Mardin'de açık öğretim lisesi öğrencisi 21 yaşındaki M.B., sosyal medya üzerinde tanıştığı özel harekat polisi B.K'nın iki kez tecavüzüne uğradı. Özel harekât polisi B.K. hakkında 'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Savcılığın üç kez tutuklama talebinde bulunduğu B.K. tutuksuz yargılanıyor. Olayın yargıya taşınmasının ardından B.K. ve polis arkadaşlarının kendisini tehdit ettiğini belirten M.B., kenti terk etti. Genç kız, "Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var " dedi.
İddianameye göre; Mardin'de görev yapan özel harekât polisi B.K., sosyal medya üzerinden tanıştığı kasiyerlik yapan açıköğretim lisesi öğrencisi M.B. ile 9 Mayıs günü bir kafede buluştu. Özel harekat polisi B.K., daha sonra çağırdığı bir arkadaşıyla M.B'yi kendi evlerine gitmeleri konusunda ikna etti. Polis memuru B.K., iki arkadaşı ve M.B. eve gidip, bir süre alkol aldı. B.K., M.B.'yi daha fazla alkol almaya teşvik edip, sarhoş olmasını sağladı. B.K. daha sonra üniformasını gösterme bahanesiyle aşırı alkollü M.B.'yi odasına götürüp tecavüz etti.
Konuşmak için çağırdı, ikinci kez tecavüz etti
Olayın ardından M.B. evden ayrıldı. Konuşma isteğiyle aynı gün M.B'yi eve çağıran B.K, bir kez daha genç kıza tecavüz etti. B.K.'nın elinden kurtulan genç kız, polise haber verdi. Olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kendilerini şüphelinin ağabeyi olarak tanıtan bazı polisler, mağduru şikayetçi olmama ve yanlış ifade vermesi konusunda ikna etmeye çalıştı. Genç kızın teşhisi üzerine bu şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı.
Mağdurun ifade değiştirmesi üzerine şüpheli olarak gözaltına alınan B.K., M.B.'nin rızası ile seviştiklerini söyledi. Olaydan bir gün sonra Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen M.B'nin kızlık zarında derin kanamalı yırtık tespit edilirken, bulguların tecavüz ile uyumlu olduğu belirtildi.
Soruşturma dosyasında, olay gecesi mağdura kaldırıldığı hastanede 'Darp izi yoktur' raporu verildiği ortaya çıkarken, hastaneye yazı yazan savcı, raporun neye göre düzenlendiğini sordu. Mardin Devlet Hastanesi'ne gönderilen yazıda, "Adli Tıp'ta yapılan muayenede; vücudunun değişik yerlerinde morarma ve yaygın hassasiyet olması nedeniyle, çelişkinin neden kaynaklandığına dair kati rapor" istendi.
Savcı 3 kez tutuklanmasını istedi, hakim serbest bıraktı
Bu arada, Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazan savcılık, genç kızın ifadesini değiştirmek için baskı yaptıkları iddia edilen polis V.Y. ve Komiser H.Y.'nin 'Suç delilini gizleme veya değiştirme' suçlarından şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmasını istedi. Şüpheli polis B.K. ise işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemede, mağdurun kızlık zarındaki yırtığın eski tarihli olma ve olayın rıza dahilinde gerçekleşme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. B.K.'nın serbest bırakılmasına itiraz eden savcı, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirterek tutuklanmasını istedi. İtirazın reddedilmesi üzerine dosya 1'inci Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderildi. 1'inci Sulh Ceza Hakimliği de kuvvetli suç şüphesi olmadığı gerekçesiyle savcılığın itirazının reddine karar verdi. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından sanık B.K. hakkında 'Nitelikli cinsel istismar" suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Tutuksuz sanık B.K.'nın yargılanmasına Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İlk ifadesinde ilişkiye girmediklerini söyleyen sanık B.K., mahkemedeki ifadesinde ise, "Rızası ile cinsel ilişkiye girdik. Işığı açıp yatağa baktığımda kan gördüm. Para vermemi istedi. O an tuzak kurduğunu anladım. İfade vermekten utandığımdan yalan söyledim" dedi.
Polislerden tehdik ve baskı iddiası
Duruşmadaki ifadesinde emniyette baskı altında ifade verdiğini söyleyen M.B., "Bana 2 kez tecavüz etti. Silahı çıkarıp dirseğime vurdu. Direncimi tamamen yitirdim. Evden çıktığımda yanıma gelip, 'Polisim bana birşey olmaz, sana olur' dedi. Arkadaşları doğruyu söylememem için baskı yaptı. Arkadaşları ve H. komiserin baskısından korkup yalan söyledim. Olay sırasında camdan aşağı atlamak istedim" diye konuştu. M.B. duruşmada ifade verdiği sırada fenalık geçirerek yere yığıldı. Sinir krizi geçiren M.B., ambulansla hastaneye kaldırılırken, mahkeme genç kızın geçirdiği rahatsızlık nedeniyle duruşmayı erteledi.
Bakanlık: Tanıkları baskı altına alıyor, tutuklansın
Son celsede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, bilimsel kanıtlar ve mağdurun psikolojik durumu dikkate alındığında tecavüze uğradığının sabit olduğunu belirterek, sanığın görevi gereği tanıkları baskı altında bıraktığını ve tutuklanması gerektiğini söyledi. Sanığın tutuklanması talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
Korkudan yaşadığı şehri terk etti
Eğitimini yarım bırakan ve işinden ayrılan, psikolojik tedaviye başlayan M.B., sanığın ve arkadaşlarının baskı ve tehditleri karşısında başka şehre taşındı. M.B., can güvenliği olmadığı gerekçesiyle görüntüsünü değiştirerek, yaşadıklarını şöyle anlattı: M.B., "Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var. Bu yüzden il dışına çıkıyorum. Ailem bunları kaldıramaz, ben kaldıramam. Sesimi duysunlar istiyorum. Çok utanıyorum. Bana yardım etsinler. Sadece cezasını alsın ve yanına kar kalmasın. Sanığın 3-4 arkadaşı beni arayıp yüksek miktarda para teklif etti. Kabul etmeyip, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sanık, arkasında büyük insanlar olduğunu söylüyor. Çok korkuyorum. Bütün hayallerimi yıktılar. Okulumu, iş yerimi bıraktım. Sürekli aklıma geliyor, dengem bozuluyor. İlaçla ayakta duruyorum. Ailem duyarsa kötü şeyler olur."