T24 - PKK'nın üst karar mekanizması olan Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK), çatışmasızlık sürecinin oluşması ve çözüm sürecinin gelişmesi için 2 şart öne sürdü. Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan'a çağrı yapılması ve uygun koşulların yaratılması gerektiği anlatılan açıklamada, karşılıklı ateşkesin barışı getireceği söylendi.KCK’nın PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'na yaptığı açıklama şöyle:12 Haziran seçimiyle oluşan yeni meclisin kurucu bir meclis olma rolünü oynayarak Türkiye’nin demokratik yapılanmasını sağlayacak olan yeni bir sivil demokratik anayasa yapması gerektiğini değerlendirmektedir. Anayasal çözüm sürecinin sağlıklı ilerletilmesi için mevcut çatışmalı ortamın kesin sona erdirilmesi, bütün kesimlerin eşit katılımını sağlayan demokratik bir tartışma zemininin oluşturulması gereklidir.Çatışmazsızlık süreci için iki şart:1- TBMM yeni yasama dönemine başlarken Türkiye’nin en temel ve stratejik sorunu olan Kürt sorununu çözmek üzere, Abdullah Öcalan’a demokratik anayasal çözüm sürecinde rolünü oynaması için çağrı yapmalı ve buna uygun koşullar yaratmalıdır.2- Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti adına Başbakan veya benzer düzeyde devleti bağlayan bir yetkili tarafından Kürt sorununun çözümünde imha ve tasfiye değil, diyalog ve barışçıl yolların esas alınacağını, bu temelde polis ve asker operasyonlarının durdurulduğunu açıkça kamuoyuna deklare ederek sürecin gelişmesi için start vermelidir.'Barış çift taraflı ateşkes pozisyonu ile mümkün olur'"Devlet ve yeni görev alacak hükümet tarafından böylesine güven veren, açık bir adımın atılması halinde bu sorunun köklü çözüm yoluna gireceği ve giderek anayasal çözüm temelinde kalıcı barışın ve demokratik çözümün gelişeceği açıktır. Aksi takdirde, hiçbir somut adımın atılmadığı, güvence verilmediği ve sürekli tasfiye operasyonlarının dayatıldığı bir ortamda güçlerimizin tek taraflı ateşkes durumunu sürdürmesi mümkün olmayacaktır."'Devlet süreci doğru değerlendirmeli'"Bu açıdan devletin süreci doğru değerlendirmesi ve demokratik çözüm iradesini ortaya koyması, Türkiye’nin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Şimdiye kadar Kürdistan üzerinde yürütülen inkar ve imha politikasının iflas ettiği açık bir gerçektir. Bu politikada ısrar etmenin, farklı üslup ve yollarla sürdürmenin hiçbir anlamı yoktur."