'Polis akademileri 1980’den beri cemaatin kontrolünde'

'Polis akademileri 1980’den beri cemaatin kontrolünde'

Emekli Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, “1980’den itibaren polis akademileri Cemaatin kontrolüne girmeye başladı. Şimdi ise oralardaki varlıkları daha da yoğun. Şuan ki mahiyetini tam olarak tarif bile edemem” dedi.

1999 yılında Gülen cemaatinin polis teşkilatındaki örgütlenmesi hakkında rapor hazırladıklarını söyleyen Saral, “Aslında Cemaatin bütün faaliyetleri ortadaydı. Ancak bu faaliyetlerin arka planında ne var? Biz raporumuzda işte bunları ele aldık. İncelediğimiz zaman kendilerinin kitapları var aslında oralarda niyetlerini ele veriyorlardı. O kitaplarda, kelimelerin arasına sıkıştırılmış devletin içine nasıl sızıp ele geçirileceği sorusunun cevabı vardı. Ayrıca 1999 yılında yayınlanan kasetler var; orada da devletin nasıl ele geçirilmek istendiği açıkça konuşuluyordu” dedi.

A Haber televizyonundaki “60 Dakika” programında konuşan Cevdet Saral’ın açıklamaları şöyle:

Saral: Raporumuz dikkate alınsaydı devleti ele geçirmezlerdi  

1999 yılında hazırladıkları rapora değinen Cevdet Saral, “1980’den itibaren polis akademileri Cemaatin kontrolüne girmeye başladı. Şimdi ise oralardaki varlıkları daha da yoğun. Şuan ki mahiyetini tam olarak tarif bile edemem. O dönem hazırladığımız raporu siyasi mekanizmada sonuca kavuşturamadık. Gerekli algıyı oluşturamadık. Biz o dönemde devleti ele geçirme konusuna dikkat çektik. Raporumuzda da belirttik. Bir cemaat önderinin sözleri açıkça parelel yapıya işaret ediyordu. Biz o dönem isim olarak parelel yapı demedik ama oluşan tehlikeyi gördük ve raporumuzda açıkça ortaya koyduk. Eğer bizim raporumuz dikkate alınsaydı olaylar kesinlikle bu noktaya gelmezdi” dedi.

‘Rapordan sonra bizi itibarsızlaştırmaya çalıştılar’  

Saral “Biz o raporu yazdığımız için çok büyük sorgulamalar yaşadık. Bir takım dizilerde bize ait roller biçilerek kötü adam ilan edildik. Bir takım gazeteler bizi halen daha 28 Şubatçı ilan ediyorlar. 1999’daki raporumuzdan sonra cemaat bizim yok edilmemizle birlikte rahatlayıp kendini devlet yerine koyma aşamasına geldi. Şimdiki yaşanılan süreçte ilk defa cemaat devlet yönetiminde ciddi bir karşı duruşla ve bir irade ile karşı karşıya kaldı. Bilinmelidir ki, yargı mekanizması şöhret sevdalısı kişilerle yürütülmez” şeklinde konuştu.