İçişleri Bakanı, emniyet müdürlüklerine gönderdiği genelgede, “Yakalama işleminde belirtilmişse zamana uyun. Yoksa en uygun zamanı seçin. Kişinin onuru da zedelenmesin” dedi İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ergenekon operasyonu sırasında eleştiri konusu olan zanlıların sabaha karşı gözaltına alınması ve soruşturmanın gizliliğinin ihlali konularında polise “Yakalama işlemlerinde en uygun zamanın seçilmesi, kişinin aile fertleri ile yakın çevresinin mağdur edilmemesi, haysiyet ve onurunun zedelenmemesi ve soruşturmaya ait detay bilgilerin yayınlanmaması” uyarılarında bulundu. Atalay, son dönemde özellikle “dur” ihtarına uymayan kişilerin vurulmasıyla sonuçlanan olayları gündeme gelen yakalama ve gözaltına alma tedbirlerinin uygulanışı konusunda da “kişi hak ve özgürlüklerine gerekli özenin gösterilmesi” talimatı verdi. Atalay, 81 ilin emniyet müdürlüğüne gönderdiği genelgede, anayasal güvence altındaki kişi hürriyeti ve güvenliğinin ancak, yakalama veya tutuklama gibi tedbirlerle sınırlandırılabileceğini belirtti. Yakalama, gözaltına alma ve tutuklama gibi tedbirlerin hangi hallerde uygulanacağının Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça düzenlendiğini anımsatan Atalay, kolluk güçlerinden bu tedbirleri uygularken gerekli özeni göstermelerini istedi. Polisin yakalama işlemlerine “makul ölçüler ve yasal sınırlar içinde herhangi bir aksamaya meydan vermeden devam etmesi”ni isteyen Atalay şöyle devam etti: Zaman tayini yoksa... “Suç soruşturması kapsamında yakalama işlemine ilişkin kolluğa verilen talimatta işlemin yerine getirilmesine dair açık bir zaman tayini yapılmışsa, yakalama tedbirinin uygulanmasında bu zaman tayinine uyulacaktır. Talimatta açık bir zaman tayini yapılmadığı durumlarda, kişilerin yakalanması ve götürülmesinin icrasında polis, herhangi bir yakınmaya meydan vermeksizin içinde bulunulan koşulları dikkate alarak profesyonel bir yaklaşımla hareket edecektir. Yakalama işlemlerinde en uygun zamanın seçimine, kişinin aile fertleriyle yakın çevresinin mağdur olmamasına, haysiyet ve onurunun zedelenmemesine, kamu vicdanının rahatsız edilmemesine azami özen gösterilecektir. Soruşturma gizliliği Soruşturma evresinin gizli olduğu daima göz önünde bulundurulacaktır. Bu nedenle, soruşturma evresinde gözaltındaki bir kişinin ‘suçlu’ olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkartılmasına, kişilerin basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmeyecektir.”