak Dersim ve Karadeniz’in coğrafi zorluklarının altını çizerek ‘çekilme sonbahara sarkar’ diyor. Ankara’daki hava bu işin temmuz gibi bitebileceği yönünde. Tabii PKK’nın nasıl çekileceği, hangi güzergâhların kullanılacağı, yasal alt yapının nasıl sağlanacağı hâlâ netleşmiş değil. Bunlar netleştikten sonra çekilme Deniz Zeyrek’in de yazdığı gibi bir hafta sonra hızla başlayacak. Hükümet ve BDP bu konuda hayli teknik ve yoğun bir çalışma içinde.
Çekilme sürecinde Meclis’in devreye girmesini bizzat Öcalan istedi. Bunu bir koşul değil sürecin sağlıklı işlemesi için önerdi. Karayılan aslında Öcalan’ın dile getirdiği görüşü seslendiriyor. Hükümet Meclis’i Âkil İnsanlar ve bugün Murat Yetkin’in de yazdığı gibi Hukuksuzlukları Araştırma Komisyonu ile devreye sokmayı planlıyor.
Çekilme sürecini denetleme ve kamuoyuna anlatma işini Âkil İnsanlar yapacak. Geçmişte yaşanan hukuksuzlukları ise Hukuksuzlukları Araştırma Komisyonu araştıracak. Esas hazırlık ağustos ve eylül ayında. Eğer çekilme temmuz’da biterse hükümet çekilmenin yarattığı olumlu psikolojik iklimle demokratikleşme yönünde çok önemli adımlar atacak. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinden seçim barajına, terörle mücadele kanunundan dağdan inişin yasal altyapısına çok sayıda yasal düzenleme için düğmeye basılacak. Bir anlamda yeni anayasanın altyapısı hazırlanacak. Hedef 1 Ekim’de Meclis açıldığında son sürat dağdan iniş için gerekli yasal altyapıyı Meclis’ten geçirmek ve yıl sonuna kadar dağdan iniş ve entegrasyon sürecini başlatmak. 2014 seçim yılı olacağı için çözüm sürecinin en önemli adımları yıl sonuna kadar atılacak. Çekilme, demokratikleşme ve silahlara veda için stratejik karar verildi… Ama uygulamaya dönük asıl zorlu maraton şimdi başlıyor.