Porno oyuncusu Stoya, Porno endüstrisini anlattı

Porno oyuncusu Stoya, Porno endüstrisini anlattı

Çeviri: Varsan Çekiç

ABD'li porno oyuncusu Stoya, porno endüstrisinde şirketlerin yaptığı adaletsiz kontrat ve ödemeleri, ABD'de yayımlanan Vice haber dergisine yazdı.

Endüstride yaptığı ilk kontratın, ABD'deki sanatçıların imzaladığı ilk kontratlar gibi şirketin çıkarına olduğunu açıklayan Stoya, "Silahlı bir çatışmaya kör çatalla girilmez ve ben, profesyonel bir tavsiye ve endüstri standartları hakkında biraz bilgi sahibi olmadan kapitalizmle uğraşmaya girmemeliydim. Şirketle olan ilişkimin tek taraflı olduğunu anladığımda, avukatlarla görüştüm ve sonunda kontratı ayıkladım" diye belirtti.

Çalıştığı ilk yıllarda sektörde yaşadığı sömürüye değinen Stoya, "Kariyerimin ilk yıllarında yaşadığım sömürü, üniversiteden yeni mezun olmuş birinin ilk defa, aşırı derecede düşük ödeme aldığı bir pozisyonda işe başlamasının abartılmış bir haliydi. Bir kişiden alabildiği kadar emeği alırken, ödemeyi olabildiği kadar küçük tutan bir şirket, kapitalizmin iş başında olduğunu gösterir" diye betimledi.

Forbes'un 2001 yılında ABD'deki porno sektörünün 14 milyar dolarlık bir endüstri olduğuna dair iddiaları çürüttüğünü de belirten Stoya, "Bir kaç yıl önce büyük alışveriş merkezlerine benzeyen bir pornografi yoktu. Prodüksiyon şirketleri, küçük bürokrasi ile yürüyen, aile işi tarzında işletilen ve işe aldıkları insanların sağlığı hakkında çok az endişe duyan yerlerdi" dedi.

Stoya sektörde kamera arkasında çalışan insanların durumunu da, "Hollywood'un aksine, ne oyuncular ne de set çalışanları, bir sendika tarafından korunmuyor. Oyuncuların aksine, set ve ofis çalışanları ajanslar tarafından korunmuyor ya da benim gibi güvenli çalışma koşulları sağlanana kadar çalışmayı reddedebilecek bir piyasa değerleri yok" sözleriyle yazısında belirtti.

Stoya'nın Vice.com'da yayımlanan yazısı şöyle:

Bir muhabirle yakın zamanda kasık kılları hakkında konuşuyordum. En sevdiğim söyleşiler, bir kafede yabancıyla veya arkadaşla yapılan sohbetler gibi hissettiren söyleşilerdir. Konular keşfedilir ve sıklıkla yazılmak istenen konudan çok uzak bölgelere sapılır. Bu söyleşide saptığım konu, porno endüstrisindeki sömürü oldu.

Endüstride yaptığım ilk kontrat, ağırlıkla şirketin çıkarına meyilliydi. Yani ilk kontratımda "kazıklandığım" söylenebilir. Müzik sanatçılarının ve televizyon aktörlerinin, berbat başlangıç kontratlarına dair, doğrulanmamış hikayeleri daha önce duymuştum.

Toplayabildiğim bilgiler kadarıyla, ilk kontratımda yediğim kazık, çoğu genç sanatçının büyük şirketlerle yaptığı ilk kontratlarında yediği kazıkla benzerlikler taşıyordu. Detaya girmemek için bir neden göremiyorum. Bu tarz meyilli kontratların eğlence endüstrisinin diğer sektörlerinde de yaşandığını vurgulamak istiyorum. Ayrıca porno endüstrisinde kontratlı oyuncuların olmasının bir kural olmadığını ve çoğu kontratın, benimkinden  daha dengeli olduğunu belirtmek istiyorum.

