'Politik aptallığın sınırlarında dolaşıyor'

'Politik aptallığın sınırlarında dolaşıyor'

ABD'de Cumhuriyetçilerin başkan aday adayı Donald Trump'ın Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanması önerisi Berliner Zeitung'da yorum köşesinde değerlendiriliyor:

"Trump bir siyasi şarlatan, ancak aptal değil. Öncelikle ilkeli siyaset anlayışı onun için pek bir anlam ifade etmiyor. Bunu da açıkça ifade ediyor. Önerisinin ABD anayasasına aykırı olması da onu durdurmuyor. Kendini komik duruma düşürüyor, ama ne istediğini de biliyor. San Bernardino saldırısından sonra halkın korkuya kapıldığını ve çılgın, komik fikirlerine ilgi gösterileceğini biliyor. Böylece bir sorumsuzluk örneği sergiliyor. Trump, Obama'dan nefret edenlerin ve Washington siyasetinden umduğunu bulamayanların kahramanı. Çoğunluk değiller, ama hayal kırıklığı yaşayan azınlık konumundalar. Eğer önümüzdeki süreçte ABD'de Müslümanlara yönelik saldırılar olursa failler Trump'ı gösterecektir. Bu durum oynadığı mantıksız oyunu son derece tehlikeli bir hale getiriyor."

Baden Baden merkezli Badische Tagblatt da Trump'ın Müslüman karşıtı açıklamasını şöyle ele alıyor:

"Donald Trump yine yumruğunu kuvvetlice masaya vurdu. 11 Eylül 2001 saldırısından sonra da New Yorklu Müslümanların Brooklyn'de evlerin çatılarına çıkarak sevinçten dans ettiği yalanını uydurmuştu. Şimdi de ABD sınırlarını Müslümanlara kapatmak istiyor. Üstelik bunun hem yasal açıdan hem de pratikte mümkün olmayacağını biliyor. Trump böyle biri işte. Abartılı hitabeti ve nefret içerikli konuşmaları var. Cumhuriyetçi siyasetçi şimdiye dek izlediği yolla politik aptallığın sınırlarında dolaşıyor. Kadınlara, göçmenlere, gazetecilere, Müslümanlara ilişkin ilkel önyargıları körüklüyor. O Pegida'nın Amerika'daki uzantısı, tek farkı fönlenmiş saçları."

Fransa'da da terör saldırıları nedeniyle aşırı sağ yükselişe geçti. Nürnberger Nachrichten gazetesi, Müslüman karşıtı ırkçı partilerin zafer elde ettiği Fransa'daki yerel seçimleri analiz ediyor:

"Fransa'da kitle partilerinin pazar günü yapılan seçimlerde Ulusal Cephe'nin önünü kesememesi öfke verici. Özellikle Elysee Sarayı'na geri dönme niyetinde olan aşırı hırslı Cumhuriyetçi Parti lideri Nicolas Sarkozy, demokratlarla anlaşma masasına oturmamakta direniyor. Partisinin bir adayını geri çekerek ırkçı partilerin önünün kesilmesine izin vermedi. Ve Ulusal Cephe birçok bölgeyi aldı. Burada kişisel iktidar oyunları halkın refahından önce geliyor."

Avrupa'nın başlıca sorunu sığınmacı krizi Süddeutsche Zeitung'da ele alınıyor. Gazete Yunan hükümetinin kriz karşısındaki tavrını işliyor:

"Yunanistan'ın bugünlerde AB'nin geleceğiyle ilgili kuşkuya kapılması için yeteri kadar gerekçesi olabilir. Çünkü Brüksel'de yaygın kanaat sorunun Yunanistan sahillerinde değil, Türkiye'de çözüleceği yönünde. Bu yüzden AB aday ülke Türkiye'ye milyarlarca euro mali destek sunuyor, hatta vizesiz seyahati gündeme getiriyor. Buna karşın ekonomik krizlerle boğuşan Yunanistan'ın mevcut durumu idare edememesi nedeniyle Schengen Bölgesi'nden çıkarılması gündeme geliyor. AB'nin üye ülkesine yönelik bu tavrı ilginç. Üçüncü yardım paketi de gecikmeli gidiyor."