Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 4 ay önce iki polisi evire çevire dövdüklerini gösteren görüntülerin ardından haklarında dava açılan Cengiz, Diyaettin, Servet ve Kemal Karataş kardeşler o görüntülerin arka planını anllattı.
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz televizyon kanallarında "Polise hastanade dayak" haberiyle yayınlanan o görüntülerin bir saat öncesi ve bir gün sonrasında yaşananların kayıtlarına ulaştı.
Saymaz'ın haberine göre, Yenibosna'da oturan Servet ve Kemal Karataş kardeşler, 4 Ağustos 2012 akşamında iftar için evlerine giderken, Önleyici Hizmetler Şubesi'ne bağlı ekipler tarafından iddiaya göre uyuşturucu kullandıkları ihbarı üzerine durduruldular. Evlerinin bulunduğu Yıldırım Beyazıt Caddesi’ne girdiklerinde, dört polis üzerlerini arayacaklarını söyledi ve sokak ortasında Servet Karataş'ın pantolunu indirmesini istediler.
Servet Karataş, sokak ortasında pantolonunun indirilmesine itiraz edince yere yatırılıp elleri arkadan kelepçelendi. Yolda, bindirildikleri polis aracında ve 75. Yıl Polis Merkezi’nde polis tarafından sırayla yumruk ve coplarla dövüldüler. Savcılık dosyasına giren kamera kayıtlarına göre, saat 19.54’te Avukat Görüşme Odası’na getirildiler. Kemal Karataş, kollarından sürüklenerek çıkarılırken odada Servet Karataş kaldı. Saat 19.59’da içeriye üç polis girdi. Biri, kameranın baktığı kapıyı, diğeri pencereyi kapattı. Açılıp kapanan kapının aralığından şu manzara görülüyordu: Polisler ilkin hep beraber, sonra teker teker Servet Karataş’a vuruyordu. Genç bir polis, pencereden dayağı izliyor, “Yapmayın” der gibi ellerini sallıyordu. Dayağa katıldığı anlaşılan bir diğer genç polis ise yumruk attığı elinin acıdığını belli edercesine kolunu sallıyordu. Sonra sırayla içeriye başkaca polisler giriyordu.
Kemal Karataş odaya, ağabeyinin yanına getirildikten sonra da dayak faslı sürdü. Bir komiser içeriye girip Kemal’in kafasını duvara vurdu, Servet’e tokat attı, çıktı. Bu dayak, aralıklı halde 20.35’e kadar devam etti. Dayaktan bitkin düşen Kemal'ın 'menenjit' hastası olduğunu öğrenen polis, 112’yi çağırdı. Polis ekibe "Burada tedavi edin" dedi. Fakat iki görevli, hastaneye götürmek zorunda olduklarını söyledi. Kemal Karataş’a göre, ambulansta sağlık görevlisinin yanında bile dövüldüler. Bu arada, Servet Karataş’ın bir ara fırsatını bulup cep telefonu mesajıyla "75... Çabuk gelin" diye haber vermesi üzere aile ilkin karakola, sonra hastaneye gitti. İki kardeşinin halini gören ağabeyleri Sedat, Cengiz ve Diyaettin, "Hastaneyi mi basmaya geldiniz!" diyen polisle tartıştı; tartışma kavgaya dönüştü. Annelerinin tekmelenmesine kızan kardeşler, kendilerini döven ve hastaneye getiren 2 polise saldırdı. İşte, TV kanallarına servis edilen, “Hastanede polise dayak!” görüntüleri bu ana aitti. İddiaya göre polis meslektaşına vuran 28 yaşındaki Sedat Karataş’ın arkasından beş el ateş etti. 32 yaşındaki Cengiz Karataş gözüne gelen cop darbesiyle yere yığıldı. 34 yaşındaki ağabeyi Diyaettin ile hastane avlusunda ve polis otosunda dolaştırılıp dövüldü. Haseki Devlet Hastanesi’nde Cengiz Karataş ameliyata alındı. Sol gözünde yüzde 50 görme kaybı vardı. Ataköy Polis Merkezi’ne götürülen Diyaettin Karataş’ın sol kulağında duyma kaybı meydana geldi. Servet ve Kemal ise yeniden 75. Yıl Polis Merkezi’ne götürüldü. Kemal’in anlatımına göre dayak, ilkin Avukat Görüşme Odası’nda, sonra karakolun otoparkında saat 24.00’e kadar devam etti.
75. Yıl Polis Merkezi’nden, adını açıklamayan bir polis komiseri, Servet ve Kemal Karataş kardeşlerin 'polise mukavemet' suçlamasıyla kendileri tarafından değil, Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü’ne bağlı polis memurları tarafından gözaltına alınıp karakola getirildiğini söyledi. Komiser, Karataşlar’ın üzerlerinde uyuşturucu ya da herhangi bir suç unsuru bulunmadığını, darp raporu olmadığı için iki kardeşi teslim almadıklarını, gözaltı işlemi yapılmadığı için nezarethaneye değil, avukat görüşme odasına konduklarını söyledi. Komiser, "Polislerin iki kardeşi darp ettikleri görülüyor" denilmesi üzerine, "Olabilir. Onlar da dört memuru darp etmişti" dedi. Ve sonuç... Kardeşlere sokakta polise mukavemet ettikleri ve hastane dayağı gerekçesiyle iki ayrı dava birden açıldı. Polisler ise hâlâ soruşturuluyor.