Bütün olayın sorumluluğunun büyük bir bölümü, şirketin hisse anlaşmasını bir avukata danışmadan safça imzaladığım için bana ait. Silahlı bir çatışmaya kör bir çatalla girilmez ve ben, profesyonel bir tavsiye ve endüstri standarları hakkında biraz bilgi sahibi olmadan kapitalizmle uğraşmaya girmemeliydim. Şirketle olan ilişkimin tek taraflı olduğunu anladığımda, avukatlarla görüştüm ve sonunda kontratı ayıkladım. Tabi bu tecrübe benim seçtiğim işte ya da uzaktan alakalı benzer birinde bir yıl boyunca, kontrattaki yükümlülükleri yerine getirmeden çalışamayacağım anlamına geliyordu.  Evet karmaşık, stresli ve pahalıya patlayan bir durumdu ancak çok şey öğrendim ve yasal faturalarım, bir yıllık üniversite faturasından daha kötü değildi. 

O şirketin sahipleri ile yaptığım önceki görüşmelerimden öğrendiğim esas ders, sömürünün karşılıklı ve dengeli olması gerektiğiydi. İnatçı kişiliğim ve birisinin kontrat uzatmasını yollamayı unutması sayesinde son üç yıldır, şirketle daha eşit bir karşılıklı ilişki içindeyim. Kariyerim iyi gidiyor. Şirketin yeni sahiplerinin, benim canlı performanslar ve fotoğraf çekimleri yapmamı durdurma hakları yok. Uzun zamandır kullandığım takma isim dahil, istediğim ismi kullanabilirim. Kariyerimin ilk yıllarında tecrübe ettiğim sömürü, üniversiteden yeni mezun olmuş birinin ilk defa, aşırı derecede düşük ödeme aldığı bir pozisyonda işe başlamasının abartılmış bir haliydi. Bir kişiden alabildiği kadar emeği alırken, ödemeyi olabildiği kadar küçük tutan bir şirket, kapitalizmin iş başında olduğunu gösterir. Tam olarak etik değil, ancak çoğu işten daha sömürücü de değil.

Bazı insanlar pornografinin tanımı gereği, sömürücü olduğunu öne sürüyor. Porno karşıtı aktivistler bazen, 19 yaşında bir vücuda sahip, iri göğüslü, davetkar bakışlı, ancak bağımsız düşünceden ve kişisel temsilden tamamen yoksun bir porno yıldızını resmediyor. Resmedilen bu kız  seks işçilerinin zehirli ve kötü olduğu tartışması için kesinlikle etkili bir poster, bir bostan korkuluğu oluyor. Bu kız, kadın porno oyuncularını temsil etmesi bir yana, herhangi bir gruba bile temsilci olamayacak çok az bir azınlığın, ağır şekilde çarpıtılmış bir karikatürü. Bu samandan yapılmış porno yıldızı ayrıca pornografide etik ve sömürü konusu bakımından da ilgiyi başka yöne çarpıtmak olarak duruyor.

Ve tabi bir de 'Big Porn' var. Forbes 2001 yılında pornonun 14 milyar dolarlık bir endüstri olduğu iddiasını çürütmüştü ancak 2008 yılında basına konuştuğumda muhabirler hala bunu soruyordu. Bir kaç yıl önce büyük alışveriş merkezlerine benzeyen bir pornografi yoktu. Prodüksiyon şirketleri, küçük bürokrasi ile yürüyen, aile işi tarzında işletilen ve işe aldıkları insanların sağlığı hakkında çok az endişe duyan yerlerdi. Bu tip şirketler hala var, ancak şimdi Big Porn'da var.

Bedava "tube" sitelerinden finanse edilen Big Porn, porno endüstrisinin o kadar büyük bir bölümünü ele geçirdi ki, etkili olarak piyasaya hakim oldu. Bu şirketi ne kadar çok gözlemlersem, o kadar kapitalizmin çarpık olduğunu açıkça gösteren bir örnek olarak gözüküyor. Korsanlıkla bağlılıkları ve sahiplerinin vergi kaçakçılığından yakalanması bir yana, kötü işleyişten kurtulmuş daimi işçilerin yerine geçmeleri için ödeme yapılmayan stajerleri almaya başlamışlardı. çalışanlarına gösterdikleri saygısızlık, üretim kalitelerine yansımıştı ve Big Porn, kendilerinin ortak bölen olduğunu görmeyi başaramadı.  

Eğer porno endüstrisindeki etik kurallar hakkında konuşmak  ya da tartışmak istiyorsanız, lütfen endüstrinin DVD kapaklarındaki ve web sitelerindeki kadınlardan ibaret olmadığını hatırlayın. Endüstrinin içerisinde yönetmenler, set personeli olarak çalışan büyük oranda insan, post prodüksiyonla ve ürünün satışı ile uğraşan çok miktarda ofis çalışanı bulunuyor. Bütün gün kamera ve ışıkları taşıyan, tank gibi yapılı orta yaşlı bir adam tanıyorum. Belki güzel bir genç kadın kadar kalbinizin en hassas tellerini çekmez, ancak aylarca son dakikada iptal edilen çekimler yüzünden evinin kirasını ve arabasının taksidinin ödemesini yapamayan o oluyor. Başka bir iş bulmak için cesaretlendiğinde de, daha düşük ücretle ya da bedavaya çalıştırılmaya kandırılanlar tarafından yeri değiştirilen yine tank yapılı adam oluyor. Görüntülerde görmediğiniz insanlar, bu yeni güçteki dengesizliğin ağırlığını çekenler oluyor. 

Hollywood'un aksine, ne oyuncular ne de set çalışanları sendika tarafından korunmuyor. Oyuncuların aksine, set ve ofis çalışanları ajanslar tarafından korunmuyor ya da benim gibi güvenli çalışma koşulları sağlanan kadar çalışmayı reddedebilecek bir piyasa değerleri yok. Big Porn kamera arkasında çalışanlardan herşeyi skıp aldıktan sonra, oyuncuları daha çok sıkacaklarına inanmamak için bir neden yok. 

İnsanlar porno endüstrisine içinde yer almak isteyen kadınlara iş imkanı sağladığı için saldırırken, endüstride pek de etik olarak yaklaşılmayan ve görülmeyen çok sayıda çalışan var. Nasıl az sayıda yüksek profilli kadın oyuncuyu, bütün endüstrinin etik ve adil yaklaştığının kanıtı olarak göstermek hatalıysa, bütün pornoları modern toplumun sömürgeci bir hastalığı olarak göstermek de hatalı. Gerçek şu ki insanlar, her iki koşulun arasına düşen, çeşitli uygulamalara uğruyor. Endüstrinin çeşitli bölümlerinde yaşanan pek çok problemi çözmek için, problemlere adı ile hitap etmeleri gerekiyor: İşçi hakları sorunları  

Bir kaç yıl önce çok büyük bir risk aldım ve başarılı bir şekilde kontratımdaki dengesizliği düzelttim. 23 yaşımda, yönetim olarak algıladığım şeye, dibine kadar punk olarak düşündüğüm şekilde karşı geldim. Hayatımdaki pek çok başarı, şanslı olduğum için geldi. Kontrat bana çok fazla para kaybettirdi ve ölçülemez dercede kariyer anına mâl oldu ve tek yapabildiğim, kişisel durumumu biraz daha adil bir konuma getirebilmek oldu. İlk yıllarımda eğer saklayabileceğim dolarları saklamasaydım ve kendimi verimli olarak kanıtlayamasaydım, o kadarını bile yapamazdım. Hâlâ yaptıkları kötü anlaşmalarının ikinci on yılının dolmasını bekleyen müzisyenler Billy Joel ve Prince gibi olurdum. Sisteme karşı başarıyla savaşmak için gereken baskıyı ya da yaşadıkları adaletsizliğin bilinmesi için gereken görünürlüğe sahip olmayan ismini bilmediğimiz insanlar gibi.

Zamanla kaldırdığım orta parmak, "işinizde uyguladığınız yöntemleri doğru bulmuyorum ve profesyonel ilişkimizin devamında olumsuz etkileri olabilir" gibi cümlelerle yer değiştirdi. Şimdi karşısında durulması gereken YÖNETİM ve kibar cümleleri ya da kaba el hareketlerini dinlemeyen iş yerleri. Ancak etik problemlerin var olduğunu göstermek ve problemlerin şüphelendiğinizden daha karmaşık olması, bir başlangıçtır.