T24 - Gazeteci-yazar Ahmet Şık'ın 'Ergenekon’un talimatları' doğrultusunda yazdığı iddia edilen, 'İmamın Ordusu' adlı kitabının polis raporuna yansıyan bölümlerinde “darbe karşıtlığı” ve TSK eleştirisi çıktı. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık’ın yayımlanmadığı halde tüm nüshalarına el konulan ve basımı yasaklanan kitabı İmamın Ordusu’ya ilgili polisin hazırladığı 49 sayfalık bilirkişi raporunda çarpıcı ayrıntılar olduğu ortaya çıktı. Polis raporunda, Şık’ın TSK’yı eleştiren ve darbeye karşı çıkan satırlarının da Ergenekon üyeliğinin kanıtı gibi sunulması dikkat çekti. Şık, polis raporunda alıntılanan yazılarında şu görüşleri dile getirdi: ASKER ÇEKİLDİ: Gülen cemaati, Ergenekon soruşturmalarının en olumlu sonucu olarak askerin demokratik siyaset alanından kısmen de olsa çekilmesinin yarattığı boşluğu da değerlendirerek son yıllarda Türkiye’nin iç politikasında ciddi bir etkinliği olan bir güç haline geldi. TSK’YA ELEŞTİRİLER HAKLI: TSK o güne dek görülmemiş biçimde eleştiriliyor, haklı olarak her türlü hukuksuzluğu sorgulanıyordu. DARBE VE İKİ UCU PİS DEĞNEK: Ve işte tam da bu nedenle ideolojik hesapları olanların da varolduğu gerçeğini gözardı etmeyerek, yaratılan bu korku ikliminden beslenenlerin, bel bağladığı tek umut kapısının darbe yapacak bir ordu olmasının bize anımsattığı tek şey ‘iki ucu pis değnek’ sözü oluyor. ORDU CADI AVI YAPTI: Siyasal alanda ağırlığını ve demokrasi üzerindeki gölgesini fazlasıyla hissettiren ordunun en büyük desteği aldığı o dönem medyasının yaptığı haberlerle ülkede adeta cadı avı başlatılmıştı. Madem ki ‘Düzmece’ dedin... Raporda, kitap taslağına eklenmesi planlanan bölümde Ergenekon sanıklarının kullandığı “tertip, düzmece” kelimesiyle uyumlu olarak “düzenbazlık, düzmece, hilekarlık” kelimelerinin kullanıldığı belirtilerek “Dolayısıyla savunma makamlarının argümanlarının kitap taslağında işlendiği görülmüştür” denildi. Polisten eleştirilere yanıt Raporda, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanmasına yönelik eleştirilere ilişkin şu ifadelerin kullanılması da dikkat çekti: “Tamamıyla hukuki çerçevede ve bugüne kadar şüphelilerden ele geçirilen somut delillerle yürütülmekte olan Ergenekon soruşturması ve koğuşturmasının, bu kitap çalışmasında, Fethullah Gülen cemaati tarafından yürütülen bir tertip ve düzmece olduğunun işlendiği, böylelikle soruşturmayı yürüten kurum ve çalışanlarına ağır iftiralarda bulunarak kamuoyundaki güvenirliklerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve nihai olarak davanın kıymetsizleştirilmesi hedeflendiği anlaşılmıştır.”