'Polis aleyhine olan her olayda kamera kayıtları kayboluyor ciddi tedbir alın'

'Polis aleyhine olan her olayda kamera kayıtları kayboluyor ciddi tedbir alın'

Festus Okey'in ölümüyle ilgili rapor hazırlayan İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu "Polis aleyhine olan her olayda kamera kayıtları kayboluyor ciddi tedbir alın" diye uyardı. Rapor, emniyete de gönderildi.

Nijeryalı Festus Okey’in, Beyoğlu Polis Merkezi’nde öldürülmesini Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın isteğiyle inceleyen İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu, yaşam, adil yargılanma, kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiğini tespit etti. Okey’in ölümüyle sonuçlanan olay ile ilgili hazırladığı ve oybirliği ile karara bağladığı raporu valilik, Başbakanlık, İstanbul Emniyeti ve savcılığa yolladı. Raporda; polis ‘en önemli delilleri kaybetmek, sanığı gözaltına almamak, sağlık raporu olmaksızın Festus Okey’i gözaltına almak, avukat görüşme odasını nezarethane şeklinde kullanmak ve gerçekdışı beyanda bulunmakla’ suçlandı.

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre, polis aleyhine sonuç doğurma ihtimali bulunan her vakada kamera kayıtlarının bulunamadığına dikkat çekilen ve daha ciddi tedbirler alınsın uyarısı yapılan raporda, Festus Okey davasına bakan mahkeme de dört yılı Okey’in gerçek kimliğini aramakla geçirip, avukatların Afrika ’da bulduğu ve vekâletnamesini aldığı kardeşin başvurusunu reddettiği için eleştirildi.

Festus Okey, 20 Ağustos 2007’de ‘uyuşturucu bulundurduğu’ kuşkusuyla gözaltına alınıp Beyoğlu Polis Merkezi’ne götürülmüş ve polis memuru Cengiz Yıldız’ın silahından çıkan kurşunla ölmüştü. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi , 13 Aralık 2011’de, Yıldız’a ‘taksirle adam öldürmek’ten 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi. Karara Üye Hâkim Keskin Karakurt itiraz etti ve Yıldız’ın ‘olası kastla adam öldürmek’ten en az 20 yıl hapis cezası alması gerektiğini savundu. Savcının da itiraz ettiği karar, Yargıtay’a taşındı. Yargıtay Savcısı Ali Özdeş de sanık polisin ‘olası kastla adam öldürmek’ten en az 20 yıl hapis istemiyle ceza alması gerektiğini savundu.

 

Komisyon ihlalleri sıraladı

 

Yargılama devam ederken Festus Okey’in avukatı Alptekin Ocak, 9 Kasım 2011’de Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na e-mail gönderip Okey’in ölümünün incelenmesini istedi. Başbakanlık’ın yönlendirmesiyle İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu 30 Nisan 2012’de Yrd. Doç. Dr. Murat Önok, Yrd. Doç. Dr. Sinan Bayırdır, Avukat Kaya Kartal ve Mustafa Gökkaya’dan oluşan bir komisyon kurdu. Dosyayı inceleyen komisyon, raporunda hem emniyeti hem mahkemeyi eleştirdi. Yaşam, adil yargılanma, kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiğinin belirtildiği raporda şu tespitlere yer verildi:

Yaşam hakkı ihlalinde şüphe yok: Olayın oluş şekli tartışmalı olsa da devletin koruma ve gözetimi altında bulunan bir kişinin öldüğü açıktır. Olayda ‘Yaşam hakkının’ ihlal edildiği hususunda şüphe yoktur.

Mahkeme kardeşi davaya katmadı: Sanığın polis olması nedeniylesilahların eşitliği ilkesin ve bu kapsamda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin kabulü gerekir. Şöyle ki olay sırasında maktulün üzerinde bulunan ve atış mesafesini göstermesi yönünden en önemli delil olan giysiler emanete alınmamış, taksirle, olası kastla veya kasten adam öldüren sanık derhal gözetim altına alınmadığı gibi maktulle hastaneye gitmiş, sanığın el svabı olaydan 7-8 saat sonra alınmış, kamera kayıtları temin edilememiş, maktulün kardeşi olduğu ileri sürülen şahsın müdahalesi; maktulün kimliğinin, DNA gibi imkânlar söz konusu olmasına rağmen tespit edilemediği gerekçesiyle reddedilmiştir.

Polis yetkisini aştı: Polisin arama kararı olmaksızın sadece silahtan arındırma amaçlı kaba üst araması yapabileceği, sokakta yapılan aramada ince arama yapmadan kokain maddesinin bulunmasının mümkün olmadığı düşünüldüğünde polisin yetkisini aşarak, kişi özgürlüğü ve güvenliği ilkesini ihlal ettiği sonucuna varılmıştır. Aynı şekilde avukat odasının nezarethane olarak kullanıldığı varsayılsa bile kişilerin nezarethaneye konulmadan önce işletilmesi gereken usulün işletilmediği, üst aramasının nezarethanede yapılamayacağı, doktor raporu olmadan kişilerin nezarethaneye kapatılamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının bu nedenlerle de ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

Kamera kayıtları için önlem alınsın: Polis aleyhine sonuç doğurma ihtimali bulunan hemen her olayda resmi kamera kayıtlarının teknik nedenlerle bulunamaması ciddi şüphelere neden olmakta ve bu hususta daha ciddi tedbirler alınması gerekmektedir.

 

Rapor emniyete de yollandı

 

Komisyonun 1 Kasım 2012’de hazırladığı bu rapor İl İnsan Hakları Komisyonu’nun 28 Ocak 2013’teki toplantısında ‘oybirliğiyle’ kabul edildi. İnsan Hakları Kurul Başkanı ve Vali Yardımcısı Mustafa Güran, raporu 4 Şubat’ta Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdi. Avukat Alptekin Ocak, bu kararı Yargıtay’da süren dosyaya ve idare mahkemesinde açılacak davaya ekleyeceklerini kaydederek, “Bu karar demokrasi ve insan hakları açısından çok olumludur” dedi.