25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında düzenlenen 15. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için Beyoğlu’nda toplanan kitleye polis müdahale etti. Gökkuşağı bayrağı taşıyanların İstiklâl Caddesi'n girmesine izin verilmezken, polisin biber gazlı müdahalesinde sonrasında en az 35 kişi gözaltına alındı. Müdahaleler sırasında plastik mermi, cop, biber gazı ve polis köpekleri de kullanıldı.
Bu sene 15. kez düzenlenmek isteyen ancak İstanbul Valiliği'nin yasakladığı yürüyüşün sonunda yapılması planlanan basın açıklaması, Beyoğlu'nun farklı yerlerinde küçük gruplar tarafından okundu. Polis, bu gruplara biber gazı ile müdahale etti ve gözaltına aldı. Öte yandan, yürüyüşün yapılması planlanan güzergâhtaki kameralar "geçici olarak servis dışı" bırakıldı.
Dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen Onur Haftası etkinliklerinde LGBTİ ve eşcinsel bireylerin haklarına dikkat çekiliyor. Türkiye'de ise bu yıl Onur Yürüyüşü üçüncü defa yasaklandı.
“Bal gibi belli, eyleme gidiyorsunuz”
bianet’te yer alan habere göre, Polis Tünel Meydan’dan İstiklâl Caddesi’ne girmeye çalışan bir feminist aktivistin elindeki gökkuşağı renklerinde şemsiyeye el koymaya çalıştı. Kadının şemsiyeyi vermemesi üzerine “Başka renk mi bulamadınız” dedi. Gezmeye gittiğini söyleyen feministlere polis “Bal gibi belli, siz eyleme gidiyorsunuz” dedi. Aktivistlerin bayraklarına ve rozetlerine el koyulurken, şemsiyeleriyle caddeye girdiler.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin şehir kameralarından Taksim ve İstiklal Caddesi'nden iki noktadan yayın yapan üç kamera, sabah saatlerinden itibaren servis dışı bırakıldı.
İstanbul'daki tüm diğer kameralar çalışırken, Onur Yürüyüşü'nün düzenleneceği güzergahtaki kameraların "geçici olarak servis dışı" olması dikkat çekti.
Caddede yaşananları haberleştiren ve görüntü alan gazetecilere de "Gazeteci dahil kimseyi istemiyoruz burada" müdahale etti. Öte yandan, Kurabiye Sokak'ta bulunan basın çalışanlarına da polis müdahale etti. Bir grup polis, İstiklâl Caddesi'ne girmeye çalışan ve içinde basın mensuplarının da bulunduğu bir grup kişiyi köpeklerle kovaladı.
Yürümek isteyenlere müdahale eden polis, Associated Press (AP) kameramanı Bram Janssen'in de aralarında bulunduğu 35 kişiyi gözaltına aldı. Gazeteci Janssen yanında pasaportu olmadığı iddiasıyla gözaltına alındı. Gazeteci, ekipmanlarıyla birlikte polisler tarafından gözaltı aracına götürüldü.
LGBTİ+ Onur Haftası, Twitter hesabından paylaştığı mesajda “FKM (Fransız Kültür Merkezi) önünde gözaltına alınan arkadaşlarımıza polis aracında Kuran dinletiliyor!” ifadelerini kullandı.
Caddede bekleyiş sürerken bir grup LGBTİ'lere saldırmak istedi. Saldırganlar arasında 7 kişi gözaltına alındı.
Öte yandan komite, yurttaşlardan caddede bulundukları yerden sosyal medya aracılığıyla canlı yayın yaparak hazırlanan basın açıklamasını okumalarını istedi.
Basın açıklaması şöyle:
"15’ncisini bugün kutlayacak olduğumuz, özlediğimiz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’müz, İstanbul Valiliği tarafından bir kez daha yasaklandı.
25’inci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi olarak, bundan 20 gün önce İstanbul Valiliği’ne yürüyüşümüzün yer ve tarihini bildirip görüşmeyi talep etmemize rağmen bir karşılık alamadık.
Valilik bir açıklama yaparak en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüzü, planlandığımız günden bir gün önce, itiraz hakkımızı da engelleyerek yasakladığını ilan etti. Türkiye’de 25 yıldır Haziran’ın son haftasının İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası olarak kutlandığını ve 15 yıldır da Haziran’ın son pazarı gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nü yedi cihan bilmektedir. Basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenme, itiraz ve mücadele etme haktır; izne tabii tutulamaz.
Valiliğin yasak açıklamasında gösterdiği nedenler, tam da bizim bu yürüyüşü yapma sebeplerimizdir. Evet yaptığımız çağrıya ‘toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği görülmektedir’, ancak 12 yıl boyunca coşkuyla gerçekleşen barışçıl bir yürüyüşe tepki gösterilmesinin asıl nedeni nefrettir. Bu bahsedilen kesimlerin başlattığı linç ve savurduğu tehditler, ‘ciddi bir tepki’ değil, kamuya karşı işlenmiş bir suçtur. Toplumun farklı kesimleri tepki göstermiştir, toplumun kendisi ise haftalardır bu yürüyüşe katılmayı beklemektedir. İstanbul Valiliği verdiği yasak kararıyla toplumun değil, suçluların yanında durduğunu göstermiştir.
Valilik ‘başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın ve gezi amacıyla bölgede bulunacak olan turistlerin güvenliği ve kamu düzeni’ bahanesiyle yürüyüşümüzü yasaklamıştır. Bizleri dört duvar arasına hapsederek, gizlenmemizi isteyerek, örgütlenmemiz ve görünür olmamız engellenerek ve bizi tehdit edenlere cesaret vererek güvenliğimiz sağlanamaz. Bizlerin güvenliği, ne kadar güçlü, ne kadar kalabalık, ne kadar cesur olduğumuzu göstermekle sağlanacaktır. Güvenliğimiz insan haklarının, ayrım gözetmeksizin tüm insanların haklarının ve toplumsal barışın korumasıyla sağlanacaktır. Güvenliğimiz anayasada tanınmamızla, adaletin sağlanmasıyla, eşitlik ve özgürlükle sağlanacaktır. Güvenliğimiz, LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinin gerçekleştiği bir ülkede yaşamamızla sağlanacaktır.
Bizler korkmuyoruz, bizler buradayız, bizler değişmeyeceğiz. Siz korkuyorsunuz, siz değişecek, siz alışacaksınız. Bizler 12 yıl boyunca bu caddeyi gökkuşağı renklerine boyadık, özgürlüğün sözünü söyledik, beraber yaşamanın, yürümenin güzelliğini tüm dünyaya gösterdik. Yine buradayız, şimdi de onurumuz için kararlılıkla mücadele edeceğimizi gösteriyoruz.
Bizler aşkın ve cinsiyetin devrimini ilan edenleriz. Bizler dışlanan, görmezden gelinen, yılmayanlarız. Bizler yalnız değiliz, yanlış değiliz, vazgeçmiş hiç değiliz. Valilikler, hükümetler, devletler değişir, biz kalırız. Tehditler, yasaklar, baskılar vız gelir bize vız. Yürüyüşümüzü özlüyoruz, yürüyüşümüzden vazgeçmiyoruz. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın 25’nci yılını kutluyoruz, gurur duyuyoruz. Kudurun ayol!”
Valilik, yürüyüşü, “toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği nedeniyle izin verilmediğine" dair bir açıklama yapmıştı. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi de daha sonra yaptığı bir açıklama ile yürüyüşün izne tabi olmadığını, bir anayasa hak olduğunu belirtmişti.