T24 - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, PKK'nın geri çekilmesine karşı Öcalan'a ev hapsinin cazip bir öneri olduğunu söyledi.Tuğluk'un Radikal İki'de yayımlanan yazısının (9 Ekim 2011) bir bölümü şöyle:"...Eğer karıncaların ayak izlerini takip edeceksek Kürt sorununun çözümüne katkı için atılacak çok sayıda "küçük" adım var; BDP'nin TBMM'de gidip yemin ederek faaliyetlerine katılması iyi bir adımdı; demokratik anayasa konusunda herkesin söz söylemesi de önemli bir adımdır; MİT-PKK görüşmelerinin ifşası sonrasındaki kamuoyu tepkisi de ciddi bir adımdır; sözü edilen protokoller de güzel bir adımdı... Dahası da yapılırsa harika inançlar beslemek için çok fazla gerekçemiz olacaktır. Kesintiye uğrayan görüşmeler daha sağlıklı bir zeminde ve her aşaması karşılıklı pratik adımlarla desteklenen müzakereler biçiminde sürdürülür ve milletin meclisinde demokratik bir anayasayla herkesin hakları garanti altına alınırsa neler başarılmaz ki...Hayat bize koşullar sunar, bizler aktörler olarak o koşullar içinde tarih yaparız. Kürt sorununda aktörler belli. Karıncalar ve kargalar da belli. Aslında gelecek üzerine çokça laf edildi. Belki yine hüzünle bitecek bu aşamadaki adımlarımız. Olabilir. Gene dene. Hep dene! Bu nedenle söylemekten hiçbir zaman imtina etmeyeceğim, durmadan dinlenmeden, bıkmadan gerçekleşene kadar tekrar edeceğim, atılacak küçük adımları, bir kez daha önermek istiyorum. Biliyorum ki, küçük bir girdi muazzam sonuçlara yol açabilir.- İmralı bu koşullarda değil geri çekilme, eylemsizliğe dahi yol açmayabilir. Mevcut fiziki tecrit O'nu etkisizleştiriyor. Devlet elitinin "kullanma" amacına dahi hizmet etmez! Koşulların kendisini etkili kılacak bir biçimde değiştirilmesi gerekiyor. Ki, bu "çözüm" sürecinde kaçınılmazdır. Şu an manevi gücü büyük ama maddi gücü sınırlandırılmış durumdadır.- Reel politika gereği "geri çekilme"ye karşı "ev hapsi" koşulları ya da şartı mevcut güç dengesi içinde makul bir talep, sorunun tümden siyasi alana taşınması için cazip bir öneridir. - Anayasal çzöüm (toplumsal barış yasası dahil, dikkat edin 'af' demiyorum) ve silahsızlanma eş zamanlı olarak devreye girer. Bu evre şimdiden ilan edilebilir.- Yeniden başlaması kaçınılmaz olan müzakere süreci bu perspektifle (kabullerle) başlamazsa, geçmişteki gibi kesintiler, krizler, çatışmalar katlanarak var olmayı sürdürür ve her şeyi daha da zorlu hale getirir..."