Plajda çektirilen fotoğraflar örgüt üyeliği iddiasında delil oldu

Plajda çektirilen fotoğraflar örgüt üyeliği iddiasında delil oldu

Öğrenciler, gazeteciler, vekiller ve askerlerden sonra plaja gidip denizde yüzen, mayolu fotoğraf çektiren de terörist oldu. CHP Cezaevi Komisyonu, Şakran Kadın Cezaevi ziyaretinde, Maocu Komünist Parti (MKP) davasında iddianame bekleyen tutuklu kadınların mayolu fotoğraflarının yasadışı örgüt üyeliği iddiasına delil olarak gösterildiğini ortaya çıkardı.

CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir’den oluşan Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu, İzmir Şakran Kadın Cezaevi’nde 4 yıldır yasadışı Maocu Komünist Partisi’ne üyelik iddiası ile tutuklu bulunan, 3’ü öğrenci 4 kadın mahkûmla görüştü.

 

‘Savcı karışamaz’

 

Kadınların İzmir Bozkaya Terörle Mücadele Şubesi’nde “sessiz ikna odasına” alındığını belirten vekiller, kadınların polise “Tutuklamaya siz mi karar veriyorsunuz, hâkim mi” sorusunu yönelttiğini, polisin de “Biz karar veriyoruz. Savcı, hâkim karışamaz. Biz ne dersek o olur” yanıtını verdiğini aktardı.

1 Mayıs İşçi Bayramı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 4+4+4 ve YÖK’ü protesto eylemlerine katılan kadın tutuklulara, polis sorgusunda, mitinglerde çekilmiş fotoğrafları gösterildi. Bu eylemlere katılmanın suç olduğu belirtilerek “Hiçbir eylemden geri kalmamışsınız, bu nasıl iş” denildi. 1989 doğumlu Fatma Akgül, terörist suçlaması karşısında kendisini “Hem okuyorum, hem sabah 10.00’dan gece 12’ye kadar bir kafeteryada çalışıyorum, hasta anneme bakıyorum. Benim terörist olmaya zamanım yok!” ifadeleri ile savundu.

Her şey delil

Rapora göre, Akgül ile aynı yaşta olan Yeşer Aydın’ın birlikte kaldıkları evlerine yapılan polis baskınında mahalle muhtarının ve 3 azasının da hazır bulunduğu belirtildi. Raporda “Genç kadınların yatak odası onların gözünün önünde bütün detayları ile aranıyor. Görüştüğümüz tutuklular, ‘çok itiraz ettik, çok utandık ama dinlemediler’ diyerek durumu ifade ediyor. Erkek arkadaşlarının yazdığı mektuplar, bir arkadaşlarının turşu dükkânının adresinin ve telefonunun yazılı olduğu kartlar suç delili olarak alınıyor” ifadeleri kullanıldı.

3’ü öğrenci olan kadınlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tutuklu öğrencileri “ağır terörist olmakla” suçlamasını anımsatarak dernekler masasına kayıtlı Demokratik Haklar Derneği’ne üye olmalarının terör örgütü üyeliği ile bağdaştırıldığını belirtti. Kadınlar “Ömrümüzde ne elimize silah aldık, ne bir silahlı eylemle irtibatımız saptandı ne de silahlı örgütle ilgili bir şey yaptık. Biz Başbakan’ın bu nefretini hak edecek ne yaptık?” tepkisi gösterdi.