Predatorlar noktasında sıkıntı yok  NEW YORK (A.A)

-Predatorlar noktasında sıkıntı yok  NEW YORK (A.A) - 21.09.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede kullanılacak predatorlar noktasında sıkıntı olmayacağını belirterek, ''Anlık istihbarat paylaşımı konusunda da sıkıntı yok'' dedi.  Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinin ardından konakladığı Peninsula Otel'de basın toplantısı düzenledi. Bir gazetecinin predatorlere ilişkin sorusu üzerine Başbakan Erdoğan,  ''Predatorlar noktasında öyle zannediyorum ki sıkıntı olmayacak. Predatorlar hususunu çözmeye çalışacak'' diye konuştu.  Predatorların satın alınabileceğini ya da kiralanabileceğini belirten Erdoğan, ''Zaten daha önce kendilerine bununla ilgili metinleri vermiştik. Yaklaşım olumlu. Anlık istihbarat paylaşımı konusunda da zaten sıkıntı yok'' değerlendirmesinde bulundu.  Suriye ile ilişkiler konusundaki bir soruyu yanıtlarken Erdoğan, şöyle konuştu:  ''Suriye ile ilgili konuda kendilerinin şu anda başlamış yaptırımları var. Bizim yaptırımlarımız neler olabilir, bu konuda dışişleri bakanlarımız müşterek bir çalışmanın içerisine girecekler ve bu çalışmalarla Suriye'deki yaptırımların tarzı şekli ne ise Libya gibi olmayabilir, her türlü yaptırım ülkesine, insanına, demografik yapısına göre değişik olacaktır. Dolayısıyla Suriye'ninki de daha farklı olacaktır. Bizim ön hazırlıklarımız bu noktada var, ama bu ön hazırlıklarımızı Amerika'nın hazırlıklarıyla değerlendirmek suretiyle onların yaklaşımı nedir, Dışişleri bakanlarımızın çalışması neticesinde biz de bir adım atacağız.'' -''Şu anda yok''- Başbakan Erdoğan, ''Güney Kıbrıs konusunda askeri seçenek masada var mı'' sorusuna, ''Şu anda yok'' yanıtını verdi.  ''Kıbrıs konusunda biz onlarınkini mi durduracağız, kendi aramamızı mı yapacağız'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Hayır, biz de kendi aramamızı yapıyoruz'' dedi.  Erdoğan, ''Mavi Marmara ile ilgili haklılığımızı teyit ediyorlar. Bu bize destek oldukları anlamına mı geliyor'' sorusunu, ''Şu ana kadar biz yasal desteklerini görmedik, sadece burada fiili olarak haklılığımızı bugüne kadar hep söylediler zaten, ama biz yasal zeminde de destek olabilecek yaklaşımları bekliyoruz'' diye yanıtladı.  -''Onu düzelttiler''- Malatya'ya kurulması planlanan radara ilişkin soru üzerine  ''Burada hangi ülkenin radarı olduğu değil, bu radar kimin emrinde kullanılacak, kimlerle kullanılacak... Şu anda Libya'da uçan uçaklar, değişik ülkelerin, NATO üyesi ülkelerin uçakları. Kimin programı çerçevesinde bunlar hareket ediyor? NATO'nun. Komuta, her şey, A'dan Z'ye orada, ama uçaklar değişik ülkelerin. Burada da bu işin faturasını, bedelini Amerika öder veya bir başkası öder, bu bizi ilgilendirmiyor, ama burası artık NATO'nun bir üssüdür ve bu komuta kademesi içerisinde bizim de generalimiz bulunacak ve beraberce oranın yönetimini temin edecekler'' diye konuştu.  Bir gazetecinin ''Geçtiğimiz günlerde gazetelerde haber çıktı. Pentagon muhabirlerine yapılan bilgilendirmede, bu radarın İsrail'e bilgi vereceği söyleniyor'' şeklindeki hatırlatması üzerine ''Onu düzelttiler ve onunla ilgili açıklama da yapacaklar'' karşılığını verdi.  -''Özrü elli türlü kılıfa soktular''- ABD'nin İsrail ile ilgili konuda Türkiye'ye ''bunu yapmayın'' deme durumunda olmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Çünkü haklılığımız biliyorlar. Filistin meselesinde de BM kararı ve geçen gün yaptığı konuşmayı kendilerine hatırlattım. 'Orada Sudan'daki gibi bir anlaşma süreci olsaydı' yaklaşımını ortaya koydular. Sudan'a yapılan baskı, İsrail'e yapılmadı. Aynı yaptırım, baskı İsrail'e yapılmış olsa burada bir neticeye bağlanabilir. Örneğin ben, Olmert dönemini hatırlattım. Olmert ile görüşüyorduk, uluslararası görüşmelerimiz, toplantılarımız olsun, telefonla irtibatlarımız olsun... Sık sık Ali Bey'in dışişleri bakanı olarak görüşmeleri olsun... O dönemde bu tür münasebetlerimiz vardı. Hatta onlar, Suriye ile olan şeylerde 1968 sınırlarını kabul noktasına gelmişlerdi, böyle bir imkanı yakalamıştık. Şu anda bırakın bunları konuşmayı, bir araya gelme şansı yok, öyle bir arzuları yok zaten. Dolaylı yollardan bazı talepleri oldu, bazı adımlar atıldı. Biz ılımlı yaklaşımlar gösterdik, ama en sonunda gördük... Özrü elli türlü kılıfa soktular, üzüntüyü farklı kalıplara soktular, Gazze'ye abluka meselesini yine aynı şekilde... Bizim böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil.'' -Suriye ile ilişkiler- Obama ile görüşmesinde Suriye konusunun da gündeme geldiğini bildiren Erdoğan, şunları söyledi: ''Suriye'deki mevcut yönetime olan güvenimiz noktasında, tabii son gelişmelerden sonra, hele hele Suriye yönetiminin Türkiye'ye yönelik bir kara propaganda başlatmış olması, bunlar tabii çok çok çirkin gelişmeler. Bizim mevcut yönetime olan güvenimiz artık kalmamıştır. Türkiye'ye dönüşte değerlendirmelerimi daha geniş çaplı olarak da yapacağız. Hatay kampını ziyaretim söz konusu. Hatay kampını gidip ziyaret edeceğim. Oradaki yaşam koşullarını görmek istiyorum. Ondan sonra oradaki kampa yönelik de bir programı değerlendirmeler neticesinde açıklayacağız.  Tabii şu anda Suriye yönetimiyle görüşmelerimi doğrusu ben kesmiş vaziyetteyim. Bu noktaya gelmeyi hiç arzu etmezdik, ama ne yazık ki Suriye yönetimi bizi böyle bir karar alma noktasına getirmiştir.'' -ABD'den Türkiye'nin terörle mücadelesine destek- Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Terörle ortak mücadele konusunda da ABD'nin her türlü desteği vermeye hazır olduğunu bize kendileri ifade etti. Konuyla ilgili olarak daha önce de insansız hava aracı konusundaki destekleri noktasında, Predator konusundaki destekleri... Yine aynı şekilde istihbarat, anlık istihbarat paylaşımı noktasındaki çalışmalar hususunda aramızda herhangi bir itilaf söz konusu değil. Aynı şekilde bunun devam etmesi ve terör örgütüne yönelik verilen mücadelede bizlerle beraber olacakları hususu...  Şu anda Türkiye'deki NATO çerçevesi içerisindeki radar savunma sistemi noktasında, kendileri de bu konudaki yaklaşımımıza özellikle teşekkürlerini ifade ettiler. Bu tabii bizim NATO sözleşmesi çerçevesi içerisinde attığımız bir adım. Onun mutabakat çerçevesi içerisinde yapılmış bir adımdır. Burada şu ülke, bu ülke diye bir şey asla söz konusu değildir. Tamamıyla NATO'nun bizlerle de ABD ile de yaptığı görüşmeler çerçevesinde vardığımız mutabakatla da yer tespitine varıncaya kadar yine karşılıklı görüşmeler neticesinde Malatya Kürecik belirlendi. Biliyorsunuz Kürecik'te böyle bir radar üssü vardı.''