Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aksoy bakanlığın gebe takibi ve ertesi gün hapıyla ilgili olarak ''ne yaptığını' ve 'ne yapmadığını' anlattı.
Son haftalarda gündemdeki kürtaj, sezaryen, mahremiyet hakkı, gebelik fişlemesi ve son olarak ertesi gün hapı alan kadınların bakanlık tarafından fişlenmesi iddiasıyla başlayan tartışma, sağlıktaki sıcak gündemi daha da alevlendirdi. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aksoy yaşanılan gelişmelerle ilgili olarak Radikal'den Mine Tuduk'a açıklamalarda bulundu.
Doç. Aksoy, gebe kalmamak için cinsel ilişki sonrasında kullanılan ‘ertesi gün’ hapıyla ilgili, eczaneler ve ecza depoları aracılığıyla kullanım sayısının ve kimler tarafından kullanıldığının belirlenmesi için bakanlığın çalışması olduğu yönündeki iddiaların tamamiyle asılsız olduğunu söyledi. Aksoy, “İnsanların özel yaşamı bizi hiç ilgilendirmiyor” dedi. Toplumda bir fişlenme paronayası oluştuğuna da değinen Aksoy GEBLİZ, ertesi gün hapı gibi gündeme dair görüşlerini bildirdi.
“Kürtaj, sezaryen üzerinden özel hayata müdahale ve mahremiyet konusundaki tartışmalar bizi çok üzüyor. İnsanların kafasında adeta bir fişlenme paranoyası oluştu. Eksik ve yarım yamalak bilgilerle yorumlar yapılıyor. Fişleme bir insanı, bir şeylerden mahrum bırakmak için yapılan bir uygulamadır. Bakanlığın tek amacı anne-bebek sağlığına hizmet ederek sağlıklı nesillerin oluşmasını sağlamak. İnsanların özel yaşamı bizi hiç ilgilendirmiyor. Bakanlık olarak birtakım bilgilerin istatiksel anlamda kapsamlı bir şekilde toplanması, ülkedeki genel sağlıkla ilgili verilerin değerlendirilmesi ve yeni stratejiler belirlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Bakanlığın hassasiyetinin farklı algılanmasından son derece üzgünüz.”
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’yla ortak bir projemiz var. Yepyeni bir model. Kadın ve erkeklere doğum kontrol yöntemlerinden kürtaja, kondom kullanmaktan genetik hastalıklara, normal ve sezaryenle doğuma kadar her türlü bilgi çok detaylı bir şekilde verilecek. İlk aşamada 81 ilden gelecek olan eğitimciler 1 hafta boyunca eğitilecek. Eğitimciler kendi illerindeki eğitimcileri eğitecek. Belediyelerin belirlediği eğitim merkezlerine vatandaşımızın çekinmeden gidip evlilik öncesi çift ya da tek eğitim alması için uygun ortam sağlanacak.”
“Bu eğitime özellikle erkekler de aktif bir biçimde dahil edilecek. Prezervatif kullanmayı bilmeyen bir sürü erkek var. Erkekler de elini taşın altına koyarak doğum kontrol anlamında sorumluluğu kadınla paylaşıp bilinçlendiğinde, kadın doğal olarak daha az sıkıntı yaşar. 2012 bitmeden bu eğitim sistemi devreye girecek. 2013’te sistem evlililik öncesi danışmanlık hizmeti adı altında, belediyelerle ortaklaşa bir biçimde devreye girecek. AÇSAP ve aile hekimlerini de özel bir eğitimden geçireceğiz. Evli veya değil arzu eden tüm vatandaşlarımız böyle bir eğitim alabilecek. Önemli olan kadını kürtaja ihtiyaç duymayacak bir hale getirmek.”
“10. haftaya kadar kürtaj yaptırmak yasal. Bakanlık yasaklama değil ama bir doğum kontrol yöntemi olarak kürtaja sınırlama getirdi. Öncelikle kürtaj yaptırmak isteyen kadına bir danışmanlık verilecek. Yani kadın neden kürtaj olmak istiyor, onu dinleyip anlamaya çalışacağız. Bir daha bu durumu yaşamaması için gerekli bilgileri vereceğiz. Kürtaj artık muayenehanelerde değil, yalnızca hastanelerde ve kadın doğum uzmanları tarafından yapılabilecek. Bu konuda bilinçlenme artsın ve insanlar istediği zaman çocuk yapsın. Kürtaja gerek kalmasın, kürtaja başvurduğu zaman da bu işlem güvenli ellerde yapılabilsin.”
“GEBLİZ konusunda ortada dolaşan öykülerin münferit olduğuna dair bir bilgi bile yok elimizde. Somut bir veri olmadan açıklama yapmamız isteniyor. Üstelik konuyla ilgili olarak elimize ulaşan bir şikâyet de yok. Biz haber (Tebrikler, kızınız hamile) üzerine yazarından da gerekli bilgileri istedik. Bu bilgilere de kavuşmuş değiliz. Yani biz böyle bir olay var mı diye araştırma yapmak istedik. Ancak ne şikâyet aldık, ne bu iş başına gelen kişiye dair bilgileri haberin yazarından edinebildik. Bu durumda bir açıklama yapmamız da olası değil.”
“Kürtajı yasaklamaktan ziyade kürtaja gerek kalmasını önleyecek tedbirlerin alınmasından yanayız. Kadın üreme sağlığı ve doğum kontrol yöntemlerine kapsamlı bir yaklaşım getirmeye çalışıyoruz. Hamilelik riski olan bir cinsel ilişkiden sonra alınacak ertesi gün hapıyla ilgili bir konu da gündeme geldi. Kadın ertesi gün hapıyla hem istenmeyen gebeliğin oluşmasından hem de kürtaj olmaktan kurtulabilir diye düşündük. Ama iddia edildiği gibi eczanelerden isim sormak, ecza depolarından bilgi alarak insanların fişlenmesi gibi bir durum asla söz konusu değil.”
“Hem böyle bir şey zaten mümkün olamaz. Çünkü ertesi gün ilaçları eczanelerde kişinin ismi alınarak ya da reçete ile satılmıyor ki biz bu kişileri fişleyelim. Herkes yalan yanlış bilgilerle kafasına göre yorum yapıyor. Hiçbir kadın zorunda kalmadan kürtaj kararı vermez, bunu biliyoruz. Öncelikle kadın istemeyen bir gebelik durumu yaşadığında ‘Acaba gebe miyim?’ diye düşüneceğine bir alternatif olarak ertesi gün hapı alıp kürtaja kadar gidebilecek travmatik durumdan ve sıkıntılar yaşamaktan kurtulabilir. Bu yüzden ertesi gün hapının aile hekimi tarafından ya da devlet hastaneleri vasıtasıyla ücretsiz dağıtarak, kadın doğum ve üreme sağlığına ilişkin çalışmalar içine dahil ederek verebilir miyiz diye düşündük. Konuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.”
“Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ’yla okullarda devreye sokacağımız yeni bir cinsel eğitim projesi de yolda. 2013 - 2014 eğitim ve öğretim yılında devreye girecek çalışma kapsamında çocuklarımıza fen ve biyoloji derslerinde gördükleri üreme sağlığıyla ilgili bilgilerin dışında onların rahatlıkla anlayacakları şekilde hazırlanmış, cinsel eğitimle ilgili bilgiler verilecek. Bu eğitimler okullarda öğrencilerin sevdiği, kendilerine yakın gördüğü, samimi bulduğu öğretmenleri tarafından pedagojik olarak en uygun biçimde aktarılacak.”