Galatasaray Teknik Direktörü Cesare Prandelli, uzun yıllar sarı-kırmızılı takımın kaptanlığını yapmuış olan Sabri Sarıoğlu'nun sezon başında kadro dışı bırakılmasına ilişkin, "Hiçbir zaman kişisel bir karar almadım Sabri konusunda. Zaten nasıl bir insan olduğunu da bilmiyorum Sabri’nin. Sadece sportif amaçlı bir proje vardır. Bizim sportif projemizde maalesef kendisi yer almıyor" dedi.
Prandelli, Sabri'nin eski teknik direktör Roberto Mancini'nin raporu doğrultusunda kadro dışı bırakıldığı iddialarına ise, "Mancini ile bu konuyu konuşmadık. Mancini’den rapor da almadım" ifadesini kullandı.
Hürriyet'ten Ali Naci Küçük'e konuşan Prandelli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Volkan’ın, Melo için söylediklerine ne diyeceksiniz? Sizce linç edildi mi?
- Provokasyonlara hiçbir zaman cevap vermemek gerekli. Karşındaki insanın fikrine saygı duyup susmak ve bir şey dememek lazım. Her olayda cevap vermeye kalkarsak biz, biz olmaktan çıkarız. Bir kişinin davranışları kendi karekterini göstermez. Maalesef kulüplerini de bağlar o hareketler. Linç diye kötü bir tabirden değil, fair play ve rakibe saygıdan bahsetmek gerekli.
- Ünal Aysal nasıl bir başkan?
- Geldiğimden beri aramızda çok iyi bir ilişki başladı. Umuyorum ki her geçen hafta daha da iyi bir diyaloğa sahip olacağız. Ben her zaman futbolu seven başkanları, çok sevdim. Transfer döneminde hep bizimle oldu. Ünal Aysal, Galatasaray için çok çalıştı. Başkan ile her hafta görüşüp yaptığımız çalışmaları değerlendirmek isterim.
- Yabancı hocalar Türkiye’ye para için mi geliyor?
- Ben Türkiye’ye para için gelmedim. Bu genellemeyi kendim için kabul etmiyorum. “Kazanmak istiyorum” diyen bir başkanın teklifini kabul ettim sadece. Bu söz beni etkiledi.
Takımı için oynayıp, sakinliğini koruması Melo için de bizim için de iyi olur. Çünkü ben onun büyük bir futbolcu olduğunu çok iyi biliyorum.
- Melo, hırçın ve agresif bir oyuncu mu?
- Fiorentina’da bizimle ilk sezonunda çok büyük bir kalite farkı gösterdi. Kariyerinde büyük bir basamak atlamıştı. Hiçbir zaman hırçın ve agresif bir futbolcu olarak tanımlamadım kendisini. Sert bir futbolcu o benim için. Ancak, her zaman iyi niyetini koruyarak oynayan sert bir oyuncu. Umarım büyük bir futbolcu olabilmek için ne kadar çok çalıştığını hatırlar. O büyük bir futbolcu çünkü. Bunu biliyorum. Kimseye bir şey kanıtlamak ve göstermek zorunda değil. Sadece karakterini ortaya koyup her zaman dürüstlüğünü koruması, sakin olması lazım. Zaten lider bir yapısı var. Takımı için oynayıp, sakinliğini koruması gerekli. İyi niyetli ama hırçınlığı var.
- Melo’nun siz geldikten sonraki sakinliği dikkat çekiyor. Bunda payınız nedir?
- Sadece Melo ile değil, tüm futbolcularım ile bu konuda sohbet ediyorum. Ayrıca onları da tek tek dinliyorum. Melo ile de sık sık konuşup, kendisiyle düşüncelerimi paylaşıyorum.
- Muslera için ne diyeceksiniz?
- Bizim önemli bir parçamız. Barcelona ya da Real Madrid kalesini rahatlıkla korur.
- Oruç ve Erkan Koyuncu’nun cenazesinde saf tuttunuz?
- Ben her zaman insana ve kültürüne saygı göstermeyi severim. Dünyanın geri kalanı ile iyi yaşamayı severim. Tercümanım Mert’i yemeğe çağırmıştım, “Oruçluyum” dedi. Ben de tutmak istedim. Gazeteci arkadaşınızın cenazesine onunla tanıştığım için geldim. Çünkü zihnimde onun yüz ifadesi vardı. Kulübü temsil etmem gerekiyordu. Herkes kendi dininde dua etti.
“Ben, Sabri’nin nasıl bir insan olduğunu bilmiyorum. Kendisi maalesef, bizim sportif projemizde yer almıyor. Bu konudaki kararım, Mancini’nin tasarrufu değil.”
- Sabri’nin gönderiliş kararını Mancini’nin raporuna göre mi aldınız? Bu konuyu açabilir misiniz?
- Hiçbir zaman kişisel bir karar almadım Sabri konusunda. Zaten nasıl bir insan olduğunu da bilmiyorum Sabri’nin. Sadece sportif amaçlı bir proje vardır. Bizim sportif projemizde maalesef kendisi yer almıyor. Yani biz hiçbir zaman kimsenin raporunu dinlemedik. Önceden kim vardı, onu dinlemedik.
- Kısaca Sabri konusunda bu Mancini’nin tasarrufu değil.
Mancini ile bu konuyu konuşmadık. Mancini’den rapor almadım. Bazen değişiklikler şok edici olabilir. Futbolun içinde bunlar var.