Polonya, Belarus sınırındaki yeni sığınmacı dalgası karşısında Kuznica geçiş noktasını kapattı. Dün binlerce sığınmacı Belarus'tan Kuznica'ya akın etmiş ve Polonya'ya girmeye çalışmıştı.
Polonya Savunma Bakanlığı, Polonya polis ve askerlerinin "sınırı ihlal için gerçekleştirilen ilk kitlesel girişimi durdurmayı başardığını" bildirdi. Açıklamada sığınmacıların Kuznica bölgesinde bir kamp kurduğu ve "Belaruslu birimlerin koruması altında oldukları" kaydedildi.
Polonya hükümet sözcüsü Piotr Müller de sınır bölgesine, çoğu Afganistan ve Irak'tan gelen 3 bin ila 4 bin kişinin yığıldığını ve gelecekte bu tür eylemlerin sayısında artış beklediklerini belirtti. Müller sığınmacıların kitlesel hareketlerinin arkasında "Belarus özel birimleri ile bağlantılı kişilerin" bulunduğunu iddia etti.
Dün akşam sosyal medyada paylaşılan videolarda geçici çadırlarda bulunan kişilerin Polonyalı memurlarca hoparlörlerle sınırı geçmeye teşebbüs etmemeleri konusunda uyarıldıkları duyuluyor. Hükümete yakın Belarus medyası Polonya tarafından ateş açıldığını iddia ederken Polonya'dan iddialarla ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Polonya'ya sığınmacı akını karşısında AB, NATO ve ABD de Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko'yu uyardı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Lukaşenko'dan sığınmacıları araç olarak kullanmaktan vazgeçmesini isterken AB üyesi ülkeleri "Bu hibrid saldırıdan sorumlu Belarus makamlarına yönelik AB yaptırımlarının genişletilmesini onaylamaya" çağırdı. Von der Leyen, AB'nin sığınmacıların Belarus'a taşınmasında rol oynayan havayolu şirketlerine yaptırımlar üzerinde çalıştığını da sözlerine ekledi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas'ın da önümüzdeki günlerde menşe ve transit ülkelere giderek temaslarda bulunacağı bildirildi.
NATO'dan yapılan açıklamada Belarus yönetimi göçmenleri AB'ye baskı yapmak için siyasi maşa olarak kullanmakla suçlandı. Açıklamada durumun kabul edilemez olduğu ve gerilimin tırmanmasından endişe duyulduğu belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı da Belarus'u "Avrupa'ya olan sınırlarında düzensiz sığınmacı akınını tertipleme ve zorlama çabalarına derhal son vermeye" çağrıldı.
Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük grup olan Avrupa Halk Partisinin grup başkanı Manfred Weber de Lukaşenko ve yakın çevresine yönelik yaptırımların sertleştirilmesini talep ederek AB'nin bu duruma artık "yeter" demesi gerektiğini söyledi.
Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili Alman politikacı, sığınmacı akını konusunda, Belarus'a geçişlerde transit ülkelerden biri olan Türkiye'yi de eleştirdi. Weber, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şimdi de Türkiye'den sığınmacıları taşıyan uçuşlar yoluyla AB'ye karşı yeni şantaj teşebbüslerinde bulunuyorsa buna yanlış anlaşılması mümkün olmayan bir yanıt verilmeli" diyen Weber, "Erdoğan bu teşebbüsünde, Türk-Yunan sınırından göçmenleri geçirme girişiminde olduğu gibi başarısız olacaktır. AB Komisyonu derhal Türk hükümetiyle temasa geçmelidir" ifadelerini kullandı.
AB, Mayıs ayında gerçekleştirilen Devlet Başkanlığı seçimlerinin özgür ve demokratik bir bir ortamda gerçekleşmediği gerekçesiyle Lukaşenko'nun yeniden seçildiği seçim sonuçlarını tanımamıştı.
Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, Mayıs ayında AB'nin yürürlüğe soktuğu sertleştirilmiş yaptırımlara tepki olarak sığınmacıların Polonya ve Baltık ülkelerine geçişini engellemeyeceğini duyurmuştu. Pek çok AB ülkesi Lukaşenko'yu, kriz bölgelerinden gelen sığınmacıları organize bir şekilde AB dış sınırlarına taşımakla suçluyor. AB ülkeleri Polonya, Letonya ve Litvanya'nın sınırlardaki önlemleri artırmalarına rağmen binlerce kişi insan kaçakçılarının da yardımıyla AB sınırlarına girmeyi başarıyor